Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការបកប្រែជាភាសាទួរគី - សាក់ប៉ាន ព្រីស្ហ * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាស្ហស្ហ៊ូអារ៉ក   អាយ៉ាត់:
فَلَمَّا تَرَٰٓءَا ٱلۡجَمۡعَانِ قَالَ أَصۡحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدۡرَكُونَ
İki topluluk birbirini görünce, Musa’nın arkadaşları: İşte bize yetiştiler, dediler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَ كَلَّآۖ إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهۡدِينِ
Musa: Hayır, asla! dedi. Çünkü, Rabbim benimle beraberdir ve bana yol gösterecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡبَحۡرَۖ فَٱنفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرۡقٖ كَٱلطَّوۡدِ ٱلۡعَظِيمِ
İşte o sırada, Musa’ya: Asanı denize vur, diye vahyettik. O, hemen yarıldı ve (on iki yol açıldı) her parçası koca bir dağ gibi oluverdi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَزۡلَفۡنَا ثَمَّ ٱلۡأٓخَرِينَ
Oraya ötekilerini de yaklaştırdık.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَنجَيۡنَا مُوسَىٰ وَمَن مَّعَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Musa’yı ve yanındakilerin tümünü kurtardık.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra da, arkalarından gelenleri suda boğduk.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Şüphesiz bunda bir “ayet/işaret” vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @កែរួចរាល់​
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱتۡلُ عَلَيۡهِمۡ نَبَأَ إِبۡرَٰهِيمَ
Onlara İbrahim’in haberini de oku!
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَا تَعۡبُدُونَ
Hani, babasına ve halkına: Neye ibadet ediyorsunuz? demişti.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالُواْ نَعۡبُدُ أَصۡنَامٗا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ
Onlar da: Putlara ibadet ediyoruz, onlara devamlı (ibadet ederek) hiç ayrılmayız, dediler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ
Onlara dua ettiğiniz de sizi işitiyorlar mı? dedi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ
Ya da size faydaları veya zararları dokunuyor mu?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ
Hayır, dediler. Atalarımızı böyle yapıyor bulduk.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ
Şimdi gördünüz mü nelere ibadet ettiğinizi? dedi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ
Sizin ve önceki atalarınızın…
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemlerin Rabbi olan (Allah'tan) başka, (ibadet ettiklerininiz) hepsi benim düşmanımdır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ
Beni yaratan ve bana yol gösteren O’dur. @កែរួចរាល់​
Beni yaratan O’dur, bana yol gösteren O’dur.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ
Beni yediren ve içiren de O’dur.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ
Hasta olduğumda, bana şifa veren...
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ
Beni öldürecek olan, sonra yeniden beni diriltecek olan O’dur.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Hesap günü günahlarımı bağışlamasını ümit ettiğim de O’dur.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
رَبِّ هَبۡ لِي حُكۡمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّٰلِحِينَ
Rabbim bana hüküm/ilim ver ve beni iyiler arasına kat!
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាស្ហស្ហ៊ូអារ៉ក
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការបកប្រែជាភាសាទួរគី - សាក់ប៉ាន ព្រីស្ហ - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

បកប្រែដោយសាក់ប៉ាន ព្រីស្ហ។ ត្រូវបានអភិវឌ្ឍន៍ដោយការត្រួតពិនិត្យរបស់មជ្ឈមណ្ឌលបកប្រែរ៉ូវ៉ាទ។ ការបកប្រែដើមអាចចូលមើលបានក្នុងគោលបំណងផ្តល់យោបល់ វាយតម្លៃ និងអភិវឌ្ឍន៍បន្ត។

បិទ