Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca - Sha'ban Britch * - Indice Traduzioni

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Traduzione dei significati Sura: As-Sâffât   Versetto:

Sûratu's-Saffât

وَٱلصَّٰٓفَّٰتِ صَفّٗا
Andolsun saf saf dizilenlere.
Esegesi in lingua araba:
فَٱلزَّٰجِرَٰتِ زَجۡرٗا
Sürüp sevk edenlere.
Esegesi in lingua araba:
فَٱلتَّٰلِيَٰتِ ذِكۡرًا
Zikir okumakta olanlara.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّ إِلَٰهَكُمۡ لَوَٰحِدٞ
İlahınız tek birdir!
Esegesi in lingua araba:
رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَرَبُّ ٱلۡمَشَٰرِقِ
O, göklerin, yerin ve arasındakilerin Rabbidir. O, doğuların da Rabbidir. @Ricorretto
, göklerin, yerin ve arasındakilerin Rabbidir. O, doğuların da Rabbidir.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِزِينَةٍ ٱلۡكَوَاكِبِ
Biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik.
Esegesi in lingua araba:
وَحِفۡظٗا مِّن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ مَّارِدٖ
Her inatçı şeytandan koruyarak.
Esegesi in lingua araba:
لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰ وَيُقۡذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٖ
Onlar, artık mele-i a'la'ya kulak veremezler. Her taraftan kendilerine (ateş topları) atılır.
Esegesi in lingua araba:
دُحُورٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٞ وَاصِبٌ
Uzaklaştırılarak... Onlar için devamlı bir azap vardır.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ
Ancak, tek bir söz kapan olursa, hemen onu delip geçen bir alev takip eder.
Esegesi in lingua araba:
فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ
Şimdi onlara sor: Yaratılışça onlar mı daha çetin/zor yoksa bizim yarattıklarımız mı? Biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.
Esegesi in lingua araba:
بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ
Belki sen buna hayret ediyorsun, onlar da alay ediyorlar.
Esegesi in lingua araba:
وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ
Onlara öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
Esegesi in lingua araba:
وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ
Bir ayet gördükleri zaman onunla alay ediyorlar.
Esegesi in lingua araba:
وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ
Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil! diyorlar.
Esegesi in lingua araba:
أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Ölüp, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz yeniden diriltileceğiz?
Esegesi in lingua araba:
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
Veya önceki atalarımız mı?
Esegesi in lingua araba:
قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ
De ki: Evet! Hem de hor ve hakir olarak!
Esegesi in lingua araba:
فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ
Çünkü o, korkunç bir sesten ibarettir. O zaman derhal bakıp, dururlar.
Esegesi in lingua araba:
وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ
Eyvah bize, işte hesap günü!
Esegesi in lingua araba:
هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
İşte sizin yalanladığınız hüküm günü!
Esegesi in lingua araba:
۞ ٱحۡشُرُواْ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَأَزۡوَٰجَهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَعۡبُدُونَ
Zalimleri, onlara eşlik edenleri ve Allah'tan başka ibadet etmiş olduklarını toplayın.
Esegesi in lingua araba:
مِن دُونِ ٱللَّهِ فَٱهۡدُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلۡجَحِيمِ
Allah'tan başka (ibadet etmiş oldukları) onları Cehennem yoluna iletin! @Ricorretto
Onları Cehennem yoluna iletin!
Esegesi in lingua araba:
وَقِفُوهُمۡۖ إِنَّهُم مَّسۡـُٔولُونَ
Durdurun onları! Çünkü hesaba çekilecekler.
Esegesi in lingua araba:
مَا لَكُمۡ لَا تَنَاصَرُونَ
Size ne oldu da birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
بَلۡ هُمُ ٱلۡيَوۡمَ مُسۡتَسۡلِمُونَ
Hayır! Onlar, bugün artık teslim olmuşlardır.
Esegesi in lingua araba:
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirlerine dönüp, sorarlar.
Esegesi in lingua araba:
قَالُوٓاْ إِنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَأۡتُونَنَا عَنِ ٱلۡيَمِينِ
Siz bize sağdan geliyordunuz, derler.
