قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ * - ترجمے کی لسٹ


معانی کا ترجمہ سورت: سورۂ اِنسان   آیت:

Sûretu'l-İnsân

سورہ کے بعض مقاصد:
تذكير الإنسان بأصل خلقه، ومصيره، وبيان ما أعد الله في الجنة لأوليائه.
İnsana; yaratılışının kökeni ve dünyadaki yolculuğu hatırlatılmış, Allah'ın veli kulları için Cennet'te neler hazırladığı anlatılmıştır.

هَلۡ أَتَىٰ عَلَى ٱلۡإِنسَٰنِ حِينٞ مِّنَ ٱلدَّهۡرِ لَمۡ يَكُن شَيۡـٔٗا مَّذۡكُورًا
İnsanoğlunun henüz var olmadığı ve bu dönemde kendisinden bahsedilmeyen çok uzun bir zaman geçti.
عربی تفاسیر:
إِنَّا خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن نُّطۡفَةٍ أَمۡشَاجٖ نَّبۡتَلِيهِ فَجَعَلۡنَٰهُ سَمِيعَۢا بَصِيرًا
Biz insanı, erkek ve kadının meni karışımından olan bir damla sudan yarattık. Üzerine yüklediğimiz sorumluluklarla onu imtihan ederiz. Din olarak onu mükellef kıldıklarımızı yerine getirsin diye onu işiten ve gören bir kimse kıldık.
عربی تفاسیر:
إِنَّا هَدَيۡنَٰهُ ٱلسَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرٗا وَإِمَّا كَفُورًا
Biz ona, peygamberlerimizin dilleriyle hidayet yolunu açıkladık. Bundan sonra o, ya dosdoğru yolu bularak Allah’a şükreden Mümin bir kul olur ya da yoldan saparak Allah’ın ayetlerini inkâr eden kâfir bir kul olur.
عربی تفاسیر:
إِنَّآ أَعۡتَدۡنَا لِلۡكَٰفِرِينَ سَلَٰسِلَاْ وَأَغۡلَٰلٗا وَسَعِيرًا
Elbette biz, Allah’a ve peygamberlerine karşı inkârcı olanlara, cehennem ateşine sürüklenecekleri zincirler, orada boyunlarına vurulacak prangalar ve tutuşturulmuş bir ateş hazırladık.
عربی تفاسیر:
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ يَشۡرَبُونَ مِن كَأۡسٖ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا
Allah’a karşı itaatkâr olan Müminler ise kıyamet günü güzel kokması için kâfûr karıştırılmış içki dolu bardaklardan içecekler.
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• خطر حب الدنيا والإعراض عن الآخرة.
Dünyayı sevmenin ve ahiretten yüz çevirmenin tehlikesi ifade edilmiştir.

• ثبوت الاختيار للإنسان، وهذا من تكريم الله له.
İnsanın tercih hakkı ispat edilmiştir. Bu durum, Yüce Allah’ın ona olan ikramlarından biridir.

• النظر لوجه الله الكريم من أعظم النعيم.
Yüce Allah'ın değerli yüzüne bakmak en büyük nimetlerdendir.

عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا عِبَادُ ٱللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفۡجِيرٗا
Bu içecek; itaatkâr kimseler için hazırlanmış, içimi kolay, suyu bol, kurumayan bir pınardandır. Onun suyundan Allah’a kulluk edenler içer. Onu, diledikleri gibi akıtır ve diledikleri yere taşıyıp götürürler.
عربی تفاسیر:
يُوفُونَ بِٱلنَّذۡرِ وَيَخَافُونَ يَوۡمٗا كَانَ شَرُّهُۥ مُسۡتَطِيرٗا
O pınardan su içecek olan kulların özellikleri ise, onlar kendilerine zorunlu kıldıkları ibadetlere vefa gösterirler. Kötülüğü her yana yayılmış acımasız bir gün olan kıyamet gününden de korkarlar.
عربی تفاسیر:
وَيُطۡعِمُونَ ٱلطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ مِسۡكِينٗا وَيَتِيمٗا وَأَسِيرًا
Ona ihtiyaç duymaları ve açlıklarından ötürü yemeği sevdikleri halde onu fakir, yetim ve esir olan ihtiyaç sahibi kimselere yedirirler.
عربی تفاسیر:
إِنَّمَا نُطۡعِمُكُمۡ لِوَجۡهِ ٱللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمۡ جَزَآءٗ وَلَا شُكُورًا
Onlar, kendi içlerinden yalnız Allah’ın rızası için doyurduklarını bilirler. Onlardan herhangi bir karşılık istemez veya onları doyurmalarına karşılık bir övgü beklemezler.
عربی تفاسیر:
إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوۡمًا عَبُوسٗا قَمۡطَرِيرٗا
"Doğrusu biz, şiddeti ve dayanılmaz olması sebebiyle bedbaht kimselerin yüzlerinin asıldığı o günde, Rabbimizden korkuyoruz."
عربی تفاسیر:
فَوَقَىٰهُمُ ٱللَّهُ شَرَّ ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمِ وَلَقَّىٰهُمۡ نَضۡرَةٗ وَسُرُورٗا
Yüce Allah, keremiyle o büyük günün şerrinden onları koruyacak ve onlara ikram olarak yüzlerine parlaklık ve aydınlık, kalplerine de mutluluk verecektir.
عربی تفاسیر:
وَجَزَىٰهُم بِمَا صَبَرُواْ جَنَّةٗ وَحَرِيرٗا
Yüce Allah'a itaat etmeye sabır göstermeleri, Allah’ın takdirlerine sabretmeleri ve günahlardan uzak durmaya karşı sabırlı olmaları sebebiyle onları içinde nimetlenecekleri bir cennet ve giyecekleri ipeklerle ödüllendirmiştir.
عربی تفاسیر:
مُّتَّكِـِٔينَ فِيهَا عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِۖ لَا يَرَوۡنَ فِيهَا شَمۡسٗا وَلَا زَمۡهَرِيرٗا
Orada süslü döşekler üzerinde uzanmışlardır. Cennette ışınları sıkıntı veren bir Güneş ve de şiddetli bir soğuk görmezler. Aksine onlar, sıcağın ve soğuğun olmadığı devamlı bir gölgeliktedirler.
عربی تفاسیر:
وَدَانِيَةً عَلَيۡهِمۡ ظِلَٰلُهَا وَذُلِّلَتۡ قُطُوفُهَا تَذۡلِيلٗا
Onun gölgelikleri onlara çok yakındır. Meyveleri, yemek isteyenlerin hizmetindedir. Uzanmış yatan, oturan ve ayakta duranların ulaşabileceği bir şekilde onları kolayca ve rahat rahat yerler.
عربی تفاسیر:
وَيُطَافُ عَلَيۡهِم بِـَٔانِيَةٖ مِّن فِضَّةٖ وَأَكۡوَابٖ كَانَتۡ قَوَارِيرَا۠
İçmek istedikleri zaman, etraflarında gümüşten kapları ve billur renkli bardaklarıyla hizmetçiler dolanır.
عربی تفاسیر:
قَوَارِيرَاْ مِن فِضَّةٖ قَدَّرُوهَا تَقۡدِيرٗا
O kâseler, gümüşten fakat cam gibi billur renktedir. Onlar; ne fazla ne eksik, isteyenlerin tam istediği miktarda takdir edilmiştir.
عربی تفاسیر:
وَيُسۡقَوۡنَ فِيهَا كَأۡسٗا كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلًا
İkram edilen bu kimselere zencefille karıştırılmış kadehlerde içkiler sunulur.
عربی تفاسیر:
عَيۡنٗا فِيهَا تُسَمَّىٰ سَلۡسَبِيلٗا
Onlar cennette, Selsebil olarak isimlendirilen bir pınardan içerler.
عربی تفاسیر:
۞ وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيۡتَهُمۡ حَسِبۡتَهُمۡ لُؤۡلُؤٗا مَّنثُورٗا
Cennette onların etraflarında sürekli genç kalacak hizmetçiler dolanır. Onları görsen, yüzlerinin parlaklığından, renklerinin güzelliğinden, sayılarının çokluğundan ve farklılıklarından dolayı onları saçılmış inci taneleri zannedersin.
عربی تفاسیر:
وَإِذَا رَأَيۡتَ ثَمَّ رَأَيۡتَ نَعِيمٗا وَمُلۡكٗا كَبِيرًا
Cennette bulunanları bir görsen, tarifi mümkün olmayan nimetler ve hiçbir zenginliğin kendisi ile kıyaslanamayacağı kadar büyük bir zenginlik görürsün.
عربی تفاسیر:
عَٰلِيَهُمۡ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضۡرٞ وَإِسۡتَبۡرَقٞۖ وَحُلُّوٓاْ أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٖ وَسَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ شَرَابٗا طَهُورًا
Bedenlerine ince ipekten ve parlak atlastan yeşil lüks elbiseler giymişlerdir. Orada onlara gümüş bilezikler giydirilir ve Yüce Allah onlara, rahatsızlık veren her şeyden arınmış bir içecek sunar.
عربی تفاسیر:
إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمۡ جَزَآءٗ وَكَانَ سَعۡيُكُم مَّشۡكُورًا
Onurlandırmak için onlara şöyle denir: "Şüphesiz bu nimetler, sizlere salih amellerinizin karşılığı olarak verilen mükâfatlardır. Amelleriniz, Allah’ın katında makbuldür."
عربی تفاسیر:
إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ تَنزِيلٗا
-Ey Peygamber!- Şüphesiz Kur'an’ı sana bölüm bölüm indiren biziz. Onu sana tek bir seferde indirmedik.
عربی تفاسیر:
فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعۡ مِنۡهُمۡ ءَاثِمًا أَوۡ كَفُورٗا
Allah’ın kader ve şeriat olarak takdir ettiği hükümlere sabret! Sakın günaha davet eden günahkârlara ve küfre davet eden kâfirlere itaat etme!
عربی تفاسیر:
وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلٗا
Rabbini sabahın başında sabah namazıyla, öğle namazıyla ve sonunda ikindi namazıyla zikret.
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• الوفاء بالنذر وإطعام المحتاج، والإخلاص في العمل، والخوف من الله: أسباب للنجاة من النار، ولدخول الجنة.
Adağı yerine getirmedeki yükümlülüğünü ifa etmek, muhtaç olan kimseleri doyurmak, amellerde ihlaslı olmak ve Allah’tan korkmak cehennem ateşinden kurtulma ve cennete girme sebeplerindendir.

