Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Simoore: Simoorw Taahaa   Aaya:
قَالَ عِلۡمُهَا عِندَ رَبِّي فِي كِتَٰبٖۖ لَّا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنسَى
Musa -aleyhisselam- Firavun'a şöyle dedi: "Bu geçmiş ümmetlerin bilgisi Rabbimin katındadır, Levh-i Mahfuz'da yazılıdır. Bunun ilmi hakkında Rabbim yanılmaz ve bununla ilgili bildiği bir şeyi de unutmaz."
Faccirooji aarabeeji:
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ مَهۡدٗا وَسَلَكَ لَكُمۡ فِيهَا سُبُلٗا وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّن نَّبَاتٖ شَتَّىٰ
Yeryüzünde yaşamayı elverişli kılan, üzerinde ilerlemeniz için uygun yollar yapan, yağmur suyunu gökten indiren Rabbimdir. Bu su ile birbirinden farklı bitkileri çeşit çeşit çıkardık.
Faccirooji aarabeeji:
كُلُواْ وَٱرۡعَوۡاْ أَنۡعَٰمَكُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلنُّهَىٰ
-Ey İnsanlar!- Sizin için çıkardığımız temiz şeylerden yiyin ve hayvanlarınızı otlatın. Bu zikredilen nimetlerde akıl sahipleri için Allah Teâlâ'nın kudretine ve vahdaniyetine dair pek çok deliller vardır.
Faccirooji aarabeeji:
۞ مِنۡهَا خَلَقۡنَٰكُمۡ وَفِيهَا نُعِيدُكُمۡ وَمِنۡهَا نُخۡرِجُكُمۡ تَارَةً أُخۡرَىٰ
Babanız Âdem -aleyhisselam-'ı yeryüzündeki topraktan yarattık. Sizleri öldüğünüzde oraya döndüreceğiz. Kıyamet günü yeniden diriltmek için sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.
Faccirooji aarabeeji:
وَلَقَدۡ أَرَيۡنَٰهُ ءَايَٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ
Ant olsun biz Firavun'a dokuz ayetimizin hepsini gösterdik, bunları görmesine rağmen yalanladı ve Allah'a imana icabet etmekten imtina etti.
Faccirooji aarabeeji:
قَالَ أَجِئۡتَنَا لِتُخۡرِجَنَا مِنۡ أَرۡضِنَا بِسِحۡرِكَ يَٰمُوسَىٰ
Firavun dedi ki: "Getirdiğin sihir ile bizi Mısır'dan çıkarıp (Mısır'ın) mülkünün kendine kalması için mi geldin Ey Musa?"
Faccirooji aarabeeji:
فَلَنَأۡتِيَنَّكَ بِسِحۡرٖ مِّثۡلِهِۦ فَٱجۡعَلۡ بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكَ مَوۡعِدٗا لَّا نُخۡلِفُهُۥ نَحۡنُ وَلَآ أَنتَ مَكَانٗا سُوٗى
-Ey Musa!- "Senin sihrin gibi bir sihir getireceğiz. Seninle bizim aramızda uygun bir yerde ve uygun bir zamanda senin de, bizim de gelebileceğimiz bir buluşma vakti belirle. Bu mekân, iki taraf arasında ortada bir mekân olsun."
Faccirooji aarabeeji:
قَالَ مَوۡعِدُكُمۡ يَوۡمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحۡشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحٗى
Musa -aleyhisselam- Firavun'a şöyle dedi: "Bizim ile sizin aranızdaki buluşma zamanı bayram günü insanların kutlama için bir araya toplandığı kuşluk vaktidir."
Faccirooji aarabeeji:
فَتَوَلَّىٰ فِرۡعَوۡنُ فَجَمَعَ كَيۡدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ
Bunun üzerine Firavun arkasını dönüp oradan ayrıldı. Sonra tuzak ve hilelerini topladı. Sonra üstün olup, galip gelmek için zaman ve mekân olarak belirlenen yere geldi.
Faccirooji aarabeeji:
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيۡلَكُمۡ لَا تَفۡتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبٗا فَيُسۡحِتَكُم بِعَذَابٖۖ وَقَدۡ خَابَ مَنِ ٱفۡتَرَىٰ
Musa, Firavun'un sihirbazlarına öğüt vererek şöyle dedi: "Bunu yapmaktan sakının. Sihir yapıp insanları aldatarak Allah adına yalan uydurmayın ki, katından bir azap gelip sizi yok etmesin. Allah adına yalan uyduranlar muhakkak hüsrana uğramışlardır."
Faccirooji aarabeeji:
فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجۡوَىٰ
Sihirbazlar Musa -aleyhisselam-'ın sözünü kendi aralarında değerlendirip gizlice fısıldaştılar.
Faccirooji aarabeeji:
قَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخۡرِجَاكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِمَا وَيَذۡهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلۡمُثۡلَىٰ
Bazı sihirbazlar diğerlerine gizlice şöyle dediler: "Şüphesiz Musa ve Harun getirdikleri sihir ile sizi Mısır'dan çıkarmak isteyen iki sihirbazdır. Böylece onlar yaşantınızdaki üstün gelenek ve mezhebinizi yok etmek istiyorlar."
Faccirooji aarabeeji:
فَأَجۡمِعُواْ كَيۡدَكُمۡ ثُمَّ ٱئۡتُواْ صَفّٗاۚ وَقَدۡ أَفۡلَحَ ٱلۡيَوۡمَ مَنِ ٱسۡتَعۡلَىٰ
"İşinizi ustaca yapın ve ihtilaf etmeyin. Sonra sıra sıra dizilmiş olarak ilerleyin, elinizdekini bir seferde atın. Bugün hasmına galip gelen istediği zafere ulaşmıştır."
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• إخراج أصناف من النبات المختلفة الأنواع والألوان من الأرض دليل واضح على قدرة الله تعالى ووجود الصانع.
Farklı türden ve renkten çeşit çeşit bitkinin yeryüzünden çıkarılması, Allah Teâlâ'nın kudretinin ve bir yaratıcının var olduğunun apaçık delilidir.

• ذكرت الآيات دليلين عقليين واضحين على الإعادة: إخراج النبات من الأرض بعد موتها، وإخراج المكلفين منها وإيجادهم.
Ayetler, tekrar dirilme konusunda apaçık iki akli delili zikretmektedir: Ölümlerinin ardından bitkilerin topraktan yeniden çıkarılması ve mükellef olan kimselerin topraktan çıkarılmaları ve topraktan var edilmeleri.

• كفر فرعون كفر عناد؛ لأنه رأى الآيات عيانًا لا خبرًا، واقتنع بها في أعماق نفسه.
Firavun'un küfrü inat küfrüdür. Çünkü o mucizeleri, haber yoluyla değil bilakis ayan beyan görmüş ve nefsinin derinliklerinde kani olmuştur.

• اختار موسى يوم العيد؛ لتعلو كلمة الله، ويظهر دينه، ويكبت الكفر، أمام الناس قاطبة في المجمع العام ليَشِيع الخبر.
Musa, Allah Teâlâ'nın kelimesinin üstün, dinin zahir olması, küfrün bastırılması ve toplum genelindeki insanların önünde haberin yayılması için bayram gününü seçmiştir.

 
Firo maanaaji Simoore: Simoorw Taahaa
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude