Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (3) Simoore: Simoore roɓo
ذُرِّيَّةَ مَنۡ حَمَلۡنَا مَعَ نُوحٍۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَبۡدٗا شَكُورٗا
Siz, Allah'ın Nuh -aleyhisselam- ile beraber tufanda boğulmaktan kurtardığı kimselerin neslindensiniz. Bu nimeti hatırlayınız. Sadece Allah Teâlâ'ya ibadet ve itaat ederek şükrediniz. Ve bu hususta Nuh -aleyhisselam-'a uyunuz. Doğrusu Nuh, Allah Teâlâ'ya çokça şükrederdi.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• في قوله: ﴿الْمَسْجِدِ الْأَقْصَا﴾: إشارة لدخوله في حكم الإسلام؛ لأن المسجد موطن عبادةِ المسلمين.
Ayette adı geçen el-Mescid-i'l-Aksa ifadesi ile buranın tekrardan Müslümanların hükmüne geçmesine işaret vardır. Zira, Müslümanların ibadet ettikleri yere mescit denilir.

• بيان فضيلة الشكر، والاقتداء بالشاكرين من الأنبياء والمرسلين.
Burada şükrün fazileti beyan edilmektedir. Aynı zamanda şükreden peygamberleri ve resulleri örnek alıp onlara uymak gerektiği bildirilmiştir.

• من حكمة الله وسُنَّته أن يبعث على المفسدين من يمنعهم من الفساد؛ لتتحقق حكمة الله في الإصلاح.
Yüce Allah'ın hikmetlerinden ve sünnetlerinden biri de; Allah Teâlâ'nın, ıslah etmesindeki hikmetinin gerçekleşmesi için fesat çıkaranları yapmış oldukları fesattan alıkoyacak kimseler göndermesidir.

• التحذير لهذه الأمة من العمل بالمعاصي؛ لئلا يصيبهم ما أصاب بني إسرائيل، فسُنَّة الله واحدة لا تتبدل ولا تتحول.
İsrailoğulları'nın başına geldiği gibi bu ümmetin de başına gelmemesi için günah işlemekten sakındırma vardır. Çünkü yüce Allah'ın sünneti, kanunu birdir değişmez/sabittir, tebdil edilmez.

 
Firo maanaaji Aaya: (3) Simoore: Simoore roɓo
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude