クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) * - 対訳の目次


対訳 節: (103) 章: 蜜蜂章
وَلَقَدۡ نَعۡلَمُ أَنَّهُمۡ يَقُولُونَ إِنَّمَا يُعَلِّمُهُۥ بَشَرٞۗ لِّسَانُ ٱلَّذِي يُلۡحِدُونَ إِلَيۡهِ أَعۡجَمِيّٞ وَهَٰذَا لِسَانٌ عَرَبِيّٞ مُّبِينٌ
Bizler müşriklerin şöyle dediklerini biliyoruz: "Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e Kur’an’ı sadece bir insan öğretiyor. Hâlbuki onlar, ortaya attıkları bu iddialarında yalancıdırlar. Arap olmayan birinin öğrettiğini iddia ettikleri lisan, kimin lisanıdır? Bu Kur’an yüksek derecede belagate sahip, açık bir Arapça diliyle inmiştir. Öyleyse nasıl olur da onu Arap olmayan birinden aldığını iddia ederler?
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• الترخيص للمُكرَه بالنطق بالكفر ظاهرًا مع اطمئنان القلب بالإيمان.
Kalpte imanın yerleşmesiyle birlikte, (küfre) zorlanan kimsenin, zahiren küfür sözü söylemesine izin verilmiştir.

• المرتدون استوجبوا غضب الله وعذابه؛ لأنهم استحبوا الحياة الدنيا على الآخرة، وحرموا من هداية الله، وطبع الله على قلوبهم وسمعهم وأبصارهم، وجعلوا من الغافلين عما يراد بهم من العذاب الشديد يوم القيامة.
Dinden dönüp, mürtet olan kimseler Allah’ın gazabını ve azabını hak etmişlerdir. Çünkü onlar, dünya hayatını ahiret hayatına tercih etmişlerdir. Böylece Allah’ın hidayetinden mahrum kaldılar da Allah, onların kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürledi. Onlar, kıyamet günü kendilerine uygulanacak olan ağır cezalardan gafil olan kimselerdir.

• كَتَبَ الله المغفرة والرحمة للذين آمنوا، وهاجروا من بعد ما فتنوا، وصبروا على الجهاد.
Allah Teâlâ, iman edenleri, fitneye düşürüldükten sonra hicret edenleri ve sabrederek cihat edenleri bağışlamayı ve onlara merhamet etmeyi yazmıştır.

 
対訳 節: (103) 章: 蜜蜂章
章名の目次 ページ番号
 
クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) - 対訳の目次

クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳)- Tafsir Center for Quranic Studies - 発行

閉じる