Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: Āl-‘Imrān   Ayah:
يَوۡمَ تَجِدُ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا عَمِلَتۡ مِنۡ خَيۡرٖ مُّحۡضَرٗا وَمَا عَمِلَتۡ مِن سُوٓءٖ تَوَدُّ لَوۡ أَنَّ بَيۡنَهَا وَبَيۡنَهُۥٓ أَمَدَۢا بَعِيدٗاۗ وَيُحَذِّرُكُمُ ٱللَّهُ نَفۡسَهُۥۗ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ
Kıyamet günü, her nefis hiçbir eksiklik olmaksızın hayır olarak yaptığı ameller ile karşılaşacaktır. Kötü ameller yapanlar ise işlediği kötü ameller ile kendisi arasında büyük bir zaman farkı olmasını temenni edecektir. Onun bu temenni ettiği nasıl olacak! Allah, sizi, kendisi hakkında korkutup uyarmaktadır. Günah işleyerek kendinizi O'nun gazabına sokmayın. Allah, kullarına çok merhametlidir. Bundan dolayı Allah, sizi uyarmakta ve korkutmaktadır.
Arabic explanations of the Qur’an:
قُلۡ إِن كُنتُمۡ تُحِبُّونَ ٱللَّهَ فَٱتَّبِعُونِي يُحۡبِبۡكُمُ ٱللَّهُ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡ ذُنُوبَكُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey Peygamber! De ki: Eğer gerçekten Allah'ı seviyorsanız açık ve gizli olarak benim getirdiğime tabi olun. Böylece Allah'ın sevgisine nail olursunuz ve O, sizin günahlarınızı bağışlar. Allah, kullarından O'na tövbe edenleri çokça bağışlayandır, onlara karşı çok merhametlidir.
Arabic explanations of the Qur’an:
قُلۡ أَطِيعُواْ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَۖ فَإِن تَوَلَّوۡاْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Ey Peygamber! De ki: Emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından kaçınarak Allah’a ve resulüne itaat edin! Eğer bundan yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah, kendi emrine ve resulünün emrine muhalefet etmeleri sebebiyle kâfirleri sevmez.
Arabic explanations of the Qur’an:
۞ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰٓ ءَادَمَ وَنُوحٗا وَءَالَ إِبۡرَٰهِيمَ وَءَالَ عِمۡرَٰنَ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ
Allah, Âdem -aleyhisselam-'ı seçti ve meleklerini ona secde ettirdi. Nuh -aleyhisselam-'ı seçti ve O'nu yeryüzündeki ilk resul kıldı. İbrâhîm -aleyhisselam-'ı seçti ve peygamberliği onun neslinde kalıcı kıldı. İmrân ailesini seçti ve bunları kendi zamanlarının halkına üstün kıldı.
Arabic explanations of the Qur’an:
ذُرِّيَّةَۢ بَعۡضُهَا مِنۢ بَعۡضٖۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
İşte isimleri zikredilmiş olan bu peygamberler ve bunların yoluna tabi olanlar var ya; bunlar Allah'ı birlemede ve salih amel işlemekte birbirlerinin soylarından gelen nesildir. Bunlar, faziletleri ve güzel ahlakı birbirlerine miras olarak bırakırlar. Allah, kullarının sözlerini hakkıyla işiten ve yaptıkları amelleri hakkıyla bilendir. Bunun içindir ki O, onlardan dilediğini tercih eder ve dilediğini seçer.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِذۡ قَالَتِ ٱمۡرَأَتُ عِمۡرَٰنَ رَبِّ إِنِّي نَذَرۡتُ لَكَ مَا فِي بَطۡنِي مُحَرَّرٗا فَتَقَبَّلۡ مِنِّيٓۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Ey Peygamber! Hatırla! Hani bir gün Meryem -aleyhisselam-'ın annesi ve aynı zamanda İmrân’ın karısı: "Rabbim! Ben, karnımdakini halisane bir şekilde senin rızan için ve her şeyden azatlı bir kul olarak senin evine hizmet etmesi için sana adadım. Bunu benden kabul buyur. Şüphe yoktur ki sen, duamı hakkıyla işiten ve benim niyetimi hakkıyla bilensin." demişti.
Arabic explanations of the Qur’an:
فَلَمَّا وَضَعَتۡهَا قَالَتۡ رَبِّ إِنِّي وَضَعۡتُهَآ أُنثَىٰ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا وَضَعَتۡ وَلَيۡسَ ٱلذَّكَرُ كَٱلۡأُنثَىٰۖ وَإِنِّي سَمَّيۡتُهَا مَرۡيَمَ وَإِنِّيٓ أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ ٱلشَّيۡطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ
Hamilelik süresi tamamlanınca karnındakini doğurdu ve özür diler bir şekilde -karnında taşıdığının erkek olmasını arzuluyordu- şöyle dedi: Ey Rabbim! Ben, onu kız doğurdum. Hâlbuki Allah, onun neyi doğuracağını en iyi bilendir. Onun temenni ettiği erkek yaratılış ve güç olarak ona verilen kız gibi değildi. Sonra şöyle dedi: "Adını Meryem koydum, onu da onun soyunu da senin rahmetinden kovulmuş olan şeytandan sana sığındırıyorum." dedi.
Arabic explanations of the Qur’an:
فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٖ وَأَنۢبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنٗا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّاۖ كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيۡهَا زَكَرِيَّا ٱلۡمِحۡرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزۡقٗاۖ قَالَ يَٰمَرۡيَمُ أَنَّىٰ لَكِ هَٰذَاۖ قَالَتۡ هُوَ مِنۡ عِندِ ٱللَّهِۖ إِنَّ ٱللَّهَ يَرۡزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيۡرِ حِسَابٍ
Allah, onun bu adağını güzel bir kabul ile kabul etti, onu güzel bir şekilde yetiştirdi ve onun kalbinin üzerine kullarından salih kimselerin şefkatinden koydu. Zekeriya -aleyhisselam-'ı da onu bakmakla görevlendirdi. Zekeriya ne zaman yanına, onun bulunduğu ibadet mahalline girse yanında kolay elde edilmiş ve güzel yiyecek bulur ve Meryem'e hitaben: "Ey Meryem! Sana bu rızık nereden geldi?" dediğinde Meryem cevap olarak şöyle derdi: "Bu rızık, Allah katındandır! Doğrusu Allah, dilediği kimseye hesapsız olarak bol rızık bağışlar."
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• عظم مقام الله وشدة عقوبته تجعل العاقل على حذر من مخالفة أمره تعالى.
Allah'ın makamının yüceliği ve cezalandırmasının şiddetli oluşu akıl sahibi olan kimseyi Allah'ın emrine karşı gelmekten sakındırır.

• برهان المحبة الحقة لله ولرسوله باتباع الشرع أمرًا ونهيًا، وأما دعوى المحبة بلا اتباع فلا تنفع صاحبها.
Allah'a ve resulüne karşı duyulan sevgi ve muhabbetin gerçek delili; emir ve yasakları hususunda şeriate tabi olmaktır. Tabi olmadan sevgi iddiasında bulunmak o kişiye fayda vermez.

• أن الله تعالى يختار من يشاء من عباده ويصطفيهم للنبوة والعبادة بحكمته ورحمته، وقد يخصهم بآيات خارقة للعادة.
Allah Teâlâ, kullarından dilediği kimseleri peygamberlik ve ibadet için hikmet ve rahmeti ile seçer. Onlara özel olarak olağanüstü mucizeler verir.

 
Translation of the meanings Surah: Āl-‘Imrān
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close