Check out the new design

அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - அரபு மொழி- அல்முக்தஸர் பீ தப்ஸீரில் குர்ஆனில் கரீமுக்கான துருக்கி மொழிபெயர்ப்பு * - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை


மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: அஷ்ஷுஅரா   வசனம்:
مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ
Dünyadaki nimetler onlara ne yarar sağlayacaktır? O nimetler artık onlara verilmez oldu ve hiçbir fayda da sağlamayacaktır.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ
Biz ümmetlerden hiçbir ümmeti, resuller gönderip, kitaplar indirerek uyarmadan helak etmedik.
அரபு விரிவுரைகள்:
ذِكۡرَىٰ وَمَا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
Onlar için bir ibret ve hatırlatmadır. Biz resuller göndererek ve kitaplar indirerek kendileri için tüm mazeretleri ortadan kaldırdıktan sonra, onlara azabı tattırdığımızda asla zalimler olmadık.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَمَا تَنَزَّلَتۡ بِهِ ٱلشَّيَٰطِينُ
Bu Kur'an'ı, resul -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kalbine şeytanlar indirmemiştir.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَمَا يَنۢبَغِي لَهُمۡ وَمَا يَسۡتَطِيعُونَ
Kur'an'ı, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kalbine indirmek onlara (Şeytanlara) düşmez; zaten buna güçleri de yetmez.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِنَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّمۡعِ لَمَعۡزُولُونَ
Şeytanlar vahyin semadaki mekânından uzak tutuldukları için onu (işitmeye) güç yetiremezler. O halde nasıl ona ulaşıp indirebilirler?
அரபு விரிவுரைகள்:
فَلَا تَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُعَذَّبِينَ
Allah ile beraber kendisine ortak koştuğun başka bir mabuda ibadet etme! Yoksa o sebep ile azap görenlerden olursun.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَأَنذِرۡ عَشِيرَتَكَ ٱلۡأَقۡرَبِينَ
Ey Resul! Kavminden en yakın akrabalarını şirk üzerine kalmaları halinde; kendilerine Yüce Allah'ın elem verici azabının başlarına geleceği hakkında uyarıda bulun.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِمَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Sana tabi olan Müminlere fiilî ve kavlî olarak şefkat göstererek onlara karşı yumuşak davran.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَإِنۡ عَصَوۡكَ فَقُلۡ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تَعۡمَلُونَ
Eğer sana isyan edip, Allah'ı birlemez ve itaat etmezlerse, onlara şöyle de: "Muhakkak ki ben sizin yapmış olduğunuz şirkten ve isyanlardan uzağım."
அரபு விரிவுரைகள்:
وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ
Sen tüm işlerinde, düşmanlarından intikam alan mutlak galip ve kendisine tövbe edenlere engin merhamet sahibi olan Allah'a tevekkül edip, dayan.
அரபு விரிவுரைகள்:
ٱلَّذِي يَرَىٰكَ حِينَ تَقُومُ
O, Allah -Subhânehu ve Teâlâ- namaza kalktığın zaman seni görmektedir.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَتَقَلُّبَكَ فِي ٱلسَّٰجِدِينَ
O, Allah -Subhânehu ve Teâlâ- senin namaz kılanlar arasında kıyam halinde ve secde halinde hareket etmeni görür. Yaptığın hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Diğer insanların yaptıklarından da hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Şüphesiz Allah okuduğun Kur'an'ı, namazda yapmış olduğun zikri ve niyetini hakkıyla bilendir.
அரபு விரிவுரைகள்:
هَلۡ أُنَبِّئُكُمۡ عَلَىٰ مَن تَنَزَّلُ ٱلشَّيَٰطِينُ
Bu Kur'an'ı indirdiğini iddia ettiğiniz şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi?
அரபு விரிவுரைகள்:
تَنَزَّلُ عَلَىٰ كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ
Şeytanlar, günahkâr olan yalancı ve isyankâr kâhinlerin üzerine inerler.
அரபு விரிவுரைகள்:
يُلۡقُونَ ٱلسَّمۡعَ وَأَكۡثَرُهُمۡ كَٰذِبُونَ
Şeytanlar, Mele-i A'la'yı/yüce topluluğu gizli gizli dinlerler ve duyduklarını kâhinlerden olan dostlarına naklederler. Kâhinlerin çoğu yalancıdırlar. Eğer bir kelime doğru söylerler ise onunla beraber yüz yalan söylerler.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَٱلشُّعَرَآءُ يَتَّبِعُهُمُ ٱلۡغَاوُۥنَ
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in onlardan olduğunu iddia ettiğiniz şairlere hidayet ve istikamet yolundan sapmış olanlar uyarlar. Şairlerin söylemiş oldukları şiirleri rivayet edip, dururlar.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَلَمۡ تَرَ أَنَّهُمۡ فِي كُلِّ وَادٖ يَهِيمُونَ
-Ey Resul!- Onların vadilerde kimi zaman birilerini övmekle, kimi zaman da yermekle ve bazen de başka konularda konuşarak şaşkın şaşkın dolaşıp, sergiledikleri sapıklıklarını görmedin mi?
அரபு விரிவுரைகள்:
وَأَنَّهُمۡ يَقُولُونَ مَا لَا يَفۡعَلُونَ
Şüphesiz ki onlar yalan söylerler ve;"Yapmadıkları halde böyle yaptık." derler.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ
Ancak şairlerden iman edenler, salih ameller işleyenler ve Allah Teâlâ'yı çokça zikreden, Hassân bin Sabit -radyallahu anh- gibi kendisine zulmedildikten sonra Allah'ın düşmanlarından intikam alan/(şiir ile) onlara galip gelen şairler hariçtir. Allah'a şirk koşarak ve O'nun kullarına haksızlık ederek zulmedenler nereye döneceklerini bilecekler. Çok büyük bir yere ve ince bir hesaba dönecekler.
அரபு விரிவுரைகள்:
இப்பக்கத்தின் வசனங்களிலுள்ள பயன்கள்:
• إثبات العدل لله، ونفي الظلم عنه.
Allah Teâlâ için adalet (sıfatı) ispat edilmiş ve zulüm O'ndan nefyedilmiştir.

• تنزيه القرآن عن قرب الشياطين منه.
Şeytanların ona yakınlaşmasından Kur'an tenzih edilmiştir.

• أهمية اللين والرفق للدعاة إلى الله.
Allah'a davet edenlerin insanlara merhametli ve yumuşak davranmalarının önemi bildirilmiştir.

• الشعر حَسَنُهُ حَسَن، وقبيحه قبيح.
Şiirin iyisi iyi, kötüsü de kötüdür.

 
மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: அஷ்ஷுஅரா
அத்தியாயங்களின் அட்டவணை பக்க எண்
 
அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - அரபு மொழி- அல்முக்தஸர் பீ தப்ஸீரில் குர்ஆனில் கரீமுக்கான துருக்கி மொழிபெயர்ப்பு - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை

வெளியீடு அல்குர்ஆன் ஆய்வுகளுக்கான தப்ஸீர் மையம்

மூடுக