قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ * - ترجمے کی لسٹ


معانی کا ترجمہ آیت: (38) سورت: سورۂ عنکبوت
وَعَادٗا وَثَمُودَاْ وَقَد تَّبَيَّنَ لَكُم مِّن مَّسَٰكِنِهِمۡۖ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيۡطَٰنُ أَعۡمَٰلَهُمۡ فَصَدَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَكَانُواْ مُسۡتَبۡصِرِينَ
Aynı şekilde Âd'ı, Hûd'un kavmini ve Salih'in kavmi Semûd'u da helak ettik. -Ey Mekke ahalisi!- Hadramevt’teki Şihr'de ve Hicr'de onların helak olduklarını size gösteren meskenleri apaçık belli olmuştur. Bomboş evleri bunun bir şahididir. Şeytan onlara işledikleri küfür ve diğer günahları güzel göstererek onları dosdoğru yoldan çıkardı. Onlar, peygamberlerinin onlara öğrettikleriyle hak olanı ve sapıklığı, rüştü ve azgınlığı bilen kimselerdi. Fakat onlar, hidayete uymak yerine arzularına uymayı tercih ettiler.
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• قوله تعالى:﴿ وَقَد تَّبَيَّنَ..﴾ تدل على معرفة العرب بمساكنهم وأخبارهم.
Allah Teâlâ’nın; “Kesinlikle apaçık beyan oldu…” ayeti Araplar'ın onların evlerini ve başlarından geçen haberlerini bilip, öğrendiklerine delalet etmektedir.

• العلائق البشرية لا تنفع إلا مع الإيمان.
Beşeri ilişkiler ancak imanla beraber bir fayda verir.

• الحرص على أمن الضيوف وسلامتهم من الاعتداء عليهم.
Misafir ve konukların bir saldırıya uğramalarından emin ve güvende olmaları için gayretli olmak gerekir.

• منازل المُهْلَكين بالعذاب عبرة للمعتبرين.
Azaba uğrayarak helak olmuş kimselerin meskenleri ibret alanlar için bir öğüttür.

• العلم بالحق لا ينفع مع اتباع الهوى وإيثاره على الهدى.
Hakkı biliyor olmak ve bununla birlikte hevâya uyup, onu hidayete uymaya tercih etmek kişiye bir fayda sağlamaz.

 
معانی کا ترجمہ آیت: (38) سورت: سورۂ عنکبوت
سورتوں کی لسٹ صفحہ نمبر
 
قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ - ترجمے کی لسٹ

المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ۔ مرکز تفسیر للدراسات العلمیۃ کی جانب سے جاری۔

بند کریں