Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Tā-ha   Ayah:
فَأَخۡرَجَ لَهُمۡ عِجۡلٗا جَسَدٗا لَّهُۥ خُوَارٞ فَقَالُواْ هَٰذَآ إِلَٰهُكُمۡ وَإِلَٰهُ مُوسَىٰ فَنَسِيَ
Samiri, bu süs eşyalarından İsrailoğulları için ruhu olmayan bir buzağı heykeli yaptı. Bu heykelin inek böğürmesi gibi sesi vardı. Samiri'nin yaptığı ile fitneye maruz kalanlar: "İşte bu sizin ve Musa -aleyhisselam-'ın ilahıdır. O'nu burada unutup bırakmıştır." dediler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
أَفَلَا يَرَوۡنَ أَلَّا يَرۡجِعُ إِلَيۡهِمۡ قَوۡلٗا وَلَا يَمۡلِكُ لَهُمۡ ضَرّٗا وَلَا نَفۡعٗا
Buzağının, kendilerine fitne olup ona ibadet eden kimseler, buzağının kendileri ile konuşamayıp onlara cevap veremediğini, kendilerinden ve başkalarından zararı defetmeye güç yetiremediğini ve kendilerine ya da başkalarına fayda sağlamadığını görmüyorlar mı?
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَلَقَدۡ قَالَ لَهُمۡ هَٰرُونُ مِن قَبۡلُ يَٰقَوۡمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِۦۖ وَإِنَّ رَبَّكُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَٱتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوٓاْ أَمۡرِي
Musa -aleyhisselam- kavmine dönmeden önce Harun onlara şöyle demişti: "Buzağının altından (madeninden) şekillendirilmesi ve böğürmesi, aranızdaki Müminin kâfirden ayrılıp ortaya çıkması için bir imtihandı. Ey Kavmim! Şüphesiz ki Rabbiniz rahmet sahibidir. Size fayda ve zarar vermeye sahip olmayan ilahlarınız gibi değildir. Bu ilahlar size rahmet edemezler. Yalnızca O'na ibadet ederek bana tabi olun. O'ndan başkasına ibadet etmeyi terk ederek emrime itaat edin."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالُواْ لَن نَّبۡرَحَ عَلَيۡهِ عَٰكِفِينَ حَتَّىٰ يَرۡجِعَ إِلَيۡنَا مُوسَىٰ
Buzağıya ibadet etmek ile imtihan olanlar şöyle dediler: "Musa -aleyhisselam- bize dönene kadar ona ibadet etmeye devam edeceğiz."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ يَٰهَٰرُونُ مَا مَنَعَكَ إِذۡ رَأَيۡتَهُمۡ ضَلُّوٓاْ
Musa -aleyhisselam- kardeşi Harun'a şöyle dedi: "Onların Yüce Allah'ı bırakıp da buzağıya ibadet ederek sapıttıklarını gördüğün zaman bunu engellemekten seni alıkoyan ne oldu?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
أَلَّا تَتَّبِعَنِۖ أَفَعَصَيۡتَ أَمۡرِي
"Onları bırakıp neden arkamdan gelmedin? Yoksa seni onlara vekil tayin ettiğimde emrime karşı mı geldin?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ يَبۡنَؤُمَّ لَا تَأۡخُذۡ بِلِحۡيَتِي وَلَا بِرَأۡسِيٓۖ إِنِّي خَشِيتُ أَن تَقُولَ فَرَّقۡتَ بَيۡنَ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ وَلَمۡ تَرۡقُبۡ قَوۡلِي
Musa -aleyhisselam- kardeşinin yaptıklarını kınayarak saçından ve sakalından tutup kendisine doğru çekiştirmiş, Harun da ondan şefkat bekleyerek şöyle demiştir: "Saçımı ve sakalımı tutup çekiştirme, benim onlarla birlikte kalmamda bir mazeretim vardı. Onları yalnız başlarına bıraktığımda ayrılığa düşmelerinden korktum. Sonra bana: Onların arasını ayırdığımı, onlar hakkında vasiyetini tutmadığımı söyleyecektin."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ فَمَا خَطۡبُكَ يَٰسَٰمِرِيُّ
Musa -aleyhisselam- Samiri'ye şöyle dedi: "Senin bu yaptığın nedir ey Samiri? Seni bunu yapmaya iten nedir?" dedi.
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ بَصُرۡتُ بِمَا لَمۡ يَبۡصُرُواْ بِهِۦ فَقَبَضۡتُ قَبۡضَةٗ مِّنۡ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذۡتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتۡ لِي نَفۡسِي
Samiri, Musa -aleyhisselam-'a şöyle dedi: "Onların görmediğini gördüm. Cebrail'i atın üzerinde gördüm ve atının ayak izinin olduğu topraktan bir avuç aldım. Kendisinden buzağı heykeli yapılan erimiş süs eşyalarının üzerine attım. Sonra ondan böğüren buzağı şekli ortaya çıktı. Nefsim yaptığım şeyi bana güzel gösterdi."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا
Musa -aleyhisselam-, Samiri'ye şöyle dedi: "Haydi git, hayatta olduğun sürece ‘’bana dokunmayın’’ diyerek gezeceksin. Terk edilmiş/dışlanmış olarak yaşayacaksın. Kıyamet gününde hesaba çekilip cezalandırılacağın bir gün vardır. Yüce Allah bu vaadinden dönmez. Allah'tan başka ilah olarak edindiğin ve kendisine ibadet ettiğin buzağıya bak. Eriyene kadar ateş yakacağım ve ondan bir eser kalmayana kadar onu denize savuracağım."
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا
-Ey İnsanlar!- Muhakkak ki hak olan mabudunuz kendisinden başka hak ilah olmayan Allah'tır. İlmi ile her şeyi kuşatmıştır. Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya hiçbir şeyin ilmi gizli kalmaz.
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• خداع الناس بتزوير الحقائق مسلك أهل الضلال.
Hakikatlere sahtekârlık karıştırarak insanları aldatmak, sapıklık ehlinin tuttuğu bir yoldur.

• الغضب المحمود هو الذي يكون عند انتهاكِ محارم الله.
Yüce Allah'ın yasaklarının çiğnendiği zaman ortaya çıkan öfke, övülen bir öfkedir.

• في الآيات أصل في نفي أهل البدع والمعاصي وهجرانهم، وألا يُخَالَطوا.
Ayetlerde, bidat ve günah ehlinin kovulup terk edilmeleri ve onlarla arkadaşlık kurulmaması bir esas olarak beyan edilmiştir.

• في الآيات وجوب التفكر في معرفة الله تعالى من خلال مفعولاته في الكون.
Ayetlerde, AllahTeâlâ'nın kainattaki fiillerine bakarak O'nu tanıyıp, bilmek için tefekkür etmenin gerekliliği işaret edilmiştir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Tā-ha
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara