Check out the new design

Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht * - Përmbajtja e përkthimeve


Përkthimi i kuptimeve Surja: Hud   Ajeti:
فَلَا تَكُ فِي مِرۡيَةٖ مِّمَّا يَعۡبُدُ هَٰٓؤُلَآءِۚ مَا يَعۡبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعۡبُدُ ءَابَآؤُهُم مِّن قَبۡلُۚ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمۡ نَصِيبَهُمۡ غَيۡرَ مَنقُوصٖ
-Ey Peygamber!- O halde o müşriklerin tapmakta oldukları şeylerin fesadı hususunda sakın bir şüphen olmasın. Onların buna (o taptıklarının doğruluğuna) dair ne akli ne de dinî bir delilleri vardır. Onları Allah'tan gayrısına tapmaya sevk eden şey, babalarını taklit etmeleridir. Şüphesiz biz, onların azaptan nasiplerini eksiksiz olarak vereceğiz.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ فَٱخۡتُلِفَ فِيهِۚ وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيۡنَهُمۡۚ وَإِنَّهُمۡ لَفِي شَكّٖ مِّنۡهُ مُرِيبٖ
Musa’ya da Tevrat'ı vermiştik. İnsanlar onda ayrılığa düştüler. İnsanların bir kısmı ona iman etti, bir kısmı ise inkâr etti. Eğer Yüce Allah'ın onlara bu dünyada azabı vermeyeceğine dair takdiri olmasaydı bu dünyada hak ettikleri azabı onların üzerine hemen iniverirdi. Zira Yüce Allah hikmeti gereği onların azabını kıyamet gününe ertelememiştir. Muhakkak ki Yahudilerden ve müşriklerden olan kâfirler; Kur'an hakkında şüphe içindedirler ve insanları kuşkuya düşürürler.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَإِنَّ كُلّٗا لَّمَّا لَيُوَفِّيَنَّهُمۡ رَبُّكَ أَعۡمَٰلَهُمۡۚ إِنَّهُۥ بِمَا يَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
-Ey Peygamber!- Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşenlerin her birinin amellerinin karşılığını kendilerine tam olarak verecektir. Kimin amelleri hayırlı ise onun karşılığı hayır olacak, kimin amelleri kötü ise onun karşılığı da kötü olacaktır. Çünkü Rabbin, onların yapmakta oldukları en ufak şeyleri bilmektedir. Onların amellerinden hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
Tefsiret në gjuhën arabe:
فَٱسۡتَقِمۡ كَمَآ أُمِرۡتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطۡغَوۡاْۚ إِنَّهُۥ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
-Ey Peygamber!- O halde Allah'ın sana emrettiği gibi dosdoğru yol üzerinde olmaya devam et! O'nun emirlerini yerine getir ve yasakladıklarından uzak dur! Müminlerden seninle beraber tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Ve sakın günah işleyerek haddi aşmayın! Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Yaptıklarınızdan hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Buna göre size karşılığını verecektir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَلَا تَرۡكَنُوٓاْ إِلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِنۡ أَوۡلِيَآءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ
Gönülden isteyerek ve dalkavukluk yaparak zalimlere yönelmeyin, yoksa bu yönelmeniz sebebi ile size ateş dokunur. Sizi ateşten kurtaracak Allah’tan başka bir yardımcınız yoktur. (Eğer onlara meylederseniz) size yardım edecek bir kimse de bulamazsınız!
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ طَرَفَيِ ٱلنَّهَارِ وَزُلَفٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِۚ إِنَّ ٱلۡحَسَنَٰتِ يُذۡهِبۡنَ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ ذَٰلِكَ ذِكۡرَىٰ لِلذَّٰكِرِينَ
-Ey Peygamber!- Gündüzün iki ucunda en güzel şekilde namaz kıl. Bu iki vakitten biri gündüzün evvelinde diğeri ise sonundadır. Gece saatlerinde de namaz kıl. Şüphesiz salih ameller küçük günahları siler. Bu anlatılanlar, nasihat alanlar için bir vaaz, ibret alanlar için bir öğüttür.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَٱصۡبِرۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
(Ey Muhammed!) Dosdoğru olmak ve diğer hayırlı işleri emrolunduğun şekilde yapmak, zulmetmek ve zalimlere meyletmek gibi yasaklandığın şeyleri terk etmek hususunda sebat edip, sabırlı ol! Şüphesiz Allah, iyilik yapanların karşılığını boşa çıkarmaz. Aksine onların yaptıkları iyi işleri en güzel şekilde kabul eder ve bunun karşılığını en güzel şekilde verir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
فَلَوۡلَا كَانَ مِنَ ٱلۡقُرُونِ مِن قَبۡلِكُمۡ أُوْلُواْ بَقِيَّةٖ يَنۡهَوۡنَ عَنِ ٱلۡفَسَادِ فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّنۡ أَنجَيۡنَا مِنۡهُمۡۗ وَٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَآ أُتۡرِفُواْ فِيهِ وَكَانُواْ مُجۡرِمِينَ
Sizden önce azaba uğramış ümmetlerden fazilet ve iyilik sahibi olanlar o ümmetleri küfürden ve günah işleyerek yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoyamazlar mıydı? Onlar arasında kurtardıklarımızdan çok azı fesadı nehyediyorlardı. Zalim olan kavimlerini helak ettiğimizde onları kurtarmıştık. Onların kavminden zalim olanlar, içinde bulundukları nimetlerin peşine düştüler. Ve onlara tabi olarak zalimlerden oldular.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهۡلِكَ ٱلۡقُرَىٰ بِظُلۡمٖ وَأَهۡلُهَا مُصۡلِحُونَ
-Ey Peygamber!- Rabbin, halkı yeryüzünde ıslah edici kimseler olan şehirleri helak edecek değildir. O, ancak o şehir halkı küfür, zulüm ve günahlar ile bozgunculuk yaparsa helak eder.
Tefsiret në gjuhën arabe:
Dobitë e ajeteve të kësaj faqeje:
• وجوب الاستقامة على دين الله تعالى.
Allah'ın dininde istikamet üzere olmanın farz oluşu beyan edilmiştir.

• التحذير من الركون إلى الكفار الظالمين بمداهنة أو مودة.
Dalkavukluk ya da gönülden severek zalim olan kâfirlere meyletmekten sakındırılmıştır.

• بيان سُنَّة الله تعالى في أن الحسنة تمحو السيئة.
Salih ameller küçük günahları siler. Bu hususun Yüce Allah'ın bir sünneti olduğu beyan edilmiştir.

• الحث على إيجاد جماعة من أولي الفضل يأمرون بالمعروف، وينهون عن الفساد والشر، وأنهم عصمة من عذاب الله.
İyiliği emredip fesat ve kötülükten alıkoyan fazilet sahibi bir topluluğun oluşturulması teşvik edilmiştir. Onlar, Allah'ın azabından korunmuş kimselerdir.

 
Përkthimi i kuptimeve Surja: Hud
Përmbajtja e sureve Numri i faqes
 
Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht - Përmbajtja e përkthimeve

Botuar nga Qendra e Tefsirit për Studime Kuranore.

Mbyll