Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 奈姆里   段:

Sûratu'n-Neml

每章的意义:
الامتنان على النبي صلى الله عليه وسلم بنعمة القرآن وشكرها والصبر على تبليغه.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e, Kur'an nimeti, buna nimete şükür ve tebliğ ederken de sabretmek bahşedilmiştir.

طسٓۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡقُرۡءَانِ وَكِتَابٖ مُّبِينٍ
Tâ, Sîn. Bu hususta benzer bir açıklama Bakara suresinin başında zikredilmiştir. Sana indirilen bu ayetler, Kur'an'ın ayetleridir. İçerisinde herhangi bir karışıklığın olmadığı apaçık bir kitaptır. Kim onu iyice düşünerek okursa onun Allah katından olduğunu bilir.
阿拉伯语经注:
هُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ
Bu ayetler Allah'a ve resulüne iman edenler için hakka ulaştıran hidayet rehberi, yol gösterici ve bir müjdedir.
阿拉伯语经注:
ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤۡتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ
Namazlarını en güzel bir şekilde tam olarak kılarlar, mallarının zekâtını verilmesi gereken yerlere verirler ve onlar ahirete olan sevaba ve cezaya kesin olarak iman ederler.
阿拉伯语经注:
إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمۡ أَعۡمَٰلَهُمۡ فَهُمۡ يَعۡمَهُونَ
Şüphesiz ahirete ve orada bulunan sevap ve cezaya iman etmeyen kâfirlere kötü amellerini süsledik de onları yapmaya devam ettiler. O yüzden hem hakka ve hem de aklıselime erişemeyip körü körüne bocaladılar.
阿拉伯语经注:
أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَهُمۡ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ وَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ هُمُ ٱلۡأَخۡسَرُونَ
Belirtilen özelliklere sahip olan o kimseler için dünyada katledilip, esir alınarak kötü bir azap vardır. Yine onlar ahirette de insanların en çok hüsrana uğrayanları olacaklardır. Öyle ki kıyamet gününde kendi nefislerini ve ailelerini cehennemde ebedî bırakarak hüsrana uğratacaklardır.
阿拉伯语经注:
وَإِنَّكَ لَتُلَقَّى ٱلۡقُرۡءَانَ مِن لَّدُنۡ حَكِيمٍ عَلِيمٍ
-Ey Resul!- Şüphesiz sana indirilen bu Kur'an'ı; yaratmasında, bütün işleri en güzel şekilde idare etmesinde ve şeriatında hikmet sahibi olan ve kullarının yararına olan şeylerden hiçbirinin kendisine gizli kalmadığı Allah tarafından almaktasın.
阿拉伯语经注:
إِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِأَهۡلِهِۦٓ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا سَـَٔاتِيكُم مِّنۡهَا بِخَبَرٍ أَوۡ ءَاتِيكُم بِشِهَابٖ قَبَسٖ لَّعَلَّكُمۡ تَصۡطَلُونَ
-Ey Resul!- Hani Musa ailesine şöyle demişti: "Muhakkak bir ateş gördüm. Onu yakan kimseden haber getiririm, o da bize yolu gösterir veya soğuktan ısınmanız için ondan bir tutam kor ateş getiririm."
阿拉伯语经注:
فَلَمَّا جَآءَهَا نُودِيَ أَنۢ بُورِكَ مَن فِي ٱلنَّارِ وَمَنۡ حَوۡلَهَا وَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Görmüş olduğu ateşin bulunduğu yere vardığında, Allah ona şöyle nidâ ederek seslendi: "Alemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ'yı tazim edip, yüceltmek ve dalalette olanların O'nu vasıflandırdığı O'na yaraşmayan sıfatlardan ve bütün eksikliklerden münezzeh kılmak için ateşte olan melekler ve çevresinde olan melekle bereketli kılınmıştır."
阿拉伯语经注:
يَٰمُوسَىٰٓ إِنَّهُۥٓ أَنَا ٱللَّهُ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Allah Teâlâ ona şöyle buyurdu: "-Ey Musa!- Muhakkak ki ben, (hiçbir kimsenin mağlup edemeyeceği) mutlak güç sahibi Aziz, yaratmamda, takdirimde ve şeriatımda hikmet sahibi olan Allah'ım."
阿拉伯语经注:
وَأَلۡقِ عَصَاكَۚ فَلَمَّا رَءَاهَا تَهۡتَزُّ كَأَنَّهَا جَآنّٞ وَلَّىٰ مُدۡبِرٗا وَلَمۡ يُعَقِّبۡۚ يَٰمُوسَىٰ لَا تَخَفۡ إِنِّي لَا يَخَافُ لَدَيَّ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
"Asanı at!" Musa emre itaat edip asayı yere attı. Musa asasını yılan gibi kıvrılıp, hareket ettiğini görünce arkasına dönüp bakmadan kaçtı. Ardından Allah Teâlâ ona şöyle buyurdu: "Ondan korkma! Çünkü Benim yanımda resuller ne bir yılandan ve ne de başka bir şeyden korkarlar."
阿拉伯语经注:
إِلَّا مَن ظَلَمَ ثُمَّ بَدَّلَ حُسۡنَۢا بَعۡدَ سُوٓءٖ فَإِنِّي غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ancak, kim günah işleyerek kendi nefsine zulmeder, sonra da tövbe eder ise; muhakkak ki ben ona karşı çok bağışlayıcıyım, çok merhamet ediciyim.
阿拉伯语经注:
وَأَدۡخِلۡ يَدَكَ فِي جَيۡبِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٖۖ فِي تِسۡعِ ءَايَٰتٍ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَقَوۡمِهِۦٓۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ
Gömleğinin yakasından boyun tarafından elini koynuna sok ve çıkardığında alaca (abraş) hastalığı olmadan kar gibi bembeyaz çıksın. Bu sana verilen ve senin doğruluğunu ispat eden dokuz mucizeden birisidir. -Elinin bembeyaz çıkması mucizesi ile birlikte sana verilen dokuz mucize başlıca şöyledir: Âsa, başlarına gelen felaketler, tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan- Bunlar Firavun ve kavminin başına gelmiş olaylardır. Çünkü onlar Allah'a küfredip O'na itaatten çıkmış bir topluluktur.
阿拉伯语经注:
فَلَمَّا جَآءَتۡهُمۡ ءَايَٰتُنَا مُبۡصِرَةٗ قَالُواْ هَٰذَا سِحۡرٞ مُّبِينٞ
Nitekim Musa'yı desteklediğimiz mucizelerimiz apaçık görünür bir şekilde gözlerinin önüne gelince şöyle dediler: "Musa'nın getirmiş olduğu bu mucizeler, apaçık bir sihirdir."
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• القرآن هداية وبشرى للمؤمنين.
Kur'an, Müminler için bir hidayet ve müjdedir.

• الكفر بالله سبب في اتباع الباطل من الأعمال والأقوال، والحيرة، والاضطراب.
Allah'a nankörlük edip küfre girmek amellerde ve sözlerde batıla uymanın sebebi olup, şaşkınlık ve düzensizliğin de sebebidir.

• تأمين الله لرسله وحفظه لهم سبحانه من كل سوء.
Yüce Allah, bütün resullerini emin kişiler kılmış ve onları her türlü kötülükten muhafaza etmiştir.

 
含义的翻译 章: 奈姆里
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