Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (14) Simoore: Simoore udditaare (uddito)
وَلِلَّهِ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ يَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۚ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا
Göklerin ve yerin hükümranlığı sadece Allah'a aittir. O, kullarından dilediğinin günahlarını bağışlar ve ihsanı ile onu cennete koyar. Yine adaleti ile kullarından dilediğine azap eder. Allah, günahlarından tövbe eden kullarını çok bağışlayan ve onlara çok merhamet edendir.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• مكانة بيعة الرضوان عند الله عظيمة، وأهلها من خير الناس على وجه الأرض.
Rıdvan biatinin Allah katındaki yeri çok büyüktür ve o biate katılan kimseler yeryüzündeki en hayırlı insanlardandır.

• سوء الظن بالله من أسباب الوقوع في المعصية وقد يوصل إلى الكفر.
Allah hakkında kötü zanda bulunmak, masiyete/günaha düşmenin sebeplerindendir ve bu günah inkâra kadar gidebilir.

• ضعاف الإيمان قليلون عند الفزع، كثيرون عند الطمع.
Zayıf iman sahibi kimseler, zorluk anında çok azdır. Böyle kimseler bir menfaat anında ise birden kalabalık olurlar.

 
Firo maanaaji Aaya: (14) Simoore: Simoore udditaare (uddito)
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude