Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 赛智德   段:
وَلَنُذِيقَنَّهُم مِّنَ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَدۡنَىٰ دُونَ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَكۡبَرِ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ
Rablerine itaatsizlik eden bu yalancılar eğer tövbe etmezlerse; ahirette kendileri için hazırlanmış büyük azaptan önce dünyada, onlara sıkıntı ve belalar veririz. Umulur ki Rablerine itaat etmeye dönerler.
阿拉伯语经注:
وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِۦ ثُمَّ أَعۡرَضَ عَنۡهَآۚ إِنَّا مِنَ ٱلۡمُجۡرِمِينَ مُنتَقِمُونَ
Allah'ın ayetleri kendisine hatırlatıldığında ondan öğüt almayan ve umursamadan yüz çevirenden daha zalim bir kimse yoktur. Muhakkak ki biz, -küfre girerek ve günah işleyerek Allah'ın ayetlerinden yüz çevirmekte olan- günahkârlardan intikam alacağız. Bunda hiç şüphe yoktur.
阿拉伯语经注:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ فَلَا تَكُن فِي مِرۡيَةٖ مِّن لِّقَآئِهِۦۖ وَجَعَلۡنَٰهُ هُدٗى لِّبَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
Ant olsun biz Musa'ya Tevrat'ı verdik. -Ey Resul!- İsra ve Miraç Gecesi Musa ile buluşacağından hiç şüphen olmasın. Musa'ya indirilen kitabı, İsrailoğulları için sapıklıktan hidayete götüren bir rehber kıldık.
阿拉伯语经注:
وَجَعَلۡنَا مِنۡهُمۡ أَئِمَّةٗ يَهۡدُونَ بِأَمۡرِنَا لَمَّا صَبَرُواْۖ وَكَانُواْ بِـَٔايَٰتِنَا يُوقِنُونَ
İsrailoğulları'ndan, hak yolda insanların kendilerini örnek aldıkları, bizim kendilerine izin verdiğimiz ve onları güçlendirdiğimiz hak yolu gösteren önderler tayin ettik. Allah'ın emirlerini yerine getirmede, yasaklarından sakınmada ve davet yolunda başa gelen eziyetlerde sabrettikleri için onları hak yola iletiyorlardı. Onlar, rasûllerine indirilmiş olan Allah Teâlâ'nın ayetlerine kesin bir şekilde iman ediyorlardı.
阿拉伯语经注:
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفۡصِلُ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
-Ey Resul!- Şüphesiz Rabbin, dünyada iken onların ihtilaf ettikleri hususlarda kıyamet günü hüküm verecek, hak ve batıl olanı açıklayacaktır. Herkese hak ettiğinin karşılığını verecektir.
阿拉伯语经注:
أَوَلَمۡ يَهۡدِ لَهُمۡ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا مِن قَبۡلِهِم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ يَمۡشُونَ فِي مَسَٰكِنِهِمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٍۚ أَفَلَا يَسۡمَعُونَ
Onlar kör mü oldular ki, kendilerinden önce geçmiş ümmetlerden helak ettiklerimiz onlar için açıklayıcı (bir ibret) olmadı? Hâlbuki , onların, helak edilmeden önceki oturmuş oldukları yerlerde gezip dolaşıyorlar. Onların halinden öğüt almadılar. Geçmiş ümmetlerin küfürleri ve işledikleri günahları sebebiyle helak edilmelerinde, Allah tarafından kendilerine gelen peygamberlerin doğruluğuna işaret edilen pek çok ibretler vardır. Allah'ın ayetlerini yalanlayan bu kimseler, kabul etmek ve öğüt almak kasdıyla dinlemezler mi?
阿拉伯语经注:
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّا نَسُوقُ ٱلۡمَآءَ إِلَى ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡجُرُزِ فَنُخۡرِجُ بِهِۦ زَرۡعٗا تَأۡكُلُ مِنۡهُ أَنۡعَٰمُهُمۡ وَأَنفُسُهُمۡۚ أَفَلَا يُبۡصِرُونَ
Yeniden dirilişi yalanlayanlar, yağmur suyunu ekini olmayan kurak toprağa gönderdiğimizi, bu su ile develerinin, ineklerinin, koyunlarının ve kendilerinin yediği ekini çıkardığımızı görmüyorlar mı? Bütün bu olanları görüp, kurak topraktan ekini çıkartanın ölüleri de diriltmeye kadir olduğunu idrak edemiyorlar mı?
阿拉伯语经注:
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡفَتۡحُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Öldükten sonra yeniden dirilişi yalanlayıp azap için aceleci davrananlar şöyle derler: "İddia ettiğiniz ve kıyamet günü sizin ile bizim aramızı ayıracak olan hüküm, bizim varış yerimiz olan cehennem ve sizin varış yeriniz cennet ne zamandır?"
阿拉伯语经注:
قُلۡ يَوۡمَ ٱلۡفَتۡحِ لَا يَنفَعُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِيمَٰنُهُمۡ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ
-Ey Resul!- Onlara de ki: "Bu vaat kıyamet günüdür. O gün kulların arasının ayrıldığı gündür. Dünyada Allah'a iman etmeyip küfredenlerin kıyameti gördükten sonra iman etmeleri kendilerine fayda vermez. Rablerine tövbe edip, O'na dönmeleri için kendilerine mühlet verilmez."
阿拉伯语经注:
فَأَعۡرِضۡ عَنۡهُمۡ وَٱنتَظِرۡ إِنَّهُم مُّنتَظِرُونَ
-Ey Resul!- Sapıklıklarında devam etmelerinden dolayı onlardan yüz çevir ve onların başına gelecekleri bekle. Şüphesiz onlar da senin onlara vadettiğin azabı bekliyorlar.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• عذاب الكافر في الدنيا وسيلة لتوبته.
Dünyada kâfirin başına azap gönderilmesi tövbe etmesine sebep olabilir.

• ثبوت اللقاء بين نبينا صلى الله عليه وسلم وموسى عليه السلام ليلة الإسراء والمعراج.
Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ile Musa -aleyhisselam- İsra ve Miraç Gecesi buluşmuşlardır.

• الصبر واليقين صفتا أهل الإمامة في الدين.
Sabır ve kesin inanç, dinde önder olan kimselerin özelliğidir.

 
含义的翻译 章: 赛智德
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