Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Al-A‘rāf   Ayah:
قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسۡجُدَ إِذۡ أَمَرۡتُكَۖ قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ
Allah Teâlâ İblis'i azarlayarak şöyle buyurdu: “Sana, Âdem’e secde etmeni emrettiğim emrimi yerine getirmene ne engel oldu?” İblis Rabbine cevap olarak dedi ki: “Benim ondan daha üstün olmam, bana engel oldu. Sen, beni ateşten; onu ise çamurdan yarattın. Ateş, çamurdan daha değerlidir.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ فَٱهۡبِطۡ مِنۡهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَن تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَٱخۡرُجۡ إِنَّكَ مِنَ ٱلصَّٰغِرِينَ
Yüce Allah ona dedi ki: “Öyleyse cennetten çık git. Senin orada büyüklenmeye hakkın yoktur. Çünkü orası tertemiz arınmış kimselerin yurdudur. Artık senin orada bulunman sana caiz değildir. -Ey İblis!- Sen kendini Âdem’den daha değerli görsen bile, doğrusu sen alçak aşağılık birisin.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ أَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
İblis dedi ki: "Ey Rabbim! Bana yeniden diriliş gününe kadar mühlet ver ki, insanlardan yoldan çıkarmayı başarabildiğimi yoldan çıkarayım.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ إِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Yüce Allah ona dedi ki: "Ey İblis! Sen, bütün mahlukatın öleceği ilk sura üfleme gününe dek kendisine ölümün yazıldığı mühlet verilen kimselerden birisin. O gün yalnızca bütün canlıların yaratıcısı olan Allah kalacaktır.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ فَبِمَآ أَغۡوَيۡتَنِي لَأَقۡعُدَنَّ لَهُمۡ صِرَٰطَكَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
İblis de şöyle dedi: " Âdem'e secde etme emrini yerine getirmediğim için beni saptırmana karşılık, âdemoğlu için senin dosdoğru yolunun üzerine oturup, babaları Âdem'e secde etmekten saptığım gibi onları da o yoldan saptıracağım ve çevireceğim.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
ثُمَّ لَأٓتِيَنَّهُم مِّنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ وَعَنۡ أَيۡمَٰنِهِمۡ وَعَن شَمَآئِلِهِمۡۖ وَلَا تَجِدُ أَكۡثَرَهُمۡ شَٰكِرِينَ
“Sonra ahireti terk ettirip, dünyaya karşı rağbet vererek, şüpheler atarak ve arzularını güzel göstererek onlara her yönden yanaşacağım. -Ey Rabbim!- Onlara dikte ettiğim küfürden ötürü, onların çoğunu sana şükredenlerden bulamayacaksın.”
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ ٱخۡرُجۡ مِنۡهَا مَذۡءُومٗا مَّدۡحُورٗاۖ لَّمَن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمۡ أَجۡمَعِينَ
Yüce Allah ona şöyle dedi: “Ey İblis! Kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş biri olarak cennetten çık. Kıyamet günü cehennemi mutlaka sen ve sana uyan, sana itaat eden ve de Rabbinin emrine karşı gelen herkesle dolduracağım."
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَيَٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ فَكُلَا مِنۡ حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Allah, Âdem’e şöyle dedi: "Ey Âdem! Sen ve eşin Havva cennete yerleşin. İçinde bulunan tertemiz yemeklerden dilediklerinizi yiyin, fakat sakın bu ağaçtan (Allah’ın onlar için belirlediği bir ağaçtır) yemeyin. Eğer size yasaklamış olmamın sonrasında bu ağaçtan yerseniz, Allah’ın sınırlarını aşan kimselerden olursunuz.
Ang mga Tafsir na Arabe:
فَوَسۡوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ لِيُبۡدِيَ لَهُمَا مَا وُۥرِيَ عَنۡهُمَا مِن سَوۡءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنۡ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيۡنِ أَوۡ تَكُونَا مِنَ ٱلۡخَٰلِدِينَ
İblis, onların örtünmüş mahrem yerlerini açığa çıkarmak için onlara gizlice fısıldayarak dedi ki: "Allah, sizin bir melek olmanızı ve cennette ebediyen kalmanızı istemediği için size bu ağaçtan yemenizi yasakladı."
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَقَاسَمَهُمَآ إِنِّي لَكُمَا لَمِنَ ٱلنَّٰصِحِينَ
Ve onlara: "Ey Âdem ve Havva! Muhakkak ben size gösterdiğim bu hususta sadece nasihat ediyorum." diyerek Allah adına yemin etti.
Ang mga Tafsir na Arabe:
فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٖۚ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۖ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمۡ أَنۡهَكُمَا عَن تِلۡكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لَكُمَا عَدُوّٞ مُّبِينٞ
Böylece bir kandırmaca ve aldatmayla onları içinde bulundukları makamdan aşağı indirdi. Onlar, yasaklanan bu ağacın meyvesinden yiyince mahrem yerleri açılarak göründü. Onlar da mahrem yerlerini örtmek için üzerlerine cennetin yapraklarından örtmeye başladılar. Rableri o ikisine seslenerek dedi ki: "Ben, ikinize bu ağaçtan yemenizi yasaklamamış mıydım? İkinizi uyararak şeytanın, sizler için apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• دلّت الآيات على أن من عصى مولاه فهو ذليل.
Ayetler, Mevla’sına asi olan kimsenin zelil, alçak bir kimse olduğuna işaret etmektedir.

• أعلن الشيطان عداوته لبني آدم، وتوعد أن يصدهم عن الصراط المستقيم بكل أنواع الوسائل والأساليب.
Şeytan, Âdemoğluna düşmanlığını ilan etmiş, bütün sebep ve yöntem çeşitlerini kullanarak onları dosdoğru yoldan alıkoyacağını söylemiştir.

• خطورة المعصية وأنها سبب لعقوبات الله الدنيوية والأخروية.
Günahın tehlikeli oluşu ve bunun Yüce Allah’ın dünya ve ahirette vereceği cezaların sebebi olduğu ifade edilmiştir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Al-A‘rāf
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara