Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (43) Simoore: Simoore Ibraahiima
مُهۡطِعِينَ مُقۡنِعِي رُءُوسِهِمۡ لَا يَرۡتَدُّ إِلَيۡهِمۡ طَرۡفُهُمۡۖ وَأَفۡـِٔدَتُهُمۡ هَوَآءٞ
İnsanlar kabirlerinden kalktığında (kendilerini) çağırana doğru koşarlar. Başlarını kaldırarak endişeli bir şekilde gökyüzüne bakarlar. Kendilerine bile dönüp bakamazlar. Bilakis gördükleri dehşet verici şeyden dolayı gözleri yerinden fırlamış bir şekilde bakakalırlar. Kalpleri ise idrak etmekten uzak, gördükleri dehşet verici şeyi anlayamayacak durumdadır.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• تصوير مشاهد يوم القيامة وجزع الخلق وخوفهم وضعفهم ورهبتهم، وتبديل الأرض والسماوات.
Kıyamet günü, insanların endişesi, korkusu, zayıflığı, göklerin ve yerin değiştirilmesi tasvir edilmiştir.

• وصف شدة العذاب والذل الذي يلحق بأهل المعصية والكفر يوم القيامة.
Kıyamet günü küfür ehli ve günahkârlara isabet edecek zillet ve şiddetli azap vasfedilmiştir.

• أن العبد في سعة من أمره في حياته في الدنيا، فعليه أن يجتهد في الطاعة، فإن الله تعالى لا يتيح له فرصة أخرى إذا بعثه يوم القيامة.
Şüphesiz kula dünya hayatında çokça fırsat verilmiştir. Allah'a itaatte çok hırslı olması gerekir. Şüphesiz Allah Teâlâ, kıyamet günü onu dirilttiğinde itaat etmesi için ona başka bir fırsat tanımaz.

 
Firo maanaaji Aaya: (43) Simoore: Simoore Ibraahiima
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude