Check out the new design

Traduction des sens du Noble Coran - La traduction turque du Résumé dans l'Exégèse du noble Coran * - Lexique des traductions


Traduction des sens Sourate: Al 'Imran   Verset:
قُلۡ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ عَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ
Ey Peygamber! De ki: Biz ilah olarak Allah'a iman ettik ve bize emrettiği şeylerde ona itaat ettik. Yine bize indirmiş olduğu vahye, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a ve Yakup'a ve Yakup'un çocuklarından olan peygamberlere indirilene, Rableri tarafından Musa'ya, İsa'ya verilene ve peygamberlerin hepsine indirilen kitaplara ve ayetlere de iman ettik. Bazılarına iman edip bazılarını inkâr ederek onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Bizler tek olan Allah'a boyun eğdik ve Allah Teâlâ'ya teslim olduk.
Les exégèses en arabe:
وَمَن يَبۡتَغِ غَيۡرَ ٱلۡإِسۡلَٰمِ دِينٗا فَلَن يُقۡبَلَ مِنۡهُ وَهُوَ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Kim, Allah'ın razı olduğu din olan İslam'dan başka bir din isterse, Allah bunu ondan kabul etmeyecektir. Ve o, ahirette ateşe girerek hüsrana uğrayanlardan olacaktır.
Les exégèses en arabe:
كَيۡفَ يَهۡدِي ٱللَّهُ قَوۡمٗا كَفَرُواْ بَعۡدَ إِيمَٰنِهِمۡ وَشَهِدُوٓاْ أَنَّ ٱلرَّسُولَ حَقّٞ وَجَآءَهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُۚ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Allah'a iman edip, resul Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerinin hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine bunların doğru olduğuna delalet eden açık belgeler geldikten sonra Allah, kâfir olan bir kavmi nasıl Allah'a ve resulüne iman etmede muvaffak kılsın! Allah hidayete karşılık sapıklığı tercih eden zalim bir topluluğu iman etmeye muvaffak kılmaz.
Les exégèses en arabe:
أُوْلَٰٓئِكَ جَزَآؤُهُمۡ أَنَّ عَلَيۡهِمۡ لَعۡنَةَ ٱللَّهِ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ
Batılı tercih eden o zalimlerin cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetinin onların üzerine olmasıdır. Onlar, Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmışlar, kovulmuşlardır.
Les exégèses en arabe:
خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ
Onlar cehennemde ebedî olarak kalırlar. Artık onlardan cehennem azabı hafifletilmez ve onlara mazeret sunmaları ve tövbe etmeleri için de mühlet verilmez.
Les exégèses en arabe:
إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُواْ مِنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ وَأَصۡلَحُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ
Ancak küfürlerinden ve zulümlerinden sonra Allah'a dönenler ve amellerini düzeltenler var ya, işte onlar müstesnadır. Muhakkak ki Allah, kullarından tövbe eden kimseleri bağışlar ve onlara merhamet eder.
Les exégèses en arabe:
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بَعۡدَ إِيمَٰنِهِمۡ ثُمَّ ٱزۡدَادُواْ كُفۡرٗا لَّن تُقۡبَلَ تَوۡبَتُهُمۡ وَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلضَّآلُّونَ
İman ettikten sonra kâfir olanlar ve ölünceye kadar da küfürlerini (inkârlarını) devam ettirenler var ya, (tevbe) vaktinin gitmesi/geçmesi sebebiyle onların ölüm anındaki tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte Allah Teâlâ'ya ulaştıran dosdoğru yoldan sapanlar onlardır.
Les exégèses en arabe:
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٞ فَلَن يُقۡبَلَ مِنۡ أَحَدِهِم مِّلۡءُ ٱلۡأَرۡضِ ذَهَبٗا وَلَوِ ٱفۡتَدَىٰ بِهِۦٓۗ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
Kâfir olup küfür üzere ölenler, cehennemden kurtulmak için yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye olarak verse dahi onların hiçbirinden asla kabul edilmeyecektir. İşte acıklı azap onlar içindir. Kıyamet günü onlardan azabı savacak hiçbir yardımcıları da yoktur.
Les exégèses en arabe:
Parmi les bénéfices ( méditations ) des versets de cette page:
• يجب الإيمان بجميع الأنبياء الذين أرسلهم الله تعالى، وجميع ما أنزل عليهم من الكتب، دون تفريق بينهم.
Aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın Allah'ın göndermiş olduğu peygamberlerin tümüne ve onlara indirilmiş olan kitapların hepsine iman etmek farzdır.

• لا يقبل الله تعالى من أحد دينًا أيًّا كان بعد بعثة النبي محمد صلى الله عليه وسلم إلا الإسلام الذي جاء به.
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in gönderilmesinden sonra yüce Allah hiç kimseden İslam hariç din olarak başka bir dini kabul etmeyecektir.

• مَنْ أصر على الضلال، واستمر عليه، فقد يعاقبه الله بعدم توفيقه إلى التوبة والهداية.
Sapıklıkta ısrar edip, sapıklık üzere olmaya devam eden kimseyi yüce Allah, tövbe etmemek ve hidayete ermemek ile cezalandırabilir.

• باب التوبة مفتوح للعبد ما لم يحضره الموت، أو تشرق الشمس من مغربها، فعندئذ لا تُقْبل منه التوبة.
Ölüm vakti gelinceye yahut güneş batıdan doğuncaya kadar kul için tövbe kapısı açıktır. O vakit geldiğinde artık ondan tövbe kabul edilmez.

• لا ينجي المرء يوم القيامة من عذاب النار إلا عمله الصالح، وأما المال فلو كان ملء الأرض لم ينفعه شيئًا.
Kıyamet günü kişiyi cehennem azabından ancak salih ameli kurtarır. Kişinin malı, yeryüzünü dolduracak kadar çok olsa bile ona fayda vermez.

 
Traduction des sens Sourate: Al 'Imran
Lexique des sourates Numéro de la page
 
Traduction des sens du Noble Coran - La traduction turque du Résumé dans l'Exégèse du noble Coran - Lexique des traductions

Émanant du Centre d'Exégèse pour les Études Coraniques.

Fermeture