Esegesi in lingua araba:
قَالُواْ بَل لَّمۡ تَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
Diğerleri de derler ki: Hayır! Siz iman eden kimseler değildiniz.
Esegesi in lingua araba:
وَمَا كَانَ لَنَا عَلَيۡكُم مِّن سُلۡطَٰنِۭۖ بَلۡ كُنتُمۡ قَوۡمٗا طَٰغِينَ
Bizim sizin üzerinizde zorlayıcı bir gücümüz de yoktu. Fakat siz, zaten azgın bir toplum idiniz.
Esegesi in lingua araba:
فَحَقَّ عَلَيۡنَا قَوۡلُ رَبِّنَآۖ إِنَّا لَذَآئِقُونَ
Artık Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti. Kesinlikle biz onu/azabı tadacağız.
Esegesi in lingua araba:
فَأَغۡوَيۡنَٰكُمۡ إِنَّا كُنَّا غَٰوِينَ
Evet sizi saptırdık, çünkü biz de sapkın kimseler idik.
Esegesi in lingua araba:
فَإِنَّهُمۡ يَوۡمَئِذٖ فِي ٱلۡعَذَابِ مُشۡتَرِكُونَ
Doğrusu onlar, o gün azapta müşterektirler.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ
Biz, günahkârlara işte böyle yaparız.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُمۡ كَانُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ يَسۡتَكۡبِرُونَ
Çünkü onlar, kendilerine: Allah’tan başka (hak) ilah yoktur, denildiği zaman büyüklenirlerdi.
Esegesi in lingua araba:
وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٖ مَّجۡنُونِۭ
Bir mecnun şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz? derlerdi.
Esegesi in lingua araba:
بَلۡ جَآءَ بِٱلۡحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Hayır! O, hakkı getirdi ve peygamberleri doğruladı.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّكُمۡ لَذَآئِقُواْ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَلِيمِ
Siz ise, o acı veren azabı tadacaksınız.
Esegesi in lingua araba:
وَمَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Ancak yaptıklarınızın cezasını göreceksiniz.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak Allah’ın ihlaslı kulları hariç.
Esegesi in lingua araba:
أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ رِزۡقٞ مَّعۡلُومٞ
Onlar için bilinen rızıklar vardır.
Esegesi in lingua araba:
فَوَٰكِهُ وَهُم مُّكۡرَمُونَ
Meyveler (vardır) ve onlar ikrama layık olanlardır. @Ricorretto
Meyveler ve onlar ikrama layık olanlardır.
Esegesi in lingua araba:
فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Nimet cennetlerinde.
Esegesi in lingua araba:
عَلَىٰ سُرُرٖ مُّتَقَٰبِلِينَ
Karşılıklı koltuklar üzerinde.
Esegesi in lingua araba:
يُطَافُ عَلَيۡهِم بِكَأۡسٖ مِّن مَّعِينِۭ
Etraflarında pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
Esegesi in lingua araba:
بَيۡضَآءَ لَذَّةٖ لِّلشَّٰرِبِينَ
Berrak bir kaynaktan, içenlere lezzet verir. @Ricorretto
Berrak bir kaynaktan, içenlere lezzet veren
Esegesi in lingua araba:
لَا فِيهَا غَوۡلٞ وَلَا هُمۡ عَنۡهَا يُنزَفُونَ
O, ne baş ağrısı/sersemliği verir, ne de ondan sarhoş olurlar.
Esegesi in lingua araba:
وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ عِينٞ
Yanlarında da, gözlerini sadece kendisine çevirmiş, güzel gözlü eşler.
Esegesi in lingua araba:
كَأَنَّهُنَّ بَيۡضٞ مَّكۡنُونٞ
Sanki onlar, saklı bir yumurta...
Esegesi in lingua araba:
فَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
İşte o zaman birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar:
Esegesi in lingua araba:
قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٞ
Onlardan biri: Benim bir yakın arkadaşım vardı, der.
Esegesi in lingua araba:
يَقُولُ أَءِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُصَدِّقِينَ
Bana derdi ki: Sen gerçekten tasdik edenlerden misin?
