Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (52) Simoore: Simooee njomolaaji
قُلۡ كَفَىٰ بِٱللَّهِ بَيۡنِي وَبَيۡنَكُمۡ شَهِيدٗاۖ يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱلۡبَٰطِلِ وَكَفَرُواْ بِٱللَّهِ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
-Ey Resul!- De ki: "Allah -Subhanehu ve Teâlâ- getirmiş olduğum şeyde doğruluğuma ve onu yalanladığınıza şahit olarak yeter. O, gökteki ve yerdeki her şeyi bilir. Gökte ve yerde olan hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Yüce Allah'tan başka ibadet edilen her batıla iman edenler, ibadetin yalnızca kendisine yapılmasını hak eden Allah'ı inkâr edenler. İman ile küfrü değiştirdikleri için hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• مجادلة أهل الكتاب تكون بالتي هي أحسن.
Ehli Kitab'a karşı en güzel yol ile mücadele yapılır.

• الإيمان بجميع الرسل والكتب دون تفريق شرط لصحة الإيمان.
Hiçbirini diğerinden ayırmadan bütün resullere ve kitaplara iman etmek, imanın sıhhat şartıdır.

• القرآن الكريم الآية الخالدة والحجة الدائمة على صدق النبي صلى الله عليه وسلم.
Kur'an-ı Kerim, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğruluğuna delalet eden daimî hüccet ve ebedî bir mucizedir.

 
Firo maanaaji Aaya: (52) Simoore: Simooee njomolaaji
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude