Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (30) Simoore: Simoore Lukmaan
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدۡعُونَ مِن دُونِهِ ٱلۡبَٰطِلُ وَأَنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡكَبِيرُ
İşte bu yönetme ve takdir etme, Yüce Allah'ın hakkın ta kendisi olduğuna şahitlik eder. O; zatında, sıfatlarında ve fiillerinde hak olandır. Müşriklerin O'ndan başka ibadet ettikleri ise aslı olmayan batılın ta kendisidir. Şüphesiz Yüce Allah; zatı, galip gelmesi ve yüceliği ile bütün mahlukatın üstünde olandır. O'ndan daha üstün kimse yoktur. O her şeyden büyüktür.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• نقص الليل والنهار وزيادتهما وتسخير الشمس والقمر: آيات دالة على قدرة الله سبحانه، ونعمٌ تستحق الشكر.
Gece ile gündüzün azalıp artması, Güneş ve Ay'ın hizmete sunulması, Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın kudretine delalet eden ayetlerden, şükrü gerektiren nimetlerdendir.

• الصبر والشكر وسيلتان للاعتبار بآيات الله.
Sabır ve şükür, Allah'ın ayetlerinden öğüt almak için iki vesiledir.

• الخوف من القيامة يقي من الاغترار بالدنيا، ومن الخضوع لوساوس الشياطين.
Kıyametten korkmak, dünyanın aldatmasından ve şeytanın vesveselerine boyun eğmekten korur.

• إحاطة علم الله بالغيب كله.
Allah'ın ilmi, gaybın tamamını kuşatmıştır.

 
Firo maanaaji Aaya: (30) Simoore: Simoore Lukmaan
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude