Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: Ar-Rūm   Ayah:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَن تَقُومَ ٱلسَّمَآءُ وَٱلۡأَرۡضُ بِأَمۡرِهِۦۚ ثُمَّ إِذَا دَعَاكُمۡ دَعۡوَةٗ مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ إِذَآ أَنتُمۡ تَخۡرُجُونَ
Yüce Allah'ın emri ile düşmeden göğün ayakta durması ve yerin yıkılmaması O'nun birliğine ve kudretine delalet eden büyük ayetlerindendir. Sonra Allah -Subhanehu ve Teâlâ- meleğin Sûr'a üflemesiyle sizi yerden çağırdığında hesap ve karşılığınızın görülmesi için hemen kabirlerinizden çıkıverirsiniz.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَلَهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ
Göklerde ve yerde ne varsa mülk, yaratma ve idare etme bakımından yalnızca O'nundur. Gökteki ve yerdeki her şey O'nun mahlukatıdır. O'na boyun eğmiş ve emrine teslim olmuşlardır.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَهُوَ ٱلَّذِي يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ وَهُوَ أَهۡوَنُ عَلَيۡهِۚ وَلَهُ ٱلۡمَثَلُ ٱلۡأَعۡلَىٰ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
O -Subhanehu ve Teâlâ-, geçmiş bir benzeri olmadan ilk defa yaratan, öldükten sonra onları tekrardan yaratandır. Bu, O'na göre ilk olarak yaratmadan daha kolaydır. Aslında her ikisi de O'nun için kolaydır. Eğer O, bir şeyin olmasını isterse ona; "Ol!" der o da hemen oluverir. Allah -Azze ve Celle-'nin vasfedildiği bütün eşsiz, yüce, celâl ve kemâl sıfatları O'na aittir. O, kendisine, kimsenin galip gelemeyeceği izzet sahibidir. Yaratma ve yönetmesinde hikmet sahibi olandır.
Arabic explanations of the Qur’an:
ضَرَبَ لَكُم مَّثَلٗا مِّنۡ أَنفُسِكُمۡۖ هَل لَّكُم مِّن مَّا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُكُم مِّن شُرَكَآءَ فِي مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ فَأَنتُمۡ فِيهِ سَوَآءٞ تَخَافُونَهُمۡ كَخِيفَتِكُمۡ أَنفُسَكُمۡۚ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ
-Ey Müşrikler!- Allah size kendi içinizden bir örnek vermektedir. Bu, hür olan ortağınız ile malınızı taksim etmekten endişe duyduğunuz gibi kendileriyle mallarınızı taksim etmekten endişe duyduğunuz ve mallarınıza eşit olarak ortak olan köleleriniz örneğidir. Kendiniz için köleleriniz üzerinden verilen bu örnekten razı olur musunuz? Şüphesiz, siz bundan razı olmazsınız. Yüce Allah'ın da mülkünde mahlukatı ve kullarından böyle bir ortağa razı olması asla düşünülemez. Bu ve benzeri misaller getirerek apaçık delil ve hüccetleri akıl sahibi topluluklar için çeşitlendirerek açıklıyoruz. İşte onlar, bunlardan istifade edenlerin ta kendileridir.
Arabic explanations of the Qur’an:
بَلِ ٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَهۡوَآءَهُم بِغَيۡرِ عِلۡمٖۖ فَمَن يَهۡدِي مَنۡ أَضَلَّ ٱللَّهُۖ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
Onların dalalet üzere olmalarının sebebi, delillerin yetersiz olup onlara açıklanmaması değildir. Ancak bunun sebebi Yüce Allah'ın üzerlerindeki haklarından cahil olup babalarını taklit edip hevalarının peşinden gitmeleridir. Yüce Allah'ın saptırdığı kimseyi, kim hidayete muvaffak kılabilir? Kimse muvaffak kılamaz. Allah'ın azabını onlardan giderecek hiçbir yardımcıları da yoktur.
Arabic explanations of the Qur’an:
فَأَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفٗاۚ فِطۡرَتَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي فَطَرَ ٱلنَّاسَ عَلَيۡهَاۚ لَا تَبۡدِيلَ لِخَلۡقِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ ٱلدِّينُ ٱلۡقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
-Ey Resul!- Sen ve seninle birlikte olanlar bütün dinlerden yüz çevirerek Allah'ın sizi yönelttiği dine, insanları fıtratına uygun yarattığı İslam dinine yönelin. Allah’ın yaratışında bir değişiklik olmaz. İşte bu dosdoğru din, kendisinde hiçbir eğrilik yoktur. Fakat insanların çoğu bu dinin hak din olduğunu bilmezler.
Arabic explanations of the Qur’an:
۞ مُنِيبِينَ إِلَيۡهِ وَٱتَّقُوهُ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ
Günahlarınızdan tövbe ederek Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya dönün. Emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak O'ndan korkun. Namazı en mükemmel şekilde eda edin. İbadetlerinde başkasını Yüce Allah'a ortak koşan, fıtrata muhalefet eden müşrikler gibi olmayın.
Arabic explanations of the Qur’an:
مِنَ ٱلَّذِينَ فَرَّقُواْ دِينَهُمۡ وَكَانُواْ شِيَعٗاۖ كُلُّ حِزۡبِۭ بِمَا لَدَيۡهِمۡ فَرِحُونَ
Bir kısmına iman edip, bir kısmını inkâr ederek dinlerini değiştiren müşrikler gibi olmayın. Onlar fırka ve cemaatlere bölünmüşlerdir. Onlardan her bir fırka üzerinde olduğu sapıklıkla sevinmekte ve yalnızca kendilerini hak, diğerlerini de batıl üzere görmekteydiler.
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• خضوع جميع الخلق لله سبحانه قهرًا واختيارًا.
Zoraki ya da gönüllü olarak bütün yaratılmışlar Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya boyun eğerler.

• دلالة النشأة الأولى على البعث واضحة المعالم.
İlk yaratılış yeniden dirilme hakkında apaçık bir delildir.

• اتباع الهوى يضل ويطغي.
Hevâ ve hevese tabi olmak kişiyi sapkınlığa ve azgınlığa sürükler.

• دين الإسلام دين الفطرة السليمة.
İslam dini, selim fıtrat dinidir.

 
Translation of the meanings Surah: Ar-Rūm
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close