Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (8) Simoore: Simoore ceergu
أَوۡ يُلۡقَىٰٓ إِلَيۡهِ كَنزٌ أَوۡ تَكُونُ لَهُۥ جَنَّةٞ يَأۡكُلُ مِنۡهَاۚ وَقَالَ ٱلظَّٰلِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلٗا مَّسۡحُورًا
"Yahut kendisine gökten bir hazine verilmeli veya mahsullerinden yiyeceği bir bahçesi olmalıydı. Böylece rızkını talep etmek için çarşı pazarda dolaşmaya ihtiyaç duymazdı." (Ayrıca) o zalimler (müminlere): "Ey Müminler! Siz, ancak büyü sebebi ile aklına yenik düşmüş bir adama uymaktasınız!" dediler.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• اتصاف الإله الحق بالخلق والنفع والإماتة والإحياء، وعجز الأصنام عن كل ذلك.
Ayetlerde Hak ilah olan Allah Teâlâ; yaratma, fayda verme, öldürme ve diriltme ile vasfedilmiş; putların ise bunları yapmaktan aciz oldukları beyan edilmiştir.

• إثبات صفتي المغفرة والرحمة لله.
Yüce Allah için mağfiret ve rahmet sıfatlarının ispatı vardır.

• الرسالة لا تستلزم انتفاء البشرية عن الرسول.
Bir kimsenin peygamberlik görevi ile görevlendirilmesi; o kimsenin insan olmamasını gerekli kılmaz.

• تواضع النبي صلى الله عليه وسلم حيث يعيش كما يعيش الناس.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mütevaziliği beyan edilmiştir. Öyle ki, insanların yaşadığı gibi yaşamıştır.

 
Firo maanaaji Aaya: (8) Simoore: Simoore ceergu
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude