Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់កសស   អាយ៉ាត់:
وَلَمَّا تَوَجَّهَ تِلۡقَآءَ مَدۡيَنَ قَالَ عَسَىٰ رَبِّيٓ أَن يَهۡدِيَنِي سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ
Medyen tarafına yüzünü çevirip ilerlediği zaman şöyle dedi: "Umarım Rabbim beni en hayırlı yola yönlendirir de ondan asla sapmam."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَمَّا وَرَدَ مَآءَ مَدۡيَنَ وَجَدَ عَلَيۡهِ أُمَّةٗ مِّنَ ٱلنَّاسِ يَسۡقُونَ وَوَجَدَ مِن دُونِهِمُ ٱمۡرَأَتَيۡنِ تَذُودَانِۖ قَالَ مَا خَطۡبُكُمَاۖ قَالَتَا لَا نَسۡقِي حَتَّىٰ يُصۡدِرَ ٱلرِّعَآءُۖ وَأَبُونَا شَيۡخٞ كَبِيرٞ
İnsanların su aldıkları Medyen suyuna ulaştığı zaman, hayvanlarını sulayan bir insan topluluğuyla karşılaştı. Orada insanların sulamalarını bitirene kadar, koyunlarını sulamayıp onlardan uzakta duran iki kadın gördü. Musa -aleyhisselam- o iki kadına, "Neden insanlarla beraber hayvanlarınızı sulamıyorsunuz?" diye sordu. Onlar da cevap olarak: “Çobanlarla iç içe bulunmaktan sakınarak acele etmeden onlar ayrılana kadar hayvanları sulamamak bizim alışkanlığımızdır. Babamız, hayvanlara su vermeye gücü yetmeyen yaşı büyük ihtiyar bir adamdır. Bu yüzden koyunlarımızı sulamaya biz mecbur kaldık.'' diye cevap verdiler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَسَقَىٰ لَهُمَا ثُمَّ تَوَلَّىٰٓ إِلَى ٱلظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ إِنِّي لِمَآ أَنزَلۡتَ إِلَيَّ مِنۡ خَيۡرٖ فَقِيرٞ
O ikisine merhamet ederek onların koyunlarını suladı. Sonra da yanlarından ayrılıp bir gölgeye giderek orada dinlendi. Sonra da Rabbine ihtiyacını sunarak şöyle dedi: "Rabbim! Senin bana göndereceğin her türlü hayra muhtacım.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَجَآءَتۡهُ إِحۡدَىٰهُمَا تَمۡشِي عَلَى ٱسۡتِحۡيَآءٖ قَالَتۡ إِنَّ أَبِي يَدۡعُوكَ لِيَجۡزِيَكَ أَجۡرَ مَا سَقَيۡتَ لَنَاۚ فَلَمَّا جَآءَهُۥ وَقَصَّ عَلَيۡهِ ٱلۡقَصَصَ قَالَ لَا تَخَفۡۖ نَجَوۡتَ مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ
İkisi gidince, babalarına onu haber verdiler. Babaları da onu davet etmesi için onlardan birini gönderdi. Kadın utana utana yürüyerek onun yanına geldi ve şöyle dedi: "Babam, bizim hayvanları sulamandan ötürü, ücretini ödeyerek ödüllendirmek amacıyla seni yanına davet ediyor.” Musa, o ikisinin babasının yanına gelip ona, başına gelenleri anlatınca, babaları sakinleştirmek için ona şöyle dedi: “Artık korkma! Sen, zalimler topluluğu olan Firavun ve ahalisinden kurtuldun. Şüphesiz onların Medyen şehrinde bir hükümdarlıkları yoktur. Sana burada bir eziyet edemezler.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَتۡ إِحۡدَىٰهُمَا يَٰٓأَبَتِ ٱسۡتَـٔۡجِرۡهُۖ إِنَّ خَيۡرَ مَنِ ٱسۡتَـٔۡجَرۡتَ ٱلۡقَوِيُّ ٱلۡأَمِينُ
Kızlarından biri şöyle dedi: “Ey babacığım! Bu kimsede güç ve güvenilir olma özellikleri bir arada toplanmış. Bundan dolayı koyunlarımıza çobanlık yapması için onu ücret karşılığı kirala. Zira gücüyle sorumluluğunu yerine getirir, güvenirliliğiyle de kendisine emanet edilenleri muhafaza eder.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَ إِنِّيٓ أُرِيدُ أَنۡ أُنكِحَكَ إِحۡدَى ٱبۡنَتَيَّ هَٰتَيۡنِ عَلَىٰٓ أَن تَأۡجُرَنِي ثَمَٰنِيَ حِجَجٖۖ فَإِنۡ أَتۡمَمۡتَ عَشۡرٗا فَمِنۡ عِندِكَۖ وَمَآ أُرِيدُ أَنۡ أَشُقَّ عَلَيۡكَۚ سَتَجِدُنِيٓ إِن شَآءَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ
Kadınların babası, Musa -aleyhisselam-'a hitap ederek şöyle dedi: "Ben, mehir olarak bu koyunlara sekiz sene çobanlık etmen karşılığında, bu iki kızımdan biriyle seni evlendirmek istiyorum. Eğer bunu on seneye tamamlarsan, bu senin lütfun olur. Bunu yapmakta mecbur değilsin. Çünkü anlaşma sekiz sene üzerinedir. Bunun üstünde iki sene daha çalışırsan gönüllü olarak yapmış olursun. Sana meşakkat olacak bir işi yapmaya seni mecbur bırakmak istemem.-İnşallah- Beni, seninle yaptığım bu anlaşmayı bozmadan ona bağlı kalan salih bir kimse olarak bulacaksın.”
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَ ذَٰلِكَ بَيۡنِي وَبَيۡنَكَۖ أَيَّمَا ٱلۡأَجَلَيۡنِ قَضَيۡتُ فَلَا عُدۡوَٰنَ عَلَيَّۖ وَٱللَّهُ عَلَىٰ مَا نَقُولُ وَكِيلٞ
Musa -aleyhisselam- şöyle dedi: "Bu yaptığımız anlaşma benimle senin arandadır. Senin için, sekiz veya on sene olan bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlayayım, vermiş olduğum sözü yerine getirmiş olacağım. Benden bu süreyi uzatmamı isteme. Yüce Allah yapmış olduğumuz anlaşmanın vekili ve denetleyicisidir."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• الالتجاء إلى الله طريق النجاة في الدنيا والآخرة.
Yüce Allah’a sığınmak dünya ve ahiret hayatında kurtuluşun yoludur.

• حياء المرأة المسلمة سبب كرامتها وعلو شأنها.
Müslüman kadının hayâlı olması, itibarlı ve yüksek şerefli olmanın sebebidir.

• مشاركة المرأة بالرأي، واعتماد رأيها إن كان صوابًا أمر محمود.
Bir bayanın herhangi bir konuyla ilgili bir görüş sunması, ardından bu görüşün doğru olması sebebiyle yürürlüğe konulması övülesi bir durumdur.

• القوة والأمانة صفتا المسؤول الناجح.
Güçlü ve güvenilir olmak başarılı bir yetkilinin (sahip olması gereken) iki özelliğidir.

• جواز أن يكون المهر منفعة.
(Bayana verilmesi gereken) Mehirin, menfaat/iş olarak verilmesi caizdir.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់កសស
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