Check out the new design

クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) * - 対訳の目次


対訳 章: 慈悲あまねきお方章   節:

Sûretu'r-Rahmân

本章の趣旨:
تذكير الجن والإنس بنعم الله الباطنة والظاهرة، وآثار رحمته في الدنيا والآخرة.
Cinlere ve insanlara, Allah'ın gizli ve açık nimetleri, rahmetinin bu dünya ve ahiretteki etkileri hatırlatılmıştır.

ٱلرَّحۡمَٰنُ
Rahman geniş rahmet sahibidir.
アラビア語 クルアーン注釈:
عَلَّمَ ٱلۡقُرۡءَانَ
Ezberinin ve manasının kolay anlaşılır olması ile insanlara Kur'an'ı öğretti.
アラビア語 クルアーン注釈:
خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ
İnsanı kusursuz yarattı ve suretini güzelleştirdi.
アラビア語 クルアーン注釈:
عَلَّمَهُ ٱلۡبَيَانَ
Gönlündekini söz ve yazı olarak nasıl beyan edeceğini öğretti.
アラビア語 クルアーン注釈:
ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ بِحُسۡبَانٖ
İnsanların, yılların sayısını ve hesabını bilmesi için Güneş ve Ay kesin bir ilim ile takdir edildikleri gibi hareket etmektedirler.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَٱلنَّجۡمُ وَٱلشَّجَرُ يَسۡجُدَانِ
Gövdesi olmayan bitkiler ve ağaçlar boyun eğerek ve teslim olarak Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya secde ederler.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلۡمِيزَانَ
(Allah) Göğü, yeryüzünün çatısı olması için yükseltti, yeryüzünde adaleti koydu ve bunu kullarına emretti.
アラビア語 クルアーン注釈:
أَلَّا تَطۡغَوۡاْ فِي ٱلۡمِيزَانِ
-Ey insanlar!- Ölçü ve tartıda zulüm etmemeniz ve hainlik yapmamanız için adaleti koydu.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَأَقِيمُواْ ٱلۡوَزۡنَ بِٱلۡقِسۡطِ وَلَا تُخۡسِرُواْ ٱلۡمِيزَانَ
Aranızda tartıyı adaletle gerçekleştirin. Başkaları için ölçtüğünüz ve tarttığınız zaman ölçü ve tartıyı eksiltmeyiniz.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَٱلۡأَرۡضَ وَضَعَهَا لِلۡأَنَامِ
Canlıların üzerinde istikrar etmesi için (Allah) yeryüzünü hazır hale getirmiştir.
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَٱلنَّخۡلُ ذَاتُ ٱلۡأَكۡمَامِ
Orada meyve veren ağaçlar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَٱلۡحَبُّ ذُو ٱلۡعَصۡفِ وَٱلرَّيۡحَانُ
Orada buğday ve arpa gibi sapları olan daneler ve kokusundan hoşlandığınız bitkiler vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ كَٱلۡفَخَّارِ
Allah, Âdem -aleyhisselam-'ı aynı pişirilmiş çamur gibi kurumuş çamurdan yarattı.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَخَلَقَ ٱلۡجَآنَّ مِن مَّارِجٖ مِّن نَّارٖ
Cinlerin babasını (İblis'i de) dumansız has ateşten yarattı.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ
Kış ve yaz ayında Güneş'in iki doğuş ve iki batış yerinin Rabbidir.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• كتابة الأعمال صغيرها وكبيرها في صحائف الأعمال.
Yapılan amellerin küçüğü de büyüğü de amel defterlerinde yazılıdır.

• ابتداء الرحمن بذكر نعمه بالقرآن دلالة على شرف القرآن وعظم منته على الخلق به.
Rahman'ın nimetlerini Kur'an ile başlayarak zikretmesi, Kur'an'ın şerefine ve (Allah'ın) kullarına karşı Kur'an'la ihsanının büyüklüğüne delalet eder.

• مكانة العدل في الإسلام.
İslam’da adaletin önemi belirtilmiştir.

• نعم الله تقتضي منا العرفان بها وشكرها، لا التكذيب بها وكفرها.
Yüce Allah'ın nimetleri; bizim onları bilmemizi ve şükrünü eda etmemizi gerektirir. Onları yalanlamayı ve nankörlük etmeyi değil.

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ
Yüce Allah, suları tuzlu ve tatlı olan iki denizi gözün göreceği şekilde kavuşması için birbirine katmıştır.
アラビア語 クルアーン注釈:
بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ
Her ikisi arasında birinin diğerine baskın gelmemesi; tatlı olanın tatlı ve tuzlu olanın da tuzlu kalması için engel vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
يَخۡرُجُ مِنۡهُمَا ٱللُّؤۡلُؤُ وَٱلۡمَرۡجَانُ
Bu iki denizin birleştiği yerden büyük, küçük inciler çıkar.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
وَلَهُ ٱلۡجَوَارِ ٱلۡمُنشَـَٔاتُ فِي ٱلۡبَحۡرِ كَٱلۡأَعۡلَٰمِ
Denizde yüksek dağlar gibi yükselmiş yüzüp, giden gemilerin tasarrufu da yalnızca Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya aittir.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
كُلُّ مَنۡ عَلَيۡهَا فَانٖ
Yeryüzünde bulunan bütün canlılar kesinlikle yok olacaktır.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَيَبۡقَىٰ وَجۡهُ رَبِّكَ ذُو ٱلۡجَلَٰلِ وَٱلۡإِكۡرَامِ
-Ey Resul!- Kullarına lütufta ve ihsanda bulunan azamet sahibi Rabbinin yüzü bakidir. Kesinlikle fani olmak O'na isabet etmez.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
يَسۡـَٔلُهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ كُلَّ يَوۡمٍ هُوَ فِي شَأۡنٖ
Göklerde bulunan her melek ve yeryüzünde bulunan her insan ve cin ihtiyaçlarını O'ndan isterler. O; her gün yaratma, öldürme, rızık vb. gibi kullarının işleri için bir ilahi tasarruftadır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
سَنَفۡرُغُ لَكُمۡ أَيُّهَ ٱلثَّقَلَانِ
-Ey insanlar ve cinler!- Sizin hesabınızı göreceğiz. Herkese hak ettiğinin karşılığı olan mükâfatı ve cezayı vereceğiz.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
يَٰمَعۡشَرَ ٱلۡجِنِّ وَٱلۡإِنسِ إِنِ ٱسۡتَطَعۡتُمۡ أَن تَنفُذُواْ مِنۡ أَقۡطَارِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ فَٱنفُذُواْۚ لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلۡطَٰنٖ
Kıyamet günü insanları ve cinleri bir araya topladığında Yüce Allah şöyle diyecektir: "Ey insan ve cin toplulukları! Göklerde ve yerde çıkmak için kendinize bir yer bulabiliyorsanız hiç durmayın bunu yapın. Büyük bir güç ve mucize olmadan bunu yapmaya güç yetiremezsiniz, bunu nasıl yapacaksınız?"
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
يُرۡسَلُ عَلَيۡكُمَا شُوَاظٞ مِّن نَّارٖ وَنُحَاسٞ فَلَا تَنتَصِرَانِ
-Ey insanlar ve cinler!- Üzerinize yalın alev ve alevi olmayan duman gönderilir de ondan kaçınmaya güç yetiremezsiniz.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ وَرۡدَةٗ كَٱلدِّهَانِ
Meleklerin inmesi için gök yarılıp da, kızarıp rengi parlayan yağ gibi olduğu zaman.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُسۡـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٞ وَلَا جَآنّٞ
İşte o büyük gün Yüce Allah'ın onların neler yaptıklarını çok iyi bilmesinden dolayı hiçbir insana ve cine günahı sorulmaz.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
يُعۡرَفُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ بِسِيمَٰهُمۡ فَيُؤۡخَذُ بِٱلنَّوَٰصِي وَٱلۡأَقۡدَامِ
Kıyamet günü suçlular yüzlerinin kara ve gözlerinin mavi olması gibi alametlerden tanınır. Perçemleri ayakları ile bir araya getirilip cehenneme atılırlar.
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• الجمع بين البحر المالح والعَذْب دون أن يختلطا من مظاهر قدرة الله تعالى.
Suları tatlı ve tuzlu olan denizlerin birbirine karışmaması Allah Teâlâ'nın kudretinin göstergelerindendir.

• ثبوت الفناء لجميع الخلائق، وبيان أن البقاء لله وحده حضٌّ للعباد على التعلق بالباقي - سبحانه - دون من سواه.
Bütün canlıların fani olacağı ve sadece Yüce Allah'ın baki oluşunun beyan edilmesi; kullar için yalnızca sonsuz ve baki olan Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya bağlanmaları için bir teşviktir.

• إثبات صفة الوجه لله على ما يليق به سبحانه دون تشبيه أو تمثيل.
Teşbih ve benzetme yapmadan Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya yaraşır bir şekilde yüz sıfatı ispat edilmiştir.

• تنويع عذاب الكافر.
Kâfirler için farklı çeşitlerde pek çok azap vardır.

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Azarlamak için onlara şöyle denilir: İşte bu dünyada iken günahkârların yalanladığı cehennemdir. Artık gözlerinin önündedir, onu inkâr edemezler.
アラビア語 クルアーン注釈:
يَطُوفُونَ بَيۡنَهَا وَبَيۡنَ حَمِيمٍ ءَانٖ
Onlar cehennem ve yüksek derecede kaynar su arasında gidip gelirler.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
وَلِمَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ جَنَّتَانِ
Ahirette Rabbinin huzurunda durmaktan korktuğu için iman eden ve salih amel işleyen kimse için iki cennet vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
ذَوَاتَآ أَفۡنَانٖ
Bu iki cennette taze meyve veren büyük dalları olan ağaçlar vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهِمَا عَيۡنَانِ تَجۡرِيَانِ
O iki cennet boyunca suyu akıp giden iki pınar vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهِمَا مِن كُلِّ فَٰكِهَةٖ زَوۡجَانِ
İkisinde de ikram edilen her türlü meyveden çift çift vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشِۭ بَطَآئِنُهَا مِنۡ إِسۡتَبۡرَقٖۚ وَجَنَى ٱلۡجَنَّتَيۡنِ دَانٖ
Onlar örtüleri kalın ipekten minderlere yaslanırlar. Bu iki cennette ayakta duran, oturan ve yaslanmış olanlar için olgunlaşmış meyve ve yemişleri toplaması çok yakındır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهِنَّ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ
O ikisinde, bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş kadınlar vardır. Eşlerinden önce hiçbir insan ya da cin tarafından bekaretleri bozulmamıştır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
كَأَنَّهُنَّ ٱلۡيَاقُوتُ وَٱلۡمَرۡجَانُ
Güzellik ve saflık bakımından sanki onlar yakut ve mercan gibidir.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
هَلۡ جَزَآءُ ٱلۡإِحۡسَٰنِ إِلَّا ٱلۡإِحۡسَٰنُ
Rabbine itaat edip salih amel işleyenin mükâfatı, Yüce Allah'ın ona karşılık olarak ihsanda bulunmasından başka bir şey midir?
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ
Bu zikredilen iki cennetten başka iki cennet daha vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
مُدۡهَآمَّتَانِ
O ikisi de yemyeşildir.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهِمَا عَيۡنَانِ نَضَّاخَتَانِ
Bu iki cennette, suyu çağlayıp akan ve asla tükenmeyen iki pınar vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
فِيهِمَا فَٰكِهَةٞ وَنَخۡلٞ وَرُمَّانٞ
Bu iki cennette de bol bol meyveler, büyük hurma ağaçları ve nar vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• أهمية الخوف من الله واستحضار رهبة الوقوف بين يديه.
Yüce Allah'tan korkmanın ve O'nun huzurunda durup, hesaba çekilmeyi düşünmenin önemi beyan edilmiştir.

• مدح نساء الجنة بالعفاف دلالة على فضيلة هذه الصفة في المرأة.
Cennet kadınlarının iffetli olmalarıyla övülmeleri, bu vasfın kadında bulunmasının faziletine delalet etmektedir.

• الجزاء من جنس العمل.
İşlenen amelin karşılığı kendi türünden olur.

فِيهِنَّ خَيۡرَٰتٌ حِسَانٞ
Bu cennetlerde güzel ahlaklı, güzel yüzlü kadınlar vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
حُورٞ مَّقۡصُورَٰتٞ فِي ٱلۡخِيَامِ
Çadırlarda gizlenip korunmuş huriler vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ
Eşlerinden önce ne bir insan, ne de bir cin yaklaşmıştır.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ رَفۡرَفٍ خُضۡرٖ وَعَبۡقَرِيٍّ حِسَانٖ
Yeşil renkle döşenmiş yastık ve güzel döşemelere yaslanırlar.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
O halde siz (insan ve cin topluluğu), Allah'ın size bahşettiği o bol nimetlerden hangisini yalanlıyorsunuz?
アラビア語 クルアーン注釈:
تَبَٰرَكَ ٱسۡمُ رَبِّكَ ذِي ٱلۡجَلَٰلِ وَٱلۡإِكۡرَامِ
Azamet, ihsan ve kullarına lütufta bulunan Rabbinin ismi, hayrı çok ve yücedir.
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• دوام تذكر نعم الله وآياته سبحانه موجب لتعظيم الله وحسن طاعته.
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın ayetlerini ve nimetlerini devamlı hatırlamak, Yüce Allah'ı tazim etmeyi ve O'na en güzel şekilde itaat etmeyi gerekli kılar.

• انقطاع تكذيب الكفار بمعاينة مشاهد القيامة.
Kıyameti ayan beyan görmeleri ile kâfirlerin yalanlamaları ortadan kalkmıştır.

• تفاوت درجات أهل الجنة بتفاوت أعمالهم.
Amellerinin farklılıklarına göre cennet ehlinin dereceleri de farklı olacaktır.

 
対訳 章: 慈悲あまねきお方章
章名の目次 ページ番号
 
クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) - 対訳の目次

- Tafsir Center for Quranic Studies - 発行

閉じる