அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - துருக்கிய மொழிபெயர்ப்பு - மொழிபெயர்ப்பு முன்னோடிகளுக்கான மையம் * - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: ஸூரா அல்கியாமா   வசனம்:

Sûretu'l-Kıyâmeh

لَآ أُقۡسِمُ بِيَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ
Kıyamet gününe yemin ederim.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلنَّفۡسِ ٱللَّوَّامَةِ
Sürekli kendini kınayan nefse yemin ederim.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَلَّن نَّجۡمَعَ عِظَامَهُۥ
İnsan biz onun kemiklerini asla toplayıp, bir araya getirmeyeceğimizi mi zanneder?
அரபு விரிவுரைகள்:
بَلَىٰ قَٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُۥ
Aksine onun parmak uçlarını bile yaratıp düzenlemeye gücümüz yeter.
அரபு விரிவுரைகள்:
بَلۡ يُرِيدُ ٱلۡإِنسَٰنُ لِيَفۡجُرَ أَمَامَهُۥ
Ancak insan, önündeki (ahireti inkar ederek) fücurla (günah işlemek) ister.
அரபு விரிவுரைகள்:
يَسۡـَٔلُ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلۡقِيَٰمَةِ
"Kıyamet günü ne zaman?" diye sorar.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَإِذَا بَرِقَ ٱلۡبَصَرُ
Göz dehşetle kamaştığı zaman.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَخَسَفَ ٱلۡقَمَرُ
Ay tutulduğu zaman.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَجُمِعَ ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ
Güneş ve Ay bir araya getirildiği zaman.
அரபு விரிவுரைகள்:
يَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذٍ أَيۡنَ ٱلۡمَفَرُّ
(O gün) insan: "Bugün kaçacak yer nerede?" der.
அரபு விரிவுரைகள்:
كَلَّا لَا وَزَرَ
Hayır! Hiçbir sığınacak yer yoktur.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمُسۡتَقَرُّ
O gün varıp durulacak yer Rabbinin huzurudur.
அரபு விரிவுரைகள்:
يُنَبَّؤُاْ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذِۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ
O günde insana önden yolladığı şeyler ile geride bıraktığı şeyler haber verilir.
அரபு விரிவுரைகள்:
بَلِ ٱلۡإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦ بَصِيرَةٞ
Doğrusu insan, kendi aleyhine bir şahittir.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَلَوۡ أَلۡقَىٰ مَعَاذِيرَهُۥ
İsterse bütün mazeretlerini ortaya döksün.
அரபு விரிவுரைகள்:
لَا تُحَرِّكۡ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعۡجَلَ بِهِۦٓ
(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِنَّ عَلَيۡنَا جَمۡعَهُۥ وَقُرۡءَانَهُۥ
Şüphesiz onu toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ
O halde, biz onu okuduğumuz zaman onun okunuşuna uy.
அரபு விரிவுரைகள்:
ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ
Sonra onu açıklamak yine bize aittir.
அரபு விரிவுரைகள்:
كَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ
Hayır! Siz, acil olanı/dünyayı seviyorsunuz.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَتَذَرُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ
Ahireti ise bırakıyorsunuz.
அரபு விரிவுரைகள்:
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاضِرَةٌ
Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٞ
Rabbine bakar. (O'nu göreceklerdir)
அரபு விரிவுரைகள்:
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذِۭ بَاسِرَةٞ
O gün birtakım yüzler de asıktır.
அரபு விரிவுரைகள்:
تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ
Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
அரபு விரிவுரைகள்:
كَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ
Hayır! Can, köprücük kemiğine dayandığı zaman.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ
Hayır! Can boğaza dayandığı zaman.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلۡفِرَاقُ
Anlar ki, bu bir ayrılış.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَٱلۡتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ
Ayakları birbirine dolaştığında.
அரபு விரிவுரைகள்:
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمَسَاقُ
O gün varacakları yer, yalnız Rabbinin huzurudur.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ
Tasdik etmemiş ve namaz kılmamıştı.
அரபு விரிவுரைகள்:
وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
Fakat yalanlamış ve yüz çevirmiş.
அரபு விரிவுரைகள்:
ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ
Sonra da çalım satarak ailesine gitmişti.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰ
“Bu azap sana layıktır, layık!"
அரபு விரிவுரைகள்:
ثُمَّ أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰٓ
"Evet! Layıktır sana, layık!” denilecek.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَن يُتۡرَكَ سُدًى
Yoksa insan, başı boş bırakılacağını mı sanıyor?
அரபு விரிவுரைகள்:
أَلَمۡ يَكُ نُطۡفَةٗ مِّن مَّنِيّٖ يُمۡنَىٰ
O akıtılan meniden bir nutfe değil miydi?
அரபு விரிவுரைகள்:
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةٗ فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ
Sonra alaka olmuş, Allah onu yaratmış ve düzenlemişti.
அரபு விரிவுரைகள்:
فَجَعَلَ مِنۡهُ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰٓ
Ondan da iki eşi, erkek ve dişiyi var etmişti.
அரபு விரிவுரைகள்:
أَلَيۡسَ ذَٰلِكَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحۡـِۧيَ ٱلۡمَوۡتَىٰ
Bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
அரபு விரிவுரைகள்:
 
மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம்: ஸூரா அல்கியாமா
அத்தியாயங்களின் அட்டவணை பக்க எண்
 
அல்குர்ஆன் மொழிபெயர்ப்பு - துருக்கிய மொழிபெயர்ப்பு - மொழிபெயர்ப்பு முன்னோடிகளுக்கான மையம் - மொழிபெயர்ப்பு அட்டவணை

இஸ்லாம் ஹவ்ஸ் இணையதளத்துடன் இணைந்து மொழிபெயர்ப்பு முன்னோடிகளுக்கான மையத்தின் குழு மொழிபெயர்த்த அல்குர்ஆனின் கருத்துக்களுக்கான ஸ்பானிஷ் மொழிபெயர்ப்பு, 1440

மூடுக