• إذا كان حال الغلمان الذين يخدمونهم في الجنة بهذا الجمال، فكيف بأهل الجنة أنفسهم؟!
Şayet cennette hizmet eden hizmetçiler bu güzellikteyse, cennet ehlinin kendisi nasıldır?

وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَٱسۡجُدۡ لَهُۥ وَسَبِّحۡهُ لَيۡلٗا طَوِيلًا
Onu, akşam ve yatsı namazı olan iki gece namazıyla zikret. Bu ikisinin sonrasında ise gece namazı kıl.
عربی تفاسیر:
إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ يُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَآءَهُمۡ يَوۡمٗا ثَقِيلٗا
Şüphesiz bu müşrikler, dünya hayatını seviyorlar ve ona karşı çok hırslı davranıyorlar. Ardından gelecek olan kıyamet gününü ise arkalarında geride bırakıyorlar. O gün, içinde bulunan sıkıntılar ve musibetler sebebiyle çok ağır bir gündür.
عربی تفاسیر:
نَّحۡنُ خَلَقۡنَٰهُمۡ وَشَدَدۡنَآ أَسۡرَهُمۡۖ وَإِذَا شِئۡنَا بَدَّلۡنَآ أَمۡثَٰلَهُمۡ تَبۡدِيلًا
Onları biz yarattık. Sonra da eklemlerini, organlarını ve diğer azalarını güçlendirerek onların yaratılışını pekiştirdik. Onları helak ederek benzerleriyle yerlerini değiştirmek istersek, onları helak eder ve onları benzerleriyle değiştiririz.
عربی تفاسیر:
إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلٗا
Şüphesiz bu sure, size bir öğüt ve hatırlatmadır. Artık her kim, onu Rabbinin rızasına ulaştıran bir yolu tutabilirse onu yol edinsin.
عربی تفاسیر:
وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمٗا
Allah sizin için bunu dilemedikçe, siz Allah’ın rızasına ulaşan yolu tutmayı dileyemezsiniz. Her şey ona bağlıdır. Şüphesiz Allah, kulları için neyin doğru olduğunu ve neyin olmadığını en iyi bilendir. Yaratmasında, takdirinde ve hükümlerinde hikmet sahibidir.
عربی تفاسیر:
يُدۡخِلُ مَن يَشَآءُ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ وَٱلظَّٰلِمِينَ أَعَدَّ لَهُمۡ عَذَابًا أَلِيمَۢا
Kullarından dilediğini rahmetinin içine alıverir ve onları imana ve salih amellere muvaffak kılar. Küfür ve günahlarla kendilerine zulmeden kimseler için ise ahirette acı veren bir azap olan cehennem azabını hazırlamıştır.
عربی تفاسیر:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• خطر التعلق بالدنيا ونسيان الآخرة.
Dünyaya bağlanmanın ve ahireti unutmanın tehlikesi ifade edilmiştir.

• مشيئة العبد تابعة لمشيئة الله.
Kulun dilemesi, Allah'ın dilemesine bağlıdır.

• إهلاك الأمم المكذبة سُنَّة إلهية.
Yalancıların helak edilmesi ilahi bir kanundur.

 
معانی کا ترجمہ سورت: سورۂ اِنسان
سورتوں کی لسٹ صفحہ نمبر
 
قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ - ترجمے کی لسٹ

المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ۔ مرکز تفسیر للدراسات العلمیۃ کی جانب سے جاری۔

بند کریں