Esegesi in lingua araba:
أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَدِينُونَ
Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, biz hesap mı vereceğiz?
Esegesi in lingua araba:
قَالَ هَلۡ أَنتُم مُّطَّلِعُونَ
(Cennet'e giren) Ona ne olduğunu görüyor musunuz? der.
Esegesi in lingua araba:
فَٱطَّلَعَ فَرَءَاهُ فِي سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ
Bir de bakar ki onun ateşin ortasında olduğunu görür.
Esegesi in lingua araba:
قَالَ تَٱللَّهِ إِن كِدتَّ لَتُرۡدِينِ
Allah’a yemin ederim ki, sen neredeyse beni de helak edecektin! der.
Esegesi in lingua araba:
وَلَوۡلَا نِعۡمَةُ رَبِّي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُحۡضَرِينَ
Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (Cehennem'e) getirilenlerden olurdum, dedi.
Esegesi in lingua araba:
أَفَمَا نَحۡنُ بِمَيِّتِينَ
Şimdi, artık biz ölmeyeceğiz değil mi?
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا مَوۡتَتَنَا ٱلۡأُولَىٰ وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ
İlk ölümümüzden başka. Biz, azaba da çarptırılmayacağız.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
İşte bu, en büyük kurtuluştur.
Esegesi in lingua araba:
لِمِثۡلِ هَٰذَا فَلۡيَعۡمَلِ ٱلۡعَٰمِلُونَ
Çalışıp amel edenler, böylesi için çalışsınlar.
Esegesi in lingua araba:
أَذَٰلِكَ خَيۡرٞ نُّزُلًا أَمۡ شَجَرَةُ ٱلزَّقُّومِ
Bu mu daha hayırlı nimet olarak, yoksa zakkum ağacı mı?
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا جَعَلۡنَٰهَا فِتۡنَةٗ لِّلظَّٰلِمِينَ
Biz onu zalimler için bir fitne kıldık.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهَا شَجَرَةٞ تَخۡرُجُ فِيٓ أَصۡلِ ٱلۡجَحِيمِ
O, Cehennem'in dibinden çıkan bir ağaçtır.
Esegesi in lingua araba:
طَلۡعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ
Tomurcukları (ürünleri) sanki Şeytanlar'ın başları gibidir.
Esegesi in lingua araba:
فَإِنَّهُمۡ لَأٓكِلُونَ مِنۡهَا فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
İşte onlar, bundan yerler ve karınlarını onunla doldururlar.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ إِنَّ لَهُمۡ عَلَيۡهَا لَشَوۡبٗا مِّنۡ حَمِيمٖ
Sonra onlar için, bunun üzerine kaynar bir içecek vardır.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ
Sonra da onların dönüşü yine ateşedir.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ
Onlar, babalarını, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı.
Esegesi in lingua araba:
فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ
Onların izinde koşturmuşlardı.
Esegesi in lingua araba:
وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalalete düştü.
Esegesi in lingua araba:
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ
İçlerinden uyarıcılar gönderdik.
Esegesi in lingua araba:
فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak!
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Allah’ın ihlaslı kullarının dışında...
Esegesi in lingua araba:
وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ
Şüphesiz Nuh bize seslenmişti de, doğrusu biz pek güzel icabet edenleriz!
Esegesi in lingua araba:
وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
Onu ve ailesini, o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
Esegesi in lingua araba:
وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ
Onun neslini baki kalanlar kıldık.
Esegesi in lingua araba:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelenler arasında (güzel bir) nam bıraktık.
Esegesi in lingua araba:
سَلَٰمٌ عَلَىٰ نُوحٖ فِي ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemler içinde Nuh’a selam olsun!
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
İşte biz iyileri böyle ödüllendiririz.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Çünkü O, mü’min kullarımızdan idi.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Diğerlerini ise suda boğmuştuk.
Esegesi in lingua araba:
۞ وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِۦ لَإِبۡرَٰهِيمَ
Şüphesiz İbrahim de onun yolunda olanlardan idi.
