Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (123) Simoore: Simoore nagge
وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ
Allah'ın emirlerine ittiba ederek ve yasaklarından kaçınarak kendiniz ile kıyamet günü azabı arasında korunak edinin. Çünkü -o günde- kimse kimseye fayda sağlayamayacak, ne kadar çok olursa olsun ondan fidye kabul edilmeyecek, makamı ne kadar yüksek olursa olsun o gün kimseye şefaati fayda vermeyecek, Allah'tan başka yardım edecek hiçbir yardımcı olmayacaktır.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• أن المسلمين مهما فعلوا من خير لليهود والنصارى؛ فلن يرضوا حتى يُخرجوهم من دينهم، ويتابعوهم على ضلالهم.
Şüphesiz ki Müslümanlar, Yahudi ve Hristiyanlar için ne kadar çok iyilik yaparsa yapsınlar, (Müslümanları) dinlerinden çıkarıp, sapıklıklarında kendilerine tabi olmadıkça razı olmayacaklardır.

• الإمامة في الدين لا تُنَال إلا بصحة اليقين والصبر على القيام بأمر الله تعالى.
Dini önderliğe, ancak kesin inanç ve Allah Teâlâ'nın emrini yerine getirmede sabırlı olmakla nail olunur.

• بركة دعوة إبراهيم عليه السلام للبلد الحرام، حيث جعله الله مكانًا آمنًا للناس، وتفضّل على أهله بأنواع الأرزاق.
İbrahim -aleyhisselam- haram belde (Mekke) için bereket duasında bulundu da Allah, orayı insanlar için güvenilir bir belde kılıp, halkına çeşitli rızıklarla lütufta bulundu.

 
Firo maanaaji Aaya: (123) Simoore: Simoore nagge
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude