Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: As-Sāffāt   Ayah:
فَلَمَّآ أَسۡلَمَا وَتَلَّهُۥ لِلۡجَبِينِ
Her ikisi de Allah'a teslim olup itaat edince; İbrahim, Allah'ın kendisine kurban etme emrini yerine getirmek için oğlunu alnı üzerine yatırdı.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَنَٰدَيۡنَٰهُ أَن يَٰٓإِبۡرَٰهِيمُ
İbrahim, Allah'ın kendisine oğlunu kesme emrini yerine getirdiği esnada kendisine: "Ey İbrahim!" diye seslendik.
Arabic explanations of the Qur’an:
قَدۡ صَدَّقۡتَ ٱلرُّءۡيَآۚ إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Muhakkak ki, oğlunu kesmekte kararlılık göstererek uykuda görmüş olduğun rüya gerçekleşmiş oldu. Şüphesiz biz -seni bu büyük imtihandan kurtarmamızla mükâfatlandırdığımız gibi- iyi davrananları zorluk ve musibetlerden kurtararak mükâfatlandırırız.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡبَلَٰٓؤُاْ ٱلۡمُبِينُ
Şüphesiz bu apaçık imtihanın ta kendisidir. Ve İbrahim bu imtihanı geçmiştir.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَفَدَيۡنَٰهُ بِذِبۡحٍ عَظِيمٖ
İsmail'in yerine fidye olarak kesilmek üzere büyük bir kurbanlık koç vererek İsmail'i kurtardık.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelen ümmetlerin arasında İbrahim için güzel bir övgü ve nam bıraktık.
Arabic explanations of the Qur’an:
سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِيمَ
Yüce Allah'tan İbrahim'e selam olsun. Her türlü zarar ve afetlerden onu selamette kıldık.
Arabic explanations of the Qur’an:
كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Biz İbrahim'i bu itaatinden dolayı mükâfatlandırdığımız gibi iyilik yapanları da işte böyle mükâfatlandırırız.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Muhakkak ki, İbrahim Allah'a yapılan kulluğun gereklerini tam tamına yerine getiren kullarımızdan idi.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَبَشَّرۡنَٰهُ بِإِسۡحَٰقَ نَبِيّٗا مِّنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
Yüce Allah'a itaat etmek için biricik oğlu İsmail'i kesmek istemesinin karşılığında, O'na salihlerden bir kul ve peygamber olacak başka bir çocuğu İshak'ı ona müjdeledik.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَبَٰرَكۡنَا عَلَيۡهِ وَعَلَىٰٓ إِسۡحَٰقَۚ وَمِن ذُرِّيَّتِهِمَا مُحۡسِنٞ وَظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ مُبِينٞ
Kendi katımızdan hem kendisine ve hem de oğlu İshak'a bereket indirdik. Onlara kendi katımızdan bol nimetler verdik. O ikisinin evlatlarını çok kılmamız bu nimetlerdendir. İkisinin soyundan Rabbine itaat ederek iyi davrananlar da vardır, açıkça kendi nefsine küfür ve günahları işleyerek zulmedenler de vardır.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Ant olsun, biz Musa ve kardeşi Harun'a peygamberlik vermekle lütufta bulunduk.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَنَجَّيۡنَٰهُمَا وَقَوۡمَهُمَا مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
Her ikisini ve kavimleri olan İsrailoğulları'nı Firavun'un onları köle edinmesinden ve denizde boğulmalarından kurtardık.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَنَصَرۡنَٰهُمۡ فَكَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Firavun ve askerlerine karşı onlara yardım ettik de düşmanlarına karşı galip gelen onlar oldu.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَءَاتَيۡنَٰهُمَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلۡمُسۡتَبِينَ
Biz Musa ve kardeşi Harun'a Allah katından her şeyi apaçık gösteren ve içinde herhangi bir karışıklık olmayan kitabı, Tevrat'ı verdik.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَهَدَيۡنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
Her ikisini hiçbir eğriliği olmayan dosdoğru yola ilettik. O yol, her noksanlıktan münezzeh yaratıcının rızasına götüren İslam dininin yoludur.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِمَا فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelen ümmetlerin arasında o ikisi için güzel bir övgü ve hoş bir hatıra bıraktık.
Arabic explanations of the Qur’an:
سَلَٰمٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Yüce Allah'tan Musa ve Harun'a selam olsun. Her ikisine övgü ve her kötülükten korunmalarına dua olsun.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Şüphesiz biz, Musa ve Harun'u bu güzel mükâfatla mükâfatlandırdığımız gibi Rablerine güzel itaat edenleri işte böyle mükâfatlandırırız.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِنَّهُمَا مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Şüphesiz Musa ve Harun; Yüce Allah'a iman eden, şeriatı ile amel eden kullarındandı.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَإِنَّ إِلۡيَاسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Ve şüphesiz İlyas da Rabbi tarafından gönderilen rasullerdendi. Yüce Allah, onu peygamberlik ve risalet ile nimetlendirdi.
Arabic explanations of the Qur’an:
إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَلَا تَتَّقُونَ
Kendilerine gönderilmiş olduğu kavmi İsrailoğulları'na şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'ı birlemek gibi emirlerine itaat ederek ve şirk gibi yasaklarından uzak durarak Allah'a karşı gelmekten sakınmıyor musunuz?"
Arabic explanations of the Qur’an:
أَتَدۡعُونَ بَعۡلٗا وَتَذَرُونَ أَحۡسَنَ ٱلۡخَٰلِقِينَ
"Yaratıcıların en güzeli olan Allah'a ibadet etmeyi bırakıp da putunuz olan Ba'l'e mi ibadet ediyorsunuz?"
Arabic explanations of the Qur’an:
ٱللَّهَ رَبَّكُمۡ وَرَبَّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Sizi ve daha önceden atalarınızı da yaratan Rabbiniz Allah'tır. İbadeti hak eden O'dur. Faydası ve zararı olmayan putlar değil.
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• قوله: ﴿فَلَمَّآ أَسْلَمَا﴾ دليل على أن إبراهيم وإسماعيل عليهما السلام كانا في غاية التسليم لأمر الله تعالى.
Yüce Allah'ın: "Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olunca" sözü İbrahim ve İsmail -aleyhimesselam-'ın Allah'ın emrine tam manasıyla teslim olduklarının delilidir.

• من مقاصد الشرع تحرير العباد من عبودية البشر.
İslam dininin hedeflerinden bir tanesi de; insanları, beşerin kulluğundan kurtarmaktır.

• الثناء الحسن والذكر الطيب من النعيم المعجل في الدنيا.
Güzel övgü ve iyi hatırlanma dünyadayken ivedilikle Müminlere verilen nimetlerdendir.

 
Translation of the meanings Surah: As-Sāffāt
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close