Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (26) Simoore: Simoore Yuusuf
قَالَ هِيَ رَٰوَدَتۡنِي عَن نَّفۡسِيۚ وَشَهِدَ شَاهِدٞ مِّنۡ أَهۡلِهَآ إِن كَانَ قَمِيصُهُۥ قُدَّ مِن قُبُلٖ فَصَدَقَتۡ وَهُوَ مِنَ ٱلۡكَٰذِبِينَ
Yûsuf -aleyhisselam- şöyle dedi: O, benden (kendisi ile) zina etmemi istedi. Ben ise ondan bunu istemedim. Kadının ailesinden bir şahit şu sözleri ile buna şahitlik etti: Eğer Yûsuf -aleyhisselam-'ın gömleği ön taraftan yırtılmış ise bu durum kadının doğru söylediğinin delilidir. Çünkü bu durumda kadın Yûsuf'u kendisinden uzaklaştırmak istemiştir. Yûsuf ise yalancıdır.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• قبح خيانة المحسن في أهله وماله، الأمر الذي ذكره يوسف من جملة أسباب رفض الفاحشة.
Ailesi ve parası ile güzel davranan kimseye ihanet etmenin çirkinliği beyan edilmiştir. Yusuf -aleyhisselam-'ın zikrettiği bu husus; zinanın reddedilmesinin sebebi olarak belirtilmiştir.

• بيان عصمة الأنبياء وحفظ الله لهم من الوقوع في السوء والفحشاء.
Peygamberlerin masumluğu, Yüce Allah'ın onları günah ve fuhuştan koruması beyan edilmiştir.

• وجوب دفع الفاحشة والهرب والتخلص منها.
Fuhşu savmak, ondan kaçmak ve ona bulaşmamanın gerekliliği beyan edilmiştir.

• مشروعية العمل بالقرائن في الأحكام.
Hükümlerde karine ile amel etmenin meşruluğu beyan edilmiştir.

 
Firo maanaaji Aaya: (26) Simoore: Simoore Yuusuf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude