Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (24) Simoore: Simoore neemoraaɗi
ٱنظُرۡ كَيۡفَ كَذَبُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡۚ وَضَلَّ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ
-Ey Muhammed!- Onların şirki kendilerinden uzak sayarak kendilerini nasıl yalanladıklarına bir bak. Dünya hayatında Allah'a ortak uydurdukları ilahları onları yüzüstü bırakıp kaybolup gitti.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• بيان الحكمة في إرسال النبي عليه الصلاة والسلام بالقرآن، من أجل البلاغ والبيان، وأعظم ذلك الدعوة لتوحيد الله.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Kur'an ile gönderilmesindeki hikmet beyan edilmiştir. Bunun amacı tebliğ etmek ve beyan etmektir. Bunların en önemlisi ise Allah'ın birliğine davet etmektir.

• نفي الشريك عن الله تعالى، ودحض افتراءات المشركين في هذا الخصوص.
Allah Teâlâ hakkında ileri sürülen ortaklar yok sayılarak, bu hususta müşriklerin iftiraları çürütülmüştür.

• بيان معرفة اليهود والنصارى للنبي عليه الصلاة والسلام، برغم جحودهم وكفرهم.
İnkâr ve küfretmelerine rağmen Yahudilerin ve Hristiyanların Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'i tanıdıkları beyan edilmiştir.

 
Firo maanaaji Aaya: (24) Simoore: Simoore neemoraaɗi
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Firo turkiiwo raɓɓaɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo. - Tippudi firooji ɗii

Firo turkiiwo raɓɓiɗiniingo e facciro al-quraan tedduɗo oo, ummiriingo to hentorde facciro nde jaŋdeeli alquraan-yankooji

Uddude