قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ * - ترجمے کی لسٹ


معانی کا ترجمہ آیت: (18) سورت: سورۂ غافر
وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡأٓزِفَةِ إِذِ ٱلۡقُلُوبُ لَدَى ٱلۡحَنَاجِرِ كَٰظِمِينَۚ مَا لِلظَّٰلِمِينَ مِنۡ حَمِيمٖ وَلَا شَفِيعٖ يُطَاعُ
-Ey Resul!- Kıyamet günü ile onları korkut. O kıyamet günü yaklaşmış ve gelecektir. Her gelecek olan şey yakındır. O günün şiddetli korkusundan kalpler, o kimselerin boğazlarına kadar yükselir. Rahman'ın izin verdikleri hariç, onlardan hiçbiri konuşamaz ve konuşmadan sessizce beklerler. Kendi nefislerine şirk ve günah ile zulmedenler için o gün bir dost ya da yakın yoktur. Eğer ona şefaat edecek olduğu farz edilse, sözü dinlenecek bir şefaatçisi de yoktur.
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• التذكير بيوم القيامة من أعظم الروادع عن المعاصي.
Kıyamet gününün hatırlatılması, günahların terk edilmesindeki en büyük caydırıcı sebeplerdendir.

• إحاطة علم الله بأعمال عباده؛ خَفِيَّة كانت أم ظاهرة.
Yüce Allah'ın ilmi; kullarının amelleri ister gizli, isterse de açık olsun onları kuşatmıştır.

• الأمر بالسير في الأرض للاتعاظ بحال المشركين الذين أهلكوا.
Helak olan müşriklerin hallerinden ibret almak için yeryüzünde gezip dolaşmak emredilmiştir.

 
معانی کا ترجمہ آیت: (18) سورت: سورۂ غافر
سورتوں کی لسٹ صفحہ نمبر
 
قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ - ترجمے کی لسٹ

المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ۔ مرکز تفسیر للدراسات العلمیۃ کی جانب سے جاری۔

بند کریں