Check out the new design

क़ुरआन के अर्थों का अनुवाद - पवित्र क़ुरआन की संक्षिप्त व्याख्या का तुर्की अनुवाद * - अनुवादों की सूची


अर्थों का अनुवाद सूरा: अर्-रअ़्द   आयत:
ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ طُوبَىٰ لَهُمۡ وَحُسۡنُ مَـَٔابٖ
Allah'a iman eden ve Yüce Allah'a kendilerini yakınlaştıran salih amelleri işleyenler için ahirette güzel bir hayat vardır. Güzel son olan cennet onlar içindir.
अरबी तफ़सीरें:
كَذَٰلِكَ أَرۡسَلۡنَٰكَ فِيٓ أُمَّةٖ قَدۡ خَلَتۡ مِن قَبۡلِهَآ أُمَمٞ لِّتَتۡلُوَاْ عَلَيۡهِمُ ٱلَّذِيٓ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ وَهُمۡ يَكۡفُرُونَ بِٱلرَّحۡمَٰنِۚ قُلۡ هُوَ رَبِّي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ عَلَيۡهِ تَوَكَّلۡتُ وَإِلَيۡهِ مَتَابِ
Geçmişte peygamberleri ümmetlerine gönderdiğimiz gibi seni de bir elçi olarak gönderdik. Böylece sana vahyetmiş olduğumuz Kur'an'ı Kerim'i onlara oku. O (Kur'an) senin doğruluğuna tek başına yeter. Ancak kavmin bu ayetleri inkâr ediyor. Çünkü onlar başkalarını Rahman'a ortak koşarak, O'nu inkâr ediyorlar. Ey Resul!- Onlara de ki: Başkalarını kendisine şirk koştuğunuz Rahman, O'ndan başka ibadet edilecek hak ilah olmayan Rabbimdir. Bütün işlerimde O'na dayanıp güvendim. Benim tövbem de ancak O'nadır.
अरबी तफ़सीरें:
وَلَوۡ أَنَّ قُرۡءَانٗا سُيِّرَتۡ بِهِ ٱلۡجِبَالُ أَوۡ قُطِّعَتۡ بِهِ ٱلۡأَرۡضُ أَوۡ كُلِّمَ بِهِ ٱلۡمَوۡتَىٰۗ بَل لِّلَّهِ ٱلۡأَمۡرُ جَمِيعًاۗ أَفَلَمۡ يَاْيۡـَٔسِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَن لَّوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَهَدَى ٱلنَّاسَ جَمِيعٗاۗ وَلَا يَزَالُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ تُصِيبُهُم بِمَا صَنَعُواْ قَارِعَةٌ أَوۡ تَحُلُّ قَرِيبٗا مِّن دَارِهِمۡ حَتَّىٰ يَأۡتِيَ وَعۡدُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُخۡلِفُ ٱلۡمِيعَادَ
Eğer ilahi kitaplardan birisinin kendisi ile dağların yerinden yürütüleceği ya da yeryüzünün yarılıp nehirlere ve pınarlara dönüşeceği yahut ölülere okunup dirilecekleri bir özelliği olsaydı - Bu sana indirilen Kur'an olurdu- Ey Resul!- O apaçık delildir. Eğer sizin kalpleriniz takvalı olsaydı tesiri çok azametli olurdu. Ancak onlar inkâr ettiler. Bilakis mucizelerin indirilmesinde ve diğer hususlardaki bütün emir yalnızca Allah'ındır. Allah'a iman eden Müminler bilmiyorlar mı ki, şüphesiz Allah ayetler indirmeden bütün insanların hidayetini isteseydi onların hepsine hidayet ederdi. Ancak O, bunu dilemedi. Allah'ın kesintisiz azap vaadi gerçekleşene kadar, Allah'ı inkâr edenlerin başlarına ya da diyarlarının yakınlarına, içinde bulundukları küfür ve günahlar sebebiyle bir felaket isabet etmeye devam edecektir. Şüphesiz ki Allah, vaadi için belirlenen vakit geldiğinde onu uygulamayı terk etmez.
अरबी तफ़सीरें:
وَلَقَدِ ٱسۡتُهۡزِئَ بِرُسُلٖ مِّن قَبۡلِكَ فَأَمۡلَيۡتُ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ثُمَّ أَخَذۡتُهُمۡۖ فَكَيۡفَ كَانَ عِقَابِ
Kavminin yalanladığı ve alaya aldığı ilk resul sen değilsin. -Ey Resul!- Senden önce nice kavimler resulleri ile alay edip onları yalanladılar. Resullerini inkâr edenlere mühlet verdim. Benim onları helak etmeyeceğimi zannettiler. Bu müddet tamamlandıktan sonra çeşitli azaplarla onları yakalayıverdim. Onları cezalandırmamı nasıl buldun? O çok şiddetli bir cezalandırma oldu.
अरबी तफ़सीरें:
أَفَمَنۡ هُوَ قَآئِمٌ عَلَىٰ كُلِّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡۗ وَجَعَلُواْ لِلَّهِ شُرَكَآءَ قُلۡ سَمُّوهُمۡۚ أَمۡ تُنَبِّـُٔونَهُۥ بِمَا لَا يَعۡلَمُ فِي ٱلۡأَرۡضِ أَم بِظَٰهِرٖ مِّنَ ٱلۡقَوۡلِۗ بَلۡ زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ مَكۡرُهُمۡ وَصُدُّواْ عَنِ ٱلسَّبِيلِۗ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ
Bütün mahlukatın rızıklarını koruma görevini, bütün nefislerin işlediği amelleri gözetlemeyi üstlenen ve amellerine göre karşılığını verecek olan mı ibadet edilmeye daha layıktır yoksa ibadet edilmeyi hak etmeyen bu putlar mı? Kâfirler zulüm ve yalan ile Allah'a ortaklar koştular. -Ey Resul!- Onlara de ki: Eğer iddianızda sadık kimseler iseniz Allah ile birlikte kendilerine ibadet ettiğiniz ortakların adlarını söyleyin bakalım. Yoksa siz yeryüzünde Allah'a bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yahut hakikati olmayan boş sözler mi söylüyorsunuz? Bilakis şeytan kâfirlerin kötü planlarını onlara iyi gösterdi ve bunun akabinde Allah'ı inkâr ettiler ve onları hidayet ve doğru yoldan uzaklaştırdı. Yüce Allah kimi doğru yoldan saptırırsa onu doğru yola iletecek kimse yoktur.
अरबी तफ़सीरें:
لَّهُمۡ عَذَابٞ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَشَقُّۖ وَمَا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن وَاقٖ
Onlar için dünya hayatında Müslümanlar tarafından öldürülmek ve esir alınmak ile gerçekleşecek bir azap vardır. Ahirette onları bekleyen azap kesintiye uğramadan devamlı ve şiddet bakımından dünya azabından daha şiddetli ve ağırdır. Kıyamet günü onları Yüce Allah'ın azabından koruyacak hiçbir şey yoktur.
अरबी तफ़सीरें:
इस पृष्ठ की आयतों से प्राप्त कुछ बिंदु:
• أن الأصل في كل كتاب منزل أنه جاء للهداية، وليس لاستنزال الآيات، فذاك أمر لله تعالى يقدره متى شاء وكيف شاء.
İndirilen her kitap asıl olarak hidayet için gelmiştir. Yoksa ayetlerin indirilmesi talep edildiği için gelmemiştir. Bu husus Allah Teâlâ'nın ne zaman ve nasıl istedi ise öyle takdir ettiği bir emridir.

• تسلية الله تعالى للنبي صلى الله عليه وسلم، وإحاطته علمًا أن ما يسلكه معه المشركون من طرق التكذيب، واجهه أنبياء سابقون.
Allah Teâlâ peygamberini teselli etmiştir. Geçmişte gönderilmiş peygamberleri yalanlamak için müşrikler kendilerine bir çok yol edinmişlerdir. Yüce Allah ise bütün bunları ilmi ile kuşatmıştır.

• يصل الشيطان في إضلال بعض العباد إلى أن يزين لهم ما يعملونه من المعاصي والإفساد.
Şeytan işlemiş oldukları günah ve bozgunculukları kendilerine süsleyerek bazı insanları sapıklığa sürüklemiştir.

 
अर्थों का अनुवाद सूरा: अर्-रअ़्द
सूरों की सूची पृष्ठ संख्या
 
क़ुरआन के अर्थों का अनुवाद - पवित्र क़ुरआन की संक्षिप्त व्याख्या का तुर्की अनुवाद - अनुवादों की सूची

कुरआन अध्ययन एवं व्याख्या केंद्र द्वारा निर्गत।

बंद करें