Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (118) Simoore: Simoore Huud
وَلَوۡ شَآءَ رَبُّكَ لَجَعَلَ ٱلنَّاسَ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗۖ وَلَا يَزَالُونَ مُخۡتَلِفِينَ
-Ey Peygamber!- Eğer Rabbin dileseydi hak üzerinde amel etmeleri için onları tek bir millet/ümmet kılardı. Fakat O, bunu dilemedi. Onlar, hevâya ve azgınlığa tabi olmaları sebebi ile ihtilaf etmeye devam etmektedirler.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• بيان الحكمة من القصص القرآني، وهي تثبيت قلب النبي صلى الله عليه وسلم وموعظة المؤمنين.
Kur'an kıssalarındaki hikmet beyan edilmiştir ki, bu hikmet; Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kalbinin güçlendirilmesi ve (kıssaların) Müminlere bir öğüt olmasıdır.

• انفراد الله تعالى بعلم الغيب لا يشركه فيه أحد.
Gaybı ilmini yalnızca Allah Teâlâ bilir ve bu hususta O'nun bir ortağı yoktur.

• الحكمة من نزول القرآن عربيًّا أن يعقله العرب؛ ليبلغوه إلى غيرهم.
Kur'an'ın Arapça olarak indirilmesindeki hikmet; Araplar'ın onu anlayabilmeleri ve kendilerinden başkalarına tebliğ etmeleri içindir.

• اشتمال القرآن على أحسن القصص.
Kur'an'ı Kerim'in en güzel kıssaları içerdiği beyan edilmiştir.

 
Firo maanaaji Aaya: (118) Simoore: Simoore Huud
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude