Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (32) Simoore: Simoore faatir
ثُمَّ أَوۡرَثۡنَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلَّذِينَ ٱصۡطَفَيۡنَا مِنۡ عِبَادِنَاۖ فَمِنۡهُمۡ ظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ وَمِنۡهُم مُّقۡتَصِدٞ وَمِنۡهُمۡ سَابِقُۢ بِٱلۡخَيۡرَٰتِ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَضۡلُ ٱلۡكَبِيرُ
Sonra Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, diğer ümmetlerin üzerinde seçmiş olduğumuz ümmetine Kur'an'ı verdik. Onlardan kimi haramları işleyip vacipleri terk ederek kendilerine zulmeder. Kimileri vacipleri yapıp haramlardan uzaklaşmanın yanında; bazı müstehapları terk edip bazı mekruhları işlemek suretiyle ortadadır. Kimileri ise Allah'ın izni ile hayırlı amellerde yarışır. Bu; vaciplerin ve müstehapların yerine getirilmesi, haramların ve mekruhların terk edilmesi ile olur. Burada zikredilen -bu ümmetin seçkin kılınması ve kendilerine Kur'an'ın gönderilmesi- hiçbir faziletin ve ihsanın kendisine yakınlaşamayacağı şekilde Allah'tan büyük bir ihsandır.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• فضل أمة محمد صلى الله عليه وسلم على سائر الأمم.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ümetinin diğer ümmetlere olan üstünlüğü beyan edilmiştir.

• تفاوت إيمان المؤمنين يعني تفاوت منزلتهم في الدنيا والآخرة.
Müminlerin imanlarının dünyada ve ahirette derece bakımından birbirlerinden farklı ve üstün olduğu beyan edilmiştir.

• الوقت أمانة يجب حفظها، فمن ضيعها ندم حين لا ينفع الندم.
Vakit (zaman) emanettir ve vakti muhafaza etmek gerekir. Kim vakti zayi edecek olursa, pişmanlığın fayda vermeyeceği zaman pişman olur.

• إحاطة علم الله بكل شيء.
Yüce Allah'ın ilmi, her şeyi kuşatmıştır.

 
Firo maanaaji Aaya: (32) Simoore: Simoore faatir
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude