Check out the new design

அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - அரபு மொழி- அல்முக்தஸர் பீ தப்ஸீரில் குர்ஆனில் கரீமுக்கான துருக்கி மொழிபெயர்ப்பு * - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை


மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: ஸாத்   வசனம்:
وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ
Kibirli ve zorba olan müşrikler şöyle derler: "Bize ne oldu da dünyada kötü saydığımız ve azabı hak eden adamları burada göremiyoruz?"
அரபு விரிவுரைகள்:
أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ
Bizler onlarla alay etmemiz ve onları küçümsememiz konusunda hata mı ettik? Onları cehennemin azabını hak edenler olarak burada göremedik? Yahut onlar hakkında yapmış olduğumuz alayımız ve küçümsememiz yerinde ve doğru idi. Onlar cehenneme girdiler ama gözlerimiz onlardan kaydığı için onları göremedik.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ
Şüphesiz size bu zikredilen kâfirlerin kıyamet gününde olan tartışmaları şek ve şüphesiz kesin bir gerçektir.
அரபு விரிவுரைகள்:
قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ
Ey Muhammed! Kavmindeki kâfirlere de ki: "Şüphesiz ben, Allah'ı küfrünüz ve resulleri yalanlamanız sebebiyle başınıza gelecek azaptan sizi uyaran bir uyarıyıcıyım. Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'dan başka ibadeye layık hak ilah yoktur. Azametinde, isimlerinde ve sıfatlarında tek olan O'dur. O, her şeye galip gelendir. Her şey O'na boyun eğip itaat eder."
அரபு விரிவுரைகள்:
رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّٰرُ
O; göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O, mülkünde kimsenin kendisine galip gelemeyeceği Azîz, kullarından tövbe edenlerin günahlarını bağışlayan Gaffâr'dır.
அரபு விரிவுரைகள்:
قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ
Ey Resul! Bu yalanlayanlara de ki: "Şüphesiz Kur'an, şanı çok büyük bir haberdir.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ
Siz ise önemi çok büyük olan bu haberden yüz çeviriyorsunuz, ona dönüp bakmıyorsunuz.
அரபு விரிவுரைகள்:
مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ
Eğer Allah bana vahiy edip öğretmiş olmasaydı, melekler arasında Âdem'in yaratılışı ile ilgi konuşulanlar hakkında hiçbir bilgim olmazdı.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ
Yüce Allah, sizleri apaçık azaptan uyaran bir uyarıcı olmam için bana vahyetmektedir.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ
Hani Rabbin meleklere muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım dediği zamanı hatırla. O insan Âdem -aleyhisselam-'dır.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ
Onun yaratılışını şekillendirip suretini tamamladığımda ve ruhumdan ona üflediğim zaman onun için hemen secdeye kapanın.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَسَجَدَ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ
Meleklerin hepsi topluca Rablerinin emrine uyarak ona saygı secdesi yapıp, hepsi istisnasız olarak Âdem'e secde ettiler.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَّآ إِبۡلِيسَ ٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Yalnız İblis secde etmekten kibirlendi. O Rabbinin secde etme emrine karşı kibirlenmesiyle kâfirlerden oldu.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ يَٰٓإِبۡلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسۡجُدَ لِمَا خَلَقۡتُ بِيَدَيَّۖ أَسۡتَكۡبَرۡتَ أَمۡ كُنتَ مِنَ ٱلۡعَالِينَ
Yüce Allah: "Ey İblis! İki elimle yarattığım Âdem'e seni secde etmekten alıkoyan nedir? Seni secde etmekten büyüklük taslaman mı engelledi? Yoksa sen daha önceden Rabbine karşı kibir sahibi miydin?" diye buyurdu.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ
İblis: "Ben Âdem'den daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın ve Âdem'i çamurdan yarattın." İblis'in bu iddiasına göre ateş, element olarak çamurdan daha üstündü.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ
Yüce Allah, İblis'e: "Cennetten çık!.Şüphesiz sen lanetlisin ve yerilmişsin." diye buyurdu.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَإِنَّ عَلَيۡكَ لَعۡنَتِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ
Şüphesiz cennetten kovulman, hesap gününe (kıyamet günü) kadardır.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
İblis: "Ey Rabbim! Öyle ise kullarını dirilteceğin güne kadar bana mühlet ver ve öldürme." dedi.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Yüce Allah: "Şüphesiz sen mühlet verilenlerdensin." dedi.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ
Helak edilmen için belirlenen güne kadar.
அரபு விரிவுரைகள்:
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ
İblis: "Senin kudret ve üstünlüğüne yemin ederim ki, âdemoğularının hepsini saptıracağım." dedi.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak senin benim saptırmamdan koruduğun ve yalnız kendi ibadetine ihlaslı kıldığın kulların bundan müstesnadır.
அரபு விரிவுரைகள்:
இப்பக்கத்தின் வசனங்களிலுள்ள பயன்கள்:
• القياس والاجتهاد مع وجود النص الواضح مسلك باطل.
Açık ve net olan nassın var olması durumunda kıyas ve içtihat yapmak geçersiz bir yöntemdir.

• كفر إبليس كفر عناد وتكبر.
İblis'in küfrü, inat ve kibirlenme küfrüdür.

• من أخلصهم الله لعبادته من الخلق لا سبيل للشيطان عليهم.
Allah'ın kendi ibadetine ihlâslı kıldığı kullarını, şeytan saptırmaya bir yol bulamaz.

 
மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: ஸாத்
அத்தியாயங்களின் அட்டவணை பக்க எண்
 
அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - அரபு மொழி- அல்முக்தஸர் பீ தப்ஸீரில் குர்ஆனில் கரீமுக்கான துருக்கி மொழிபெயர்ப்பு - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை

வெளியீடு அல்குர்ஆன் ஆய்வுகளுக்கான தப்ஸீர் மையம்

மூடுக