Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់កមើរ   អាយ៉ាត់:
وَنَبِّئۡهُمۡ أَنَّ ٱلۡمَآءَ قِسۡمَةُۢ بَيۡنَهُمۡۖ كُلُّ شِرۡبٖ مُّحۡتَضَرٞ
Onlara kuyularından çıkan suyun kendileri ve dişi deve arasında ortak olduğunu haber ver. Sıra bir gün dişi devenin, bir gün onlarındır. Kendine tahsis edilen günü geldiğinde herkes tek başına orada hazır bulunsun.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَنَادَوۡاْ صَاحِبَهُمۡ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ
Dişi deveyi öldürmesi için arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıcı aldı, kavminin emrine itaat ederek deveyi öldürdü.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ
-Ey Mekke halkı!- Onlara olan azabım nasılmış bir düşünün! Onların azabı ile başkalarını uyarmam nasılmış?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَكَانُواْ كَهَشِيمِ ٱلۡمُحۡتَظِرِ
Onların üzerine tek bir ses gönderdik de, bu ses onları helak ediverdi. Koyun ağılı için kullanılan kuru ot gibi oldular.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Muhakkak ki biz, Kur'an'ı hatırlayıp öğüt almak için kolaylaştırdık. Onda bulunan ibret ve öğütten ibret alan var mı?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطِۭ بِٱلنُّذُرِ
Lût'un kavmi, resulleri Lût -aleyhisselam-'ın kendilerini uyardığı şeyi yalanladılar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ حَاصِبًا إِلَّآ ءَالَ لُوطٖۖ نَّجَّيۡنَٰهُم بِسَحَرٖ
Biz de üzerlerine taş yağdıran fırtına gönderdik. Ancak Lût -aleyhisselam-'ın ailesi bundan müstesnaydı. Onlara azap isabet etmedi. Şüphesiz biz onları bu azaptan kurtardık. Gecenin son kısmında azap vuku bulmadan önce (Lût) onları alıp gitti.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
نِّعۡمَةٗ مِّنۡ عِندِنَاۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي مَن شَكَرَ
Katımızdan bir nimet olarak onları azaptan kurtardık. Lût'a vermiş olduğumuz bu mükâfatın aynısını, nimetlerinden dolayı Yüce Allah'a şükredenlere de vereceğiz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ أَنذَرَهُم بَطۡشَتَنَا فَتَمَارَوۡاْ بِٱلنُّذُرِ
Ant olsun ki Lût, onları azabımızla korkuttu. Onun bu uyarılarına karşı mücadele ettiler ve onu yalanladılar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ رَٰوَدُوهُ عَن ضَيۡفِهِۦ فَطَمَسۡنَآ أَعۡيُنَهُمۡ فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Lût'un kavmi, fuhuş yapmak için kendilerini misafirleri ile baş başa bırakmasını istediler. Onların gözlerini silme kör ettik de onları göremediler. Onlara şöyle buyurduk: "Azabımı tadın ve bu size uyarımın neticesidir."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ صَبَّحَهُم بُكۡرَةً عَذَابٞ مُّسۡتَقِرّٞ
Ant olsun ki onlara sabah vakti ahirete ulaşana dek devam edecek bir azap geldi. Bunun akabinde de elbet ahiretin azabı gelecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَذُوقُواْ عَذَابِي وَنُذُرِ
Onlara şöyle denildi: "Size indirmiş olduğum azabımı ve Lût'un sizi uyarmasının neticesi tadın!"
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ
Muhakkak ki biz, Kur'an'ı hatırlayıp öğüt almak için kolaylaştırdık. Onda bulunan ibret ve öğütten ibret alan var mı?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَلَقَدۡ جَآءَ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ ٱلنُّذُرُ
Ant olsun ki Firavun ailesine, Musa ve Harun -aleyhisselam-'ın dili ile uyarılarımız geldi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذۡنَٰهُمۡ أَخۡذَ عَزِيزٖ مُّقۡتَدِرٍ
Katımızdan kendilerine gelen apaçık delilleri ve kanıtları yalanladılar. Bunları yalanlamalarından dolayı kimsenin galip gelemediği, hiçbir kimsenin kendisini aciz bırakamadığı müktedir olanın cezası ile cezalandırdık.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَكُفَّارُكُمۡ خَيۡرٞ مِّنۡ أُوْلَٰٓئِكُمۡ أَمۡ لَكُم بَرَآءَةٞ فِي ٱلزُّبُرِ
-Ey Mekke Ehli!- Sizin kâfirleriniz; zikri geçmiş olan Nuh'un kavmi, Âd, Semûd ve Lût'un kavmi, Firavun ve kavminin kâfirlerinden daha mı hayırlıdır? Yoksa semavi kitapların getirmiş olduğu Allah Teâlâ'nın azabından sizin için bir kurtuluş mu vardır?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَمۡ يَقُولُونَ نَحۡنُ جَمِيعٞ مُّنتَصِرٞ
Yoksa Mekke'nin o kâfirleri: "Bizim hakkımızda kötülük isteyenlere ve birliğimizi bozmak isteyenlere karşı biz yenilmez bir topluluğuz mu diyorlar?"
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
سَيُهۡزَمُ ٱلۡجَمۡعُ وَيُوَلُّونَ ٱلدُّبُرَ
Kâfirlerin bu topluluğu hezimete uğrayacak ve Müminlerin önünden arkalarını dönüp kaçacaklar. Bu durum Bedir'de gerçekleşmiştir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوۡعِدُهُمۡ وَٱلسَّاعَةُ أَدۡهَىٰ وَأَمَرُّ
Bilakis onların yalanladıkları ve kendilerine azap vadedilen vakit kıyamettir. Kıyamet, Bedir gününde karşılaştıkları dünya azabından daha büyük ve daha şiddetli olacaktır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٖ
Şüphesiz günahkârlar; küfür ve günahlar ile haktan uzak sapıklık, azap ve sıkıntı içindedir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
يَوۡمَ يُسۡحَبُونَ فِي ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمۡ ذُوقُواْ مَسَّ سَقَرَ
Yüzleri üzere cehenneme sürüklendikleri gün, kınamak için onlara şöyle denir: "Haydi cehennem azabını tadın!"
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّا كُلَّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَٰهُ بِقَدَرٖ
Gerçekten biz, bu alemdeki her şeyi daha önce takdir ettiğimiz, ilim ve dilememize bağlı olarak Levh-i Mahfûz'da yazdığımız şekilde yarattık.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• شمول العذاب للمباشر للجريمة والمُتَمالئ معه عليها.
Azap, günahı doğrudan işleyen kimseyi ve bu hususta ona yardımcı olan kimseyi kapsar.

• شُكْر الله على نعمه سبب السلامة من العذاب.
Nimetlerinden dolayı Yüce Allah'a şükretmek, azaptan selamette olmanın sebebidir.

• إخبار القرآن بهزيمة المشركين يوم بدر قبل وقوعها من الإخبار بالغيب الدال على صدق القرآن.
Bedir Savaşı gerçekleşmeden önce Kur'an-ı Kerim'in müşriklerin hezimete uğrayacaklarını haber vermesi, Kur'an'ı Kerim'in doğruluğuna delalet eden gaybî haberlerdendir.

• وجوب الإيمان بالقدر.
Kadere iman etmek farzdır.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់កមើរ
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