Esegesi in lingua araba:
إِذۡ جَآءَ رَبَّهُۥ بِقَلۡبٖ سَلِيمٍ
Hani O, Rabbine (şirkten) selamette olan bir kalp ile gelmişti.
Esegesi in lingua araba:
إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَاذَا تَعۡبُدُونَ
Hani o, babasına ve kavmine demişti ki: Siz, nelere ibadet ediyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
أَئِفۡكًا ءَالِهَةٗ دُونَ ٱللَّهِ تُرِيدُونَ
Allah’tan başka uydurma ilahlar mı istiyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemlerin Rabbi hakkında ne düşünüyorsunuz ki (O'na şirk koştunuz)?
Esegesi in lingua araba:
فَنَظَرَ نَظۡرَةٗ فِي ٱلنُّجُومِ
İbrahim yıldızlara bir göz attı...
Esegesi in lingua araba:
فَقَالَ إِنِّي سَقِيمٞ
Ve “Ben hastayım.” dedi.
Esegesi in lingua araba:
فَتَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ مُدۡبِرِينَ
Arkalarını dönüp, gittiler.
Esegesi in lingua araba:
فَرَاغَ إِلَىٰٓ ءَالِهَتِهِمۡ فَقَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ
İbrahim, onların ilahlarıyla baş başa kaldı. Yemez misiniz? dedi.
Esegesi in lingua araba:
مَا لَكُمۡ لَا تَنطِقُونَ
Size ne oldu da konuşmuyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
فَرَاغَ عَلَيۡهِمۡ ضَرۡبَۢا بِٱلۡيَمِينِ
Sonra, üzerlerine gelip sağ eliyle (kuvvetle) vurdu.
Esegesi in lingua araba:
فَأَقۡبَلُوٓاْ إِلَيۡهِ يَزِفُّونَ
Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
Esegesi in lingua araba:
قَالَ أَتَعۡبُدُونَ مَا تَنۡحِتُونَ
İbrahim, onlara; (Ellerinizle) Yonttuğunuz şeylere mi ibadet ediyorsunuz? dedi.
Esegesi in lingua araba:
وَٱللَّهُ خَلَقَكُمۡ وَمَا تَعۡمَلُونَ
Oysa sizi de yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır.
Esegesi in lingua araba:
قَالُواْ ٱبۡنُواْ لَهُۥ بُنۡيَٰنٗا فَأَلۡقُوهُ فِي ٱلۡجَحِيمِ
Onun için bir bina yapın, onu ateşin içine atın! dediler.
Esegesi in lingua araba:
فَأَرَادُواْ بِهِۦ كَيۡدٗا فَجَعَلۡنَٰهُمُ ٱلۡأَسۡفَلِينَ
Ona tuzak kurmak istediler. Ama biz onları alçalttık.
Esegesi in lingua araba:
وَقَالَ إِنِّي ذَاهِبٌ إِلَىٰ رَبِّي سَيَهۡدِينِ
İbrahim dedi ki: Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek.
Esegesi in lingua araba:
رَبِّ هَبۡ لِي مِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
Rabbim, bana salihlerden bir evlat bağışla.
Esegesi in lingua araba:
فَبَشَّرۡنَٰهُ بِغُلَٰمٍ حَلِيمٖ
Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdesi verdik.
Esegesi in lingua araba:
فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ ٱلسَّعۡيَ قَالَ يَٰبُنَيَّ إِنِّيٓ أَرَىٰ فِي ٱلۡمَنَامِ أَنِّيٓ أَذۡبَحُكَ فَٱنظُرۡ مَاذَا تَرَىٰۚ قَالَ يَٰٓأَبَتِ ٱفۡعَلۡ مَا تُؤۡمَرُۖ سَتَجِدُنِيٓ إِن شَآءَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلصَّٰبِرِينَ
Çocuk, onunla yürüyüp, dolaşacak bir yaşa gelince, ona dedi ki; Oğulcuğum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Bir bak, sen ne görüyorsun? Oğlu: Babacığım! Sana emrolunanı yap! dedi. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!
Esegesi in lingua araba:
فَلَمَّآ أَسۡلَمَا وَتَلَّهُۥ لِلۡجَبِينِ
Her ikisi de teslimiyet gösterip, İbrahim oğlunu alnı üzerine yatırdığı zaman...
Esegesi in lingua araba:
وَنَٰدَيۡنَٰهُ أَن يَٰٓإِبۡرَٰهِيمُ
Ey İbrahim! diye seslendik.
Esegesi in lingua araba:
قَدۡ صَدَّقۡتَ ٱلرُّءۡيَآۚ إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Sen rüyanı gerçekten tasdik ettin. Biz, iyileri böyle mükafatlandırırız.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡبَلَٰٓؤُاْ ٱلۡمُبِينُ
Bu, elbette apaçık bir imtihandı.
Esegesi in lingua araba:
وَفَدَيۡنَٰهُ بِذِبۡحٍ عَظِيمٖ
Ona fidye/bedel olarak büyük bir kurbanlık (koç) vermiştik.
Esegesi in lingua araba:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelenler arasında (güzel bir) nam bıraktık.
Esegesi in lingua araba:
سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِيمَ
İbrahim’e selam olsun!
Esegesi in lingua araba:
كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
İşte iyileri böyle ödüllendiririz.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Çünkü o, mü’min kullarımızdan idi.
Esegesi in lingua araba:
وَبَشَّرۡنَٰهُ بِإِسۡحَٰقَ نَبِيّٗا مِّنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
O’na salihlerden bir peygamber olacak İshak’ı müjdeledik.
Esegesi in lingua araba:
وَبَٰرَكۡنَا عَلَيۡهِ وَعَلَىٰٓ إِسۡحَٰقَۚ وَمِن ذُرِّيَّتِهِمَا مُحۡسِنٞ وَظَالِمٞ لِّنَفۡسِهِۦ مُبِينٞ
Onu da İshak’ı da mübarek kıldık. İkisinin soyundan iyi davranan da var, açıkça kendi nefsine zulmetmekte olan da.
Esegesi in lingua araba:
وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Musa ve Harun’a da lütufda bulunmuştuk.
Esegesi in lingua araba:
وَنَجَّيۡنَٰهُمَا وَقَوۡمَهُمَا مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
O ikisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Esegesi in lingua araba:
وَنَصَرۡنَٰهُمۡ فَكَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Onlara yardım etmiştik de onlar galip gelmişlerdi.
Esegesi in lingua araba:
وَءَاتَيۡنَٰهُمَا ٱلۡكِتَٰبَ ٱلۡمُسۡتَبِينَ
O ikisine açıkça anlaşılan kitabı vermiştik.
Esegesi in lingua araba:
وَهَدَيۡنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
Onlara dosdoğru olan yola hidayet ettik.
Esegesi in lingua araba:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِمَا فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelenler arasında (güzel bir) nam bıraktık.
Esegesi in lingua araba:
سَلَٰمٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Musa ve Harun’a selam olsun!
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
İşte iyileri böyle ödüllendiririz.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُمَا مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Çünkü ikisi de mü’min kullarımızdan idi.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّ إِلۡيَاسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
İlyas da peygamberlerden idi.
Esegesi in lingua araba:
إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِۦٓ أَلَا تَتَّقُونَ
Halkına şöyle demişti: Sakınmıyor musunuz?
Esegesi in lingua araba:
أَتَدۡعُونَ بَعۡلٗا وَتَذَرُونَ أَحۡسَنَ ٱلۡخَٰلِقِينَ
Yaratıcıların en iyisini bırakıp Ba’l (adlı puta) mi dua ediyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
ٱللَّهَ رَبَّكُمۡ وَرَبَّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Sizin Rabbinizin de, daha önceki atalarınızın Rabbi de Allah’tır.
Esegesi in lingua araba:
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ
Onu yalanladılar, bundan dolayı gerçekten onlar, (azap için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Allah’ın ihlaslı kulları başka.
Esegesi in lingua araba:
وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonradan gelenler arasında (güzel bir) nam bıraktık.
Esegesi in lingua araba:
سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِلۡ يَاسِينَ
İlyas’a selam olsun!
Esegesi in lingua araba:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
İşte iyileri böyle ödüllendiririz.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Çünkü o, mü’min kullarımızdan idi.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّ لُوطٗا لَّمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Lût da elbette peygamber idi.
Esegesi in lingua araba:
إِذۡ نَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ
Sadece geride kalanlardan olan yaşlı bir kadın dışında.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra da diğerlerini helak etmiştik.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّكُمۡ لَتَمُرُّونَ عَلَيۡهِم مُّصۡبِحِينَ
Siz sabah vakti onların üstünden (yanından) muhakkak geçip gidiyorsunuz.
Esegesi in lingua araba:
وَبِٱلَّيۡلِۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ
Ve akşam da, aklınızı kullanmıyor musunuz?
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Yunus da peygamberlerden idi.
Esegesi in lingua araba:
إِذۡ أَبَقَ إِلَى ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Hani o, kaçıp, yüklü bir gemiye binmişti.
Esegesi in lingua araba:
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ ٱلۡمُدۡحَضِينَ
Kura çekmişler ve kaybedenlerden olmuştu.
Esegesi in lingua araba:
فَٱلۡتَقَمَهُ ٱلۡحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٞ
O, kınanmış iken bir balık onu yuttu.
Esegesi in lingua araba:
فَلَوۡلَآ أَنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلۡمُسَبِّحِينَ
Eğer Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı.
Esegesi in lingua araba:
لَلَبِثَ فِي بَطۡنِهِۦٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
İnsanların tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.
Esegesi in lingua araba:
۞ فَنَبَذۡنَٰهُ بِٱلۡعَرَآءِ وَهُوَ سَقِيمٞ
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde boş bir yere çıkardık.
Esegesi in lingua araba:
وَأَنۢبَتۡنَا عَلَيۡهِ شَجَرَةٗ مِّن يَقۡطِينٖ
Onun üzerine de (geniş yapraklı) bir bal kabağı bitkisi bitirdik.
Esegesi in lingua araba:
وَأَرۡسَلۡنَٰهُ إِلَىٰ مِاْئَةِ أَلۡفٍ أَوۡ يَزِيدُونَ
Sonra da onu yüz bin kişiye veya daha fazlasına göndermiştik.
Esegesi in lingua araba:
فَـَٔامَنُواْ فَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ
Ona iman ettiler, biz de onlara bir süreye kadar geçimlik verdik.
Esegesi in lingua araba:
فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَلِرَبِّكَ ٱلۡبَنَاتُ وَلَهُمُ ٱلۡبَنُونَ
Onlara sor, kızlar Allah’ın da, oğlanlar onların mı?
Esegesi in lingua araba:
أَمۡ خَلَقۡنَا ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ إِنَٰثٗا وَهُمۡ شَٰهِدُونَ
Yoksa bizim melekleri dişi olarak yarattığımıza mı şahitlik ettiler?
Esegesi in lingua araba:
أَلَآ إِنَّهُم مِّنۡ إِفۡكِهِمۡ لَيَقُولُونَ
Bak, onlar nasıl da uydurarak,
Esegesi in lingua araba:
وَلَدَ ٱللَّهُ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
“Allah'ın erkek bir çocuğu oldu” diyorlar. Gerçekten onlar yalancıdırlar.
Esegesi in lingua araba:
أَصۡطَفَى ٱلۡبَنَاتِ عَلَى ٱلۡبَنِينَ
Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş?
Esegesi in lingua araba:
مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
Size ne oluyor? Nasıl hüküm verebiliyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Hiç düşünmüyor musunuz?
Esegesi in lingua araba:
أَمۡ لَكُمۡ سُلۡطَٰنٞ مُّبِينٞ
Yoksa sizin çok açık bir deliliniz mi var?
Esegesi in lingua araba:
فَأۡتُواْ بِكِتَٰبِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eğer doğru söylüyorsanız, haydi kitabınızı getirin.
Esegesi in lingua araba:
وَجَعَلُواْ بَيۡنَهُۥ وَبَيۡنَ ٱلۡجِنَّةِ نَسَبٗاۚ وَلَقَدۡ عَلِمَتِ ٱلۡجِنَّةُ إِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ
Allah ile cinler arasında bir soy bağı icat ettiler. Cinler de elbette (hesaba) götürüleceklerini biliyorlar.
Esegesi in lingua araba:
سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ
Allah, onların vasıflandırdıkları (sıfatlardan) münezzehtir.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Allah’ın ihlaslı kulları müstesna.
Esegesi in lingua araba:
فَإِنَّكُمۡ وَمَا تَعۡبُدُونَ
Siz ve ibadet ettikleriniz.
Esegesi in lingua araba:
مَآ أَنتُمۡ عَلَيۡهِ بِفَٰتِنِينَ
Hiçbiriniz, (Allah'a karşı) başka kimseyi fitneye düşürüp yoldan çıkaramazsınız. @Ricorretto
Cehenneme atılacaklardan başka kimseyi fitneye düşürüp, yoldan çıkaramazsınız.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّا مَنۡ هُوَ صَالِ ٱلۡجَحِيمِ
Cehenneme atılacaklardan başkasını… @Ricorretto
Esegesi in lingua araba:
وَمَا مِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٞ مَّعۡلُومٞ
Biz (meleklerin) her birimizin belli bir makamı vardır.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلصَّآفُّونَ
Şüphesiz biziz o saf saf dizilenler.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡمُسَبِّحُونَ
Ve yine biz, tesbih edicileriz. @Ricorretto
Ve yine biz, tesbih ediciler biziz.
Esegesi in lingua araba:
وَإِن كَانُواْ لَيَقُولُونَ
Onlar, şöyle diyorlardı:
Esegesi in lingua araba:
لَوۡ أَنَّ عِندَنَا ذِكۡرٗا مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Öncekilerden yanımızda bir zikir/kitap olsaydı.
Esegesi in lingua araba:
لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Elbette Allah’ın ihlaslı kulları olurduk.
Esegesi in lingua araba:
فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Şimdi ise O’na küfrettiler. Yakında bilecek onlar.
Esegesi in lingua araba:
وَلَقَدۡ سَبَقَتۡ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Andolsun ki, (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim (onlara yardım) sözümüz geçmiştir.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهُمۡ لَهُمُ ٱلۡمَنصُورُونَ
Onlara mutlaka yardım edilecektir.
Esegesi in lingua araba:
وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلۡغَٰلِبُونَ
Bizim ordularımız galip gelecektir.
Esegesi in lingua araba:
فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ
Öyleyse bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Esegesi in lingua araba:
وَأَبۡصِرۡهُمۡ فَسَوۡفَ يُبۡصِرُونَ
Ve onlara (gelecek azabı) gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.
Esegesi in lingua araba:
أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ
Azabımızı mı acele istiyorlar?
Esegesi in lingua araba:
فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمۡ فَسَآءَ صَبَاحُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman, uyarılıp korkutulanların sabahı pek de kötü olacak!
Esegesi in lingua araba:
وَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ
Bir süreye kadar onlardan uzaklaş.
Esegesi in lingua araba:
وَأَبۡصِرۡ فَسَوۡفَ يُبۡصِرُونَ
Ve onlara (gelecek azabı) gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.
Esegesi in lingua araba:
سُبۡحَٰنَ رَبِّكَ رَبِّ ٱلۡعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ
İzzet/güç sahibi olan senin Rabbin, onların nitelendirmekte olduklarından münezzehtir.
Esegesi in lingua araba:
وَسَلَٰمٌ عَلَى ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Selam elçilere!
Esegesi in lingua araba:
وَٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Hamd ise alemlerin Rabbi Allah’adır.
Esegesi in lingua araba:
 
Traduzione dei significati Sura: As-Sâffât
Indice delle Sure Numero di pagina
 
Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca - Sha'ban Britch - Indice Traduzioni

Traduzione dei significati del Nobile Corano in turco di Sha'aban Britsh, rivista sotto la supervisione di Pioneers Translation Center (Ruwwad at-Tarjama). L'originale è disponibile allo scopo di esprimere opinioni e valutazioni per un perfezionamento continuo del testo

Chiudi