Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (13) Simoore: Simoore Yuusuf
قَالَ إِنِّي لَيَحۡزُنُنِيٓ أَن تَذۡهَبُواْ بِهِۦ وَأَخَافُ أَن يَأۡكُلَهُ ٱلذِّئۡبُ وَأَنتُمۡ عَنۡهُ غَٰفِلُونَ
Yakup -aleyhisselam- oğullarına şöyle dedi: Muhakkak ki sizin onu götürmeniz beni kaygılandırıyor. Çünkü ben, onun ayrılığına dayanamam. Siz gezip dolaşırken ve oyun oynarken onu kurdun yemesinden endişe duyuyorum.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• ثبوت الرؤيا شرعًا، وجواز تعبيرها.
Rüyaya bakılarak yorumlanması dinen caizdir.

• مشروعية كتمان بعض الحقائق إن ترتب على إظهارها شيءٌ من الأذى.
Açıklanması halinde eziyet görmeye sebebiyet verecek bazı hakikatlerin gizlenmesinin meşru olduğu beyan edilmiştir.

• بيان فضل ذرية آل إبراهيم واصطفائهم على الناس بالنبوة.
İbrahim -aleyhisselam-'ın zürriyetinin fazileti ve onların nübüvvet ile diğer insanlara üstün kılındığı beyan edilmiştir.

• الميل إلى أحد الأبناء بالحب يورث العداوة والحسد بين الإِخوة.
Çocuklardan birini diğerlerinden daha çok sevmek kardeşler arasında düşmanlık ve akli meydana getirebilir.

 
Firo maanaaji Aaya: (13) Simoore: Simoore Yuusuf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude