Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Ar-Ra‘d   Ayah:
۞ أَفَمَن يَعۡلَمُ أَنَّمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ مِن رَّبِّكَ ٱلۡحَقُّ كَمَنۡ هُوَ أَعۡمَىٰٓۚ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
-Ey Resul!- Allah'ın sana indirdiğinin hak olduğunu, iftira olmadığını bilen, Allah'ın davetine icabet eden Mümin kimse ile âmâ olan, Allah'ın davetine icabet etmeyen kâfir bir değildir. Bundan ancak aklıselim sahipleri öğüt ve ibret alır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
ٱلَّذِينَ يُوفُونَ بِعَهۡدِ ٱللَّهِ وَلَا يَنقُضُونَ ٱلۡمِيثَٰقَ
Allah'ın davetine icabet edenler, Allah'a verdikleri sözü ve kullarına verdikleri sözü eksiksiz olarak yerine getirirler. Allah'a ya da başkasına verdikleri güvenilir/pekiştirilmiş sözü asla ihlal etmezler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَٱلَّذِينَ يَصِلُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيَخۡشَوۡنَ رَبَّهُمۡ وَيَخَافُونَ سُوٓءَ ٱلۡحِسَابِ
Onlar, Allah'ın ziyaret edilmesini emrettiği bütün akrabaları ziyaret ederler. Rablerinden öyle korkarlar ki, bu korkuları onları Allah'ın emrettiklerini yerine getirip yasakladıklarından kaçınmaya sevk eder. İşlemiş oldukları günahlardan dolayı Allah'ın onları hesaba çekmesinden korkarlar. Kim de hesabı önemsiz görürse helak olur.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَٱلَّذِينَ صَبَرُواْ ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ رَبِّهِمۡ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ وَيَدۡرَءُونَ بِٱلۡحَسَنَةِ ٱلسَّيِّئَةَ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عُقۡبَى ٱلدَّارِ
Onlar Allah'a itaat eder, onlar için takdir ettiği mutlu edici ya da üzücü kaderine sabrederler. Allah'ın rızasını umarak O'na karşı günah işlememeye de sabrederler. Namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine vermiş olduğumuz mallardan zekâtlarını ve sadakalarını riyadan uzak bir şekilde gizli olarak verirler. Kimi zaman da başkalarına örnek olmak adına açıktan verirler. Kendilerine kötülük yapana iyilik yaparak karşılık verirler. Bu sıfatlarla anılan kimseler için kıyamette övülen bir son vardır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
جَنَّٰتُ عَدۡنٖ يَدۡخُلُونَهَا وَمَن صَلَحَ مِنۡ ءَابَآئِهِمۡ وَأَزۡوَٰجِهِمۡ وَذُرِّيَّٰتِهِمۡۖ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ يَدۡخُلُونَ عَلَيۡهِم مِّن كُلِّ بَابٖ
Bu övülen son, içinde devamlı olarak nimetlendirilip kalacakları cennetlerdir. Burada kendilerine verilen nimetler; babalarından, annelerinden, hanımlarından ve çocuklarından istikamet üzere olan ve onlarla karşılaşmaktan ülfet duydukları kimselerin (cennete) girmesi ile tamamlanır. Melekler de onların cennetteki evlerinin bütün kapılarından girip tebrik ederler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
سَلَٰمٌ عَلَيۡكُم بِمَا صَبَرۡتُمۡۚ فَنِعۡمَ عُقۡبَى ٱلدَّارِ
Melekler onların yanına her girdiklerinde şu sözleri ile onları selamlarlar: Allah'a itaat etmeye, sizin açınızdan üzücü olan kadere ve günah işlememeye karşı sabrınız sebebiyle belalardan selamette oldunuz. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهۡدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقۡطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمُ ٱللَّعۡنَةُ وَلَهُمۡ سُوٓءُ ٱلدَّارِ
Allah'a sapasağlam söz verdikten sonra onu bozanlar ve Allah'ın birleştirilmesini istediği akrabalık bağını koparanlar ve Allah'a isyan ederek yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte onlar Allah'ın rahmetinden uzak bedbaht kimselerdir. Onlar için kötü son vardır, o da Cehennem'dir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
ٱللَّهُ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ وَفَرِحُواْ بِٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَمَا ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا فِي ٱلۡأٓخِرَةِ إِلَّا مَتَٰعٞ
Yüce Allah dilediği kuluna rızkını genişletir ve dilediği kulu için de daraltır. Rızkın genişletilmesi Allah'ın sevgisinin ve mutluluğun alameti değildir. Rızkın daraltılması da bedbahtlığın alameti değildir. Kâfirler dünya hayatına bağımlı olup mutlu olmuş ve rahatlamışlardır. Hâlbuki, dünya hayatı ahiretin yanında geçici az bir metadan başka bir şey değildir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡهِ ءَايَةٞ مِّن رَّبِّهِۦۚ قُلۡ إِنَّ ٱللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِيٓ إِلَيۡهِ مَنۡ أَنَابَ
Allah'ı ve ayetlerini inkâr edenler şöyle diyorlar: Muhammed'in doğruluğuna Rabbi katından somut mucizeler indirilseydi de ona iman etseydik ya! -Ey Resul!- Bu öneride bulunanlara şöyle de: Şüphesiz Allah adaleti ile dilediğini saptırır ve lütfu ile kendisine tövbe ederek dönen kimseye de hidayet eder. Mucize indirilmesi ile bağlantı kurdukları hidayet onların elinde değildir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَطۡمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكۡرِ ٱللَّهِۗ أَلَا بِذِكۡرِ ٱللَّهِ تَطۡمَئِنُّ ٱلۡقُلُوبُ
Yüce Allah'ın hidayet ettiği kimseler iman eden ve kalpleri tesbih, tahmid ile Allah'ı zikreden, kitabını okuyup dinleyerek ve bunun dışındaki zikir çeşitleri ile huzur bulanlardır. Dikkat edin, kalpler yalnızca Allah'ı zikretmekle huzur bulur.
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• الترغيب في جملة من فضائل الأخلاق الموجبة للجنة، ومنها: حسن الصلة، وخشية الله تعالى، والوفاء بالعهود، والصبر والإنفاق، ومقابلة السيئة بالحسنة والتحذير من ضدها.
Cennete sokmaya sebep olan güzel ahlakın geneline teşvikte bulunulmuştur. Bunlardan bazısı şunlardır: Akraba ile güzel ilişki kurmak, Allah Teâlâ'dan korkmak, verilen sözü yerine getirmek, sabırlı olmak, infakta bulunmak, kötülüğe iyilikle karşılık vermek ve bunun zıddından sakındırmaktır.

• أن مقاليد الرزق بيد الله سبحانه وتعالى، وأن توسعة الله تعالى أو تضييقه في رزق عبدٍ ما لا ينبغي أن يكون موجبًا لفرح أو حزن، فهو ليس دليلًا على رضا الله أو سخطه على ذلك العبد.
Şüphesiz ki rızkın anahtarı Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın elindedir. Allah Teâlâ'nın bir kulun rızkını genişletmesi ya da daraltması sevinilecek ya da üzülecek bir şey değildir. Çünkü bu durum Allah'ın kulundan razı olduğunun ya da ona gazaplandığının göstergesi değildir.

• أن الهداية ليست بالضرورة مربوطة بإنزال الآيات والمعجزات التي اقترح المشركون إظهارها.
Şüphesiz ki bir kimsenin hidayete ulaşması, ayetlerin indirilmesine ve müşriklerin gösterilmesini istedikleri mucizelerin gönderilmesine bağlı değildir.

• من آثار القرآن على العبد المؤمن أنه يورثه طمأنينة في القلب.
Kur'an'ın, kulun üzerindeki etkilerinden birisi de, kalbin rahatlamasına sebebiyet vermesidir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Ar-Ra‘d
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara