Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (158) Simoore: Simoore rewɓe
بَل رَّفَعَهُ ٱللَّهُ إِلَيۡهِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمٗا
Aksine Allah İsa -aleyhisselam-'ı onların tuzaklarından kurtardı, onu bedeniyle ve ruhuyla kendi katına yükseltti. Allah mülkünde Aziz'dir ve hiçbir kimse O'na galip gelemez. Yönetmesinde, yargılamasında, kanunlarında ve şeriatında hikmet sahibidir.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• عاقبة الكفر الختم على القلوب، والختم عليها سبب لحرمانها من الفهم.
Küfrün akıbeti kalplerin mühürlenmesidir ve kalplerin mühürlenmesi de kişinin hakkı anlamaktan mahrum edilmesine sebeptir.

• بيان عداوة اليهود لنبي الله عيسى عليه السلام، حتى إنهم وصلوا لمرحلة محاولة قتله.
Yahudilerin, Allah'ın peygamberi İsa -aleyhisselam-'a olan düşmanlıklarını açıklamaktadır. Hatta onlar onu öldürmeye teşebbüs etme derecesine kadar ulaştılar.

• بيان جهل النصارى وحيرتهم في مسألة الصلب، وتعاملهم فيها بالظنون الفاسدة.
Hristiyanların İsa -aleyhisselam-'ın asılması meselesinde ne yapacaklarını bilememeleri ve bu meselede fasit bir zan ile muamelede bulundukları açıklanmaktadır.

• بيان فضل العلم، فإن من أهل الكتاب من هو متمكن في العلم حتى أدى به تمكنه هذا للإيمان بالنبي محمد صلى الله عليه وسلم.
İlmin fazileti beyan edilmektedir. Ehlikitaptan öyleleri vardır ki, ilimde derin bilgiye sahiptirler ve bu ilimleri kendilerini Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamberliğine iman etmeye ulaştırmıştır.

 
Firo maanaaji Aaya: (158) Simoore: Simoore rewɓe
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude