Prijevod značenja časnog Kur'ana - Turski prijevod sažetog tefsira Plemenitog Kur'ana. * - Sadržaj prijevodā


Prijevod značenja Sura: Sura el-Murselat   Ajet:

Sûretu'l-Mürselât

Intencije ove sure:
الوعيد للمكذبين بالويل يوم القيامة.
Kıyamet gününde yalanlayanlar helak ve hüsran ile tehdit edilmiştir.

وَٱلۡمُرۡسَلَٰتِ عُرۡفٗا
Yüce Allah, at yelesi gibi ardı ardına gelen rüzgârlara yemin etmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَٱلۡعَٰصِفَٰتِ عَصۡفٗا
Şiddetle esip savuran rüzgârlara yemin etmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَٱلنَّٰشِرَٰتِ نَشۡرٗا
Yağmurları yayan rüzgârlara yemin etmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَٱلۡفَٰرِقَٰتِ فَرۡقٗا
Hak ve batılı birbirinden ayıranı indiren meleklere yemin etmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَٱلۡمُلۡقِيَٰتِ ذِكۡرًا
Vahyi getiren meleklere yemin etmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
عُذۡرًا أَوۡ نُذۡرًا
Allah’tan insanlara bir ikaz olarak veya Allah’ın azabına karşı insanları korkutmak için vahiyle inerler.
Tefsiri na arapskom jeziku:
إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَٰقِعٞ
Şüphesiz size vadedilen yeniden diriliş, hesap ve karşılıkların verilmesi kaçınılmaz olarak muhakkak gerçekleşecektir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَإِذَا ٱلنُّجُومُ طُمِسَتۡ
Yıldızların parıltısı silinip ışığı kaybolduğu zaman.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ فُرِجَتۡ
Gökyüzü, meleklerin inişi sebebiyle parçalandığı zaman.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَإِذَا ٱلۡجِبَالُ نُسِفَتۡ
Dağlar yerlerinden sökülüp toz tanelerine dönüşünceye kadar paramparça edildiği zaman.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَإِذَا ٱلرُّسُلُ أُقِّتَتۡ
Peygamberler belli bir vakit için toplandığı zaman.
Tefsiri na arapskom jeziku:
لِأَيِّ يَوۡمٍ أُجِّلَتۡ
Çok büyük bir gün için, ümmetlerine karşı şahitlikleri ertelenmiştir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
لِيَوۡمِ ٱلۡفَصۡلِ
Kulların arasında ayrımın (hükmün) olacağı gün için (ertelenmiştir). Böylece haklı olan haksız olandan ve mutlu olan bedbaht olandan ayrılarak ortaya çıkacaktır.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ
-Ey Peygamber!- Hüküm gününün ne olduğunu sana ne öğretti?
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran peygamberlerinin Allah’ın katından getirdiklerini yalanlayan o inkârcıların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
أَلَمۡ نُهۡلِكِ ٱلۡأَوَّلِينَ
Biz, Allah'a karşı inkârcı oldukları ve resulleri yalanladıkları zaman geçmiş ümmetleri helak etmedik mi?
Tefsiri na arapskom jeziku:
ثُمَّ نُتۡبِعُهُمُ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ardından, sonradan gelenleri de o inkârcılara katacağız ve onları helak ettiğimiz gibi onları da helak edeceğiz.
Tefsiri na arapskom jeziku:
كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerini yalanlayan mücrim kimseleri, o ümmetlerin helak edildiği gibi helak edeceğiz.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran Yüce Allah’ın günahkârları cezalandırma vaadini yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
Poruke i pouke ajeta na ovoj stranici:
• خطر التعلق بالدنيا ونسيان الآخرة.
Dünyaya bağlanmanın ve ahireti unutmanın tehlikesi ifade edilmiştir.

• مشيئة العبد تابعة لمشيئة الله.
Kulun dilemesi, Allah'ın dilemesine bağlıdır.

• إهلاك الأمم المكذبة سُنَّة إلهية.
Yalancıların helak edilmesi ilahi bir kanundur.

أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ
Ey insanlar! Sizleri meni damlası olan değersiz azıcık bir sudan yaratmadık mı?
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ
Bu değersiz suyu korunaklı bir yer olan kadının rahmine yerleştirmedik mi?
Tefsiri na arapskom jeziku:
إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ
Bilinen bir süre olan hamilelik dönemine kadar.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ
Biz; doğan çocuğun vasıflarını, boyunu, rengini ve bunlar dışındaki her şeyi takdir ettik. Biz bütün bunları ne güzel takdir ederiz.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran Allah’ın kudretini yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ كِفَاتًا
Biz, yeryüzünü tüm insanları içine alacak bir şekilde yaratmadık mı?
Tefsiri na arapskom jeziku:
أَحۡيَآءٗ وَأَمۡوَٰتٗا
Yeryüzü, üzerinde hayat süren insanları ve toprağa gömülen ölüleri kapsamaktadır.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَجَعَلۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ شَٰمِخَٰتٖ وَأَسۡقَيۡنَٰكُم مَّآءٗ فُرَاتٗا
-Ey insanlar!- Yeryüzünün sarsılmasını önleyen yüksek sabit dağlar yarattık ve sizlere tatlı su verdik. Bunları yaratan sizleri tekrar diriltmekten aciz değildir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran Allah’ın onlara verdiği nimetleri yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ مَا كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
Peygamberlerinin getirmiş olduklarını yalanlayanlara şöyle denir: "-Ey yalanlayanlar!- Yalanlayıp durduğunuz azaba girin bakalım!''
Tefsiri na arapskom jeziku:
ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ ظِلّٖ ذِي ثَلَٰثِ شُعَبٖ
Üç kola ayrılmış ateşin dumanının gölgesine doğru yürüyün bakalım!
Tefsiri na arapskom jeziku:
لَّا ظَلِيلٖ وَلَا يُغۡنِي مِنَ ٱللَّهَبِ
Orada gölge soğuk değildir. O gölge, ateşin alevinin ve sıcaklığının size ulaşmasını engellemez.
Tefsiri na arapskom jeziku:
إِنَّهَا تَرۡمِي بِشَرَرٖ كَٱلۡقَصۡرِ
Ateş, kıvılcımlar savurur ve onun her bir kıvılcımının büyüklüğü sanki bir saray kadardır.
Tefsiri na arapskom jeziku:
كَأَنَّهُۥ جِمَٰلَتٞ صُفۡرٞ
Savurduğu kıvılcımlar karanlık ve büyüklük olarak sanki kara develer gibidir.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün helak, azap ve hüsran Allah’ın azabını yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
هَٰذَا يَوۡمُ لَا يَنطِقُونَ
Kendilerine izin de verilmez ki özür bildirsinler.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَلَا يُؤۡذَنُ لَهُمۡ فَيَعۡتَذِرُونَ
Onların küfürleri ve kötülüklerinden ötürü Rablerinden özür dilemelerine dahi izin verilmez ki, O'ndan özür dileyebilsinler.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran o gün hakkındaki haberleri yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِۖ جَمَعۡنَٰكُمۡ وَٱلۡأَوَّلِينَ
İşte bu, kulların arasının birbirinden ayrılacağı gündür. Sizleri ve geçmiş ümmetleri bir alanda toplarız.
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَإِن كَانَ لَكُمۡ كَيۡدٞ فَكِيدُونِ
Eğer Allah’ın azabından kurtulmak için kurnazca başvuracağınız bir hileniz varsa, durmayın hile yapın!
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün; helak, azap ve hüsran ayrım/hüküm gününü yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي ظِلَٰلٖ وَعُيُونٖ
Şüphesiz emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmak suretiyle Rablerinden korkan kimseler cennet ağaçlarının yapraklarının geniş gölgeliklerinde ve akan tatlı su pınarlarında olacaklardır.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَفَوَٰكِهَ مِمَّا يَشۡتَهُونَ
Ve de yemeyi arzuladıkları meyvelerin arasındadırlar.
Tefsiri na arapskom jeziku:
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Onlara şöyle denir: “Dünyada yapmış olduğunuz salih ameller sebebi ile, tertemiz yiyeceklerden yiyin ve içinde rahatsız edici bir şey bulunmayan içeceklerden afiyetle için.''
Tefsiri na arapskom jeziku:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Muhakkak biz, sizi ödüllendirdiğimiz bu mükâfatın aynısıyla, amellerinde ihsan sahibi olan kimseleri de ödüllendireceğiz.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün helak, azap ve hüsran; Allah’ın takva sahipleri için hazırladıklarını yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
كُلُواْ وَتَمَتَّعُواْ قَلِيلًا إِنَّكُم مُّجۡرِمُونَ
Yalanlayanlara da şöyle denir: “Sizler de yiyin ve az bir süre dünya hayatının lezzetlerinden faydalanın bakalım. Kuşkusuz siz, Allah’a karşı olan inkârınız ve resullerini yalanlamanız sebebiyle günahkâr kimselersiniz.''
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün helak, azap ve hüsran; hesap günü kendilerine verilecek cezaları yalanlayanların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱرۡكَعُواْ لَا يَرۡكَعُونَ
O yalanlayanlara; "Allah için namaz kılınız!” denildiği zaman, O'nun için namaz kılmazlardı.
Tefsiri na arapskom jeziku:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün helak, azap ve hüsran; peygamberlerinin Allah’ın katından getirdiklerini yalanlayan o inkârcıların üzerine olsun!
Tefsiri na arapskom jeziku:
فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَهُۥ يُؤۡمِنُونَ
Onlar, Rablerinden indirilmiş olan bu Kur’an’a iman etmeyeceklerse, ondan başka hangi söze iman edecekler?
Tefsiri na arapskom jeziku:
Poruke i pouke ajeta na ovoj stranici:
• رعاية الله للإنسان في بطن أمه.
Yüce Allah'ın insanı henüz annesinin karnındayken bile koruyup, gözettiği ifade edilmiştir.

• اتساع الأرض لمن عليها من الأحياء، ولمن فيها من الأموات.
Yeryüzünün, üzerinde yaşayan canlılar ve içinde bulunan ölüler için yeterli olduğu ifade edilmiştir.

• خطورة التكذيب بآيات الله والوعيد الشديد لمن فعل ذلك.
Allah'ın ayetlerini yalanlamanın tehlikesi belirtilmiş ve bunu yapan kimseler ağır bir şekilde tehdit edilmiştir.

 
Prijevod značenja Sura: Sura el-Murselat
Indeks sura Broj stranice
 
Prijevod značenja časnog Kur'ana - Turski prijevod sažetog tefsira Plemenitog Kur'ana. - Sadržaj prijevodā

Turski prijevod sažetog tefsira Plemenitog Kur'ana. Izdanje Centra za tefsir.

Zatvaranje