قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ * - ترجمے کی لسٹ


معانی کا ترجمہ آیت: (16) سورت: سورۂ نمل
وَوَرِثَ سُلَيۡمَٰنُ دَاوُۥدَۖ وَقَالَ يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ عُلِّمۡنَا مَنطِقَ ٱلطَّيۡرِ وَأُوتِينَا مِن كُلِّ شَيۡءٍۖ إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡفَضۡلُ ٱلۡمُبِينُ
Süleyman, babası Dâvûd'a peygamberlikte, ilimde ve krallıkta mirasçı oldu. Allah Teâlâ'nın kendisine ve babasına olan nimetinden bahsederek şöyle dedi: "Ey insanlar! Allah bize kuşların dilini öğretti ve bize peygamberlere ve krallara verdiği her şeyden verdi. Şüphesiz her noksanlıktan münezzeh olan Allah Teâlâ'nın bize bahşetmiş olduğu bu şey apaçık bir lütfudur."
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• التبسم ضحك أهل الوقار.
Tebessüm, vakarlı kimselerin gülüşüne denilir.

• شكر النعم أدب الأنبياء والصالحين مع ربهم.
Nimetlere şükretmek, peygamberlerin ve salih kimselerin Rablerine karşı olan edepleridir.

• الاعتذار عن أهل الصلاح بظهر الغيب.
Gıyablarında salih kimseleri mazur görmek gerekir.

• سياسة الرعية بإيقاع العقاب على من يستحقه، وقبول عذر أصحاب الأعذار.
Halk idaresinde hak edenlere ceza uygulanmalı ve mazeret sahiplerinin özürleri kabul edilmelidir.

• قد يوجد من العلم عند الأصاغر ما لا يوجد عند الأكابر.
Büyüklerin sahip olmadığı ilime, (bazen) küçükler sahip olabilir.

 
معانی کا ترجمہ آیت: (16) سورت: سورۂ نمل
سورتوں کی لسٹ صفحہ نمبر
 
قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ - ترجمے کی لسٹ

المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ۔ مرکز تفسیر للدراسات العلمیۃ کی جانب سے جاری۔

بند کریں