Check out the new design

クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) * - 対訳の目次


対訳 章: ユーヌス章   節:
أَلَآ إِنَّ أَوۡلِيَآءَ ٱللَّهِ لَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Allah'ın veli kulları için karşılaşacakları kıyamet gününün korkularından dolayı bir endişe yoktur. Aynı şekilde dünyada iken dünyanın hayırlarından elde edemedikleri şeylere dair de bir üzüntüleri yoktur.
アラビア語 クルアーン注釈:
ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ
İşte Allah’a ve resulüne -sallallahu aleyhi ve sellem-'e iman etmekle vasıflanan bu veli kullar, emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmak sureti ile Allah’tan sakınırlar.
アラビア語 クルアーン注釈:
لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِۚ لَا تَبۡدِيلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ
Onlar için dünyada Rablerinden salih rüya yahut insanların onları övmesi şeklinde bir müjde, ruhları alınırken, ölümden sonra ve mahşerde ise melekler tarafından bir müjde vardır. Allah’ın onlara olan vaadinde bir değişme yoktur. İşte bu karşılık, içerisinde elde edilmesi istenen şeyin olduğu ve korkulandan kurtuluş olduğu için büyük bir kazançtır/muvaffakiyettir.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَلَا يَحۡزُنكَ قَوۡلُهُمۡۘ إِنَّ ٱلۡعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًاۚ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
-Ey Peygamber!- Senin dinini kötüleyen ve ayıplayan bu kimselerden dolayı üzülme! Üstün gelmek ve yenmek bunların hepsi şüphesiz Allah'ındır. Hiçbir şey Allah Teâlâ'yı aciz bırakamaz. O, onların sözlerini hakkıyla işitmekte ve yaptıklarını hakkıyla bilmektedir. Buna göre onlara karşılığını verecektir.
アラビア語 クルアーン注釈:
أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَخۡرُصُونَ
Göklerde ve yerde var olan her şeyin mülkü sadece Allah'ındır. Allah'tan başkasına kulluk eden müşrikler neye tabi oluyorlar? Hakikatte onlar, şüpheden başka bir şeye tabi olmuyorlar. Ve onlar Allah'a nispet ettikleri ortaklar ile sadece yalan söylüyorlar. Allah -Subhânehu ve Teâlâ-, onların söylediklerinden münezzehtir, çok yücedir, çok büyüktür.
アラビア語 クルアーン注釈:
هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِتَسۡكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبۡصِرًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَسۡمَعُونَ
-Ey insanlar!- İşte O (Allah), siz hareketten ve yorgunluktan dinlenesiniz diye geceyi yaratan ve yaşamınızda size aydınlığı ile faydası olması için gündüzü aydınlık kılandır. İşte bunda kulak verip ibret alan bir toplum için açık deliller vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
قَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱلۡغَنِيُّۖ لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۚ إِنۡ عِندَكُم مِّن سُلۡطَٰنِۭ بِهَٰذَآۚ أَتَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Müşriklerden bir grup şöyle dediler: Allah melekleri (Kendine) kızlar edindi. Allah -Subhânehu ve Teâlâ-, onların söylediklerinden yücedir. Allah Teâlâ, yarattıklarının hiçbirine muhtaç değildir. O, onlardan müstağnidir. Göklerde ve yerdeki her şeyin mülkü O'nundur. -Ey müşrikler!- Sizin söylediğiniz bu söze dair yanınızda bir deliliniz yoktur. Siz bir deliliniz olmadığı ve hakikatini bilmediğiniz halde delilsizce -Allah'a bir çocuk isnat etmekle- Allah'a karşı büyük bir söz mü söylüyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
قُلۡ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَفۡتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ لَا يُفۡلِحُونَ
-Ey Peygamber!- Onlara de ki: Allah hakkında yalan uydurup da O'na bir çocuk isnat edenler (o bir çocuk edindi diyenler) istediklerini elde edemeyecekler ve korktukları şeyden de kurtulamayacaklardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
مَتَٰعٞ فِي ٱلدُّنۡيَا ثُمَّ إِلَيۡنَا مَرۡجِعُهُمۡ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ ٱلۡعَذَابَ ٱلشَّدِيدَ بِمَا كَانُواْ يَكۡفُرُونَ
Dünyanın, istifade ettikleri lezzetleri ve nimetleri ile aldanmasınlar. Dünyanın lezzetleri ve nimetleri geçicidir. Sonra kıyamet günü onların dönüşü bizedir. Sonra biz, Allah'ı inkâr etmeleri ve Allah'ın resulünü de yalanlamaları sebebi ile onlara şiddetli bir azap tattırırız.
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• ولاية الله تكون لمن آمن به، وامتثل أوامره، واجتنب نواهيه، واتبع رسوله صلى الله عليه وسلم، وأولياء الله هم الآمنون يوم القيامة، ولهم البشرى في الدنيا إما بالرؤيا الصالحة أو عند الموت.
Allah'ın dostluğu, Allah'a iman eden ve O'nun emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınan, O'nun resulü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e tabi olan kimseler içindir. Allah'ın veli kulları kıyamet gününde güvendedirler. Dünyada da ya salih rüya ile ya da ölüm anında müjde onlar içindir.

• العزة لله جميعًا وحده ؛ فهو مالك الملك، وما عُبِد من دون الله لا حقيقة له.
Bütün izzet yalnızca Allah'ındır ve O, bütün mülkün sahibidir. O'nun dışında ibadet edilenlerin ise hiçbir gerçekliği yoktur.

• الحث على التفكر في خلق الله؛ لأن ذلك يقود إلى الإيمان به وتوحيده.
Allah'ın yarattıkları hakkında tefekkür etmeye teşvik edilmiştir. Çünkü tefekkür; imana ve tevhide götürür.

• حرمة الكذب على الله عز وجل، وأن صاحبه لن يفلح، ومن أعظم الكذب نسبة الولد له سبحانه.
Allah -Azze ve Celle-'ye karşı yalan isnat etmenin haramlığı beyan edilmiştir. Bunu yapan kimse asla iflah olmaz. Allah'a isnat edilen yalanların en büyüğü O'na bir çocuk isnat etmektir.

 
対訳 章: ユーヌス章
章名の目次 ページ番号
 
クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) - 対訳の目次

- Tafsir Center for Quranic Studies - 発行

閉じる