Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (32) Simoore: Simoore Al-ahkaaf
وَمَن لَّا يُجِبۡ دَاعِيَ ٱللَّهِ فَلَيۡسَ بِمُعۡجِزٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَيۡسَ لَهُۥ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءُۚ أُوْلَٰٓئِكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Kim, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in davet etmiş olduğu hakka icabet etmezse yeryüzünde Allah'tan kaçamaz. Onu Allah'ın azabından kurtaracak olan dostlar da yoktur. İşte onlar haktan apaçık bir şekilde sapmış olan kimselerdir.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• من حسن الأدب الاستماع إلى المتكلم والإنصات له.
-Ey Peygamber!- O halde Nûh, İbrahim, Musa ve İsa -aleyhimusselam- gibi peygamberlerden azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret. Onların (kavminin) azaba uğratılmaları hususunda acele etme! Kavminden seni yalanlayanlar; ahirette azabı gördükleri gün, azaplarının uzunluğu sebebi ile dünyada iken sanki gündüzün bir vakti kadar kaldıklarını zannederler. Muhammed -salllallahu aleyhi ve sellem-'e indirilmiş olan bu Kur'an, insanlara ve cinlere bir uyarı olarak yeter. Şüphesiz; inkâr ve masiyetler ile Allah'ın taatinden çıkmış olan topluluktan başkası azap ile helak edilmez.

• سرعة استجابة المهتدين من الجنّ إلى الحق رسالة ترغيب إلى الإنس.
Hidayete eren cinlerin hakka icabet etmede acele etmeleri, insanları bir an önce hakkı kabul etmeye teşvik eden bir mesajdır.

• الاستجابة إلى الحق تقتضي المسارعة في الدعوة إليه.
Hakkı kabul etmek, hakka davet etmede yarışmayı gerektirir.

• الصبر خلق الأنبياء عليهم السلام.
Sabırlı olmak; peygamberlerin -aleyhimusselam- ahlaki özelliklerindendir.

 
Firo maanaaji Aaya: (32) Simoore: Simoore Al-ahkaaf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude