Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (22) Simoore: Simoore Yuusuf
وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُۥٓ ءَاتَيۡنَٰهُ حُكۡمٗا وَعِلۡمٗاۚ وَكَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Bedenî olgunlaşıp, ergenlik yaşına gelince Yusuf'a ilim ve anlayış verdik. İşte Biz, ona verdiğimiz bu karşılıkta olduğu gibi, kulluğunda ihsan sahibi olanları da böyle mükâfatlandırırız.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• بيان خطورة الحسد الذي جرّ إخوة يوسف إلى الكيد به والمؤامرة على قتله.
Hasedin tehlikesi beyan edilmiştir ki haset; Yusuf -aleyhisselam-'ın erkek kardeşlerini ona tuzak kurmaya ve onu öldürmeleri için komplo düzenlemeye sevk etmiştir.

• مشروعية العمل بالقرينة في الأحكام.
Hükümlerde karine ile amel etmenin meşruluğu beyan edilmiştir.

• من تدبير الله ليوسف عليه السلام ولطفه به أن قذف في قلب عزيز مصر معاني الأبوة بعد أن حجب الشيطان عن إخوته معاني الأخوة.
Allah Teâlâ'nın, Yusuf -aleyhisselam- için hazırladığı plan ve lütfundan biri de, Mısır hükümdarının kalbine babalık şefkatini bırakmasıdır. Şeytan ise (Yusuf'un) kardeşlerinden kardeşlik şuurunu gizlemiştir.

 
Firo maanaaji Aaya: (22) Simoore: Simoore Yuusuf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude