Check out the new design

ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ * - ಅನುವಾದಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ


ಅರ್ಥಗಳ ಅನುವಾದ ಅಧ್ಯಾಯ: ಸಬಅ್   ಶ್ಲೋಕ:
أَفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَم بِهِۦ جِنَّةُۢۗ بَلِ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ فِي ٱلۡعَذَابِ وَٱلضَّلَٰلِ ٱلۡبَعِيدِ
Bu adam (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-), ölümümüzden sonra bizim diriltileceğimizi iddia ederek; Allah hakkında yalan mı uydurmuştur? Yoksa hakikati olmayan şeyler ile hezeyan yaşayan bir deli midir? (Hayır!) Durum, bu kimselerin iddia ettiği gibi değildir. Asıl, hasıl olan ahirete iman etmeyenlerin kıyamet günü şiddetli bir azap içerisinde olacakları, dünyada ise haktan uzak apaçık bir sapıklık içinde bulunmalarıdır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
أَفَلَمۡ يَرَوۡاْ إِلَىٰ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِن نَّشَأۡ نَخۡسِفۡ بِهِمُ ٱلۡأَرۡضَ أَوۡ نُسۡقِطۡ عَلَيۡهِمۡ كِسَفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لِّكُلِّ عَبۡدٖ مُّنِيبٖ
Yeniden dirilmeyi inkâr edenler, yerde önlerinde olanı ve gökte arkalarında olanı görmezler mi? Eğer dilersek onları ayaklarının altından yere batırırız ve yine dilersek onların üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. İşte bunda, Allah'ın kudretine delil getirmek ve Rabbine çokça itaat ederek O'na dönmek isteyen her kul için açık ve kesin deliller vardır. Bunlara kadir olan (Allah); ölümünüzden ve bedenlerinizin paramparça olmasından sonra sizleri yeniden diriltmeye kadirdir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
۞ وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا دَاوُۥدَ مِنَّا فَضۡلٗاۖ يَٰجِبَالُ أَوِّبِي مَعَهُۥ وَٱلطَّيۡرَۖ وَأَلَنَّا لَهُ ٱلۡحَدِيدَ
Biz, Dâvud -aleyhisselam-'a katımızdan nübüvvet (peygamberlik) ve mülk (hükümranlık) verdik. Dağlara: "Ey Dağlar! Dâvud ile birlikte sizler de tesbîh edin!" dedik. Kuşlara da aynısını dedik. Demiri onun için yumuşak kıldık ki, böylece demirden istediği gereçleri üretebilsin.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
أَنِ ٱعۡمَلۡ سَٰبِغَٰتٖ وَقَدِّرۡ فِي ٱلسَّرۡدِۖ وَٱعۡمَلُواْ صَٰلِحًاۖ إِنِّي بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
Ey Dâvûd! Düşmanlarının kötülüklerinden korunmak için, demir halkaları birbirine geçirilen zırhlar yap. Çivileri halkalara uygun yap. İnce yapma ki içerisine girilebilsin, kalın ve sert yapma ki giymesi kolay olsun. Salih ameller işleyin. Şüphesiz ben, işlediğiniz amelleri hakkıyla görürüm. Sizin amellerinizden hiçbir şey bana gizli kalmaz. Ben, yaptığınız amellere göre size karşılık vereceğim.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
وَلِسُلَيۡمَٰنَ ٱلرِّيحَ غُدُوُّهَا شَهۡرٞ وَرَوَاحُهَا شَهۡرٞۖ وَأَسَلۡنَا لَهُۥ عَيۡنَ ٱلۡقِطۡرِۖ وَمِنَ ٱلۡجِنِّ مَن يَعۡمَلُ بَيۡنَ يَدَيۡهِ بِإِذۡنِ رَبِّهِۦۖ وَمَن يَزِغۡ مِنۡهُمۡ عَنۡ أَمۡرِنَا نُذِقۡهُ مِنۡ عَذَابِ ٱلسَّعِيرِ
Dâvûd'un oğlu Süleyman -aleyhisselam-'a sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü yine bir aylık mesafe olan rüzgârı verdik. Yine O'na; erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık ki, ondan istediği şeyi imal etsin. Yine cinleri kendisinin önünde Rabbinin emri ile çalışması için emrine verdik. Cinlerden, emrettiğimiz işleri yapmaktan sapanlara alevli azaptan tattırdık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
يَعۡمَلُونَ لَهُۥ مَا يَشَآءُ مِن مَّحَٰرِيبَ وَتَمَٰثِيلَ وَجِفَانٖ كَٱلۡجَوَابِ وَقُدُورٖ رَّاسِيَٰتٍۚ ٱعۡمَلُوٓاْ ءَالَ دَاوُۥدَ شُكۡرٗاۚ وَقَلِيلٞ مِّنۡ عِبَادِيَ ٱلشَّكُورُ
Bu cinler; Süleyman -aleyhisselam-'ın istediği namaz kılınan mescitleri, sarayları, istediği surları, çanaklardan büyük su havuzlarını, büyüklüğü sebebi ile yerinden hareket etmeyen sabit yemek kazanları yaparlardı. Onlara şöyle dedik: "Ey Dâvûd ailesi! Size verdiği nimetler için Allah'a şükür için çalışıp, amel işleyin. Zira verdiğim nimetlere kullarımdan şükredenler azdır."
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
فَلَمَّا قَضَيۡنَا عَلَيۡهِ ٱلۡمَوۡتَ مَا دَلَّهُمۡ عَلَىٰ مَوۡتِهِۦٓ إِلَّا دَآبَّةُ ٱلۡأَرۡضِ تَأۡكُلُ مِنسَأَتَهُۥۖ فَلَمَّا خَرَّ تَبَيَّنَتِ ٱلۡجِنُّ أَن لَّوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ ٱلۡغَيۡبَ مَا لَبِثُواْ فِي ٱلۡعَذَابِ ٱلۡمُهِينِ
Süleyman -aleyhisselam-'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman bir ağaç kurdu onun asasını yiyip de dayandığı yerden onu düşürünceye kadar cinler, onun öldüğünü anlayamadılar. O, düşünce cinlerin gaybı bilmediği açıkça ortaya çıkmış oldu. Eğer gaybı biliyor olsalardı Süleyman -aleyhisselam- için yapmakta oldukları o zor işleri onun yaşadığını ve kendilerini gözetlediğini zannederek yapmaya devam etmezlerdi.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• تكريم الله لنبيه داود بالنبوة والملك، وبتسخير الجبال والطير يسبحن بتسبيحه، وإلانة الحديد له.
Allah'ın, kendisine mülk (hükümranlık) ve peygamberlik vererek; dağların ve kuşların kendisiyle birlikte tespih etmesi ve demirin kendisi için yumuşatılması ile Dâvûd -aleyhisselam-'a olan ikramı beyan edilmiştir.

• تكريم الله لنبيه سليمان عليه السلام بالنبوة والملك.
Allah'ın, kendisine mülk (hükümranlık) ve peygamberlik vererek Süleyman -aleyhisselam-'a olan ikramı beyan edilmiştir.

• اقتضاء النعم لشكر الله عليها.
Verilen nimetlerden dolayı Allah'a şükretmenin gerekliliği beyan edilmiştir.

• اختصاص الله بعلم الغيب، فلا أساس لما يُدَّعى من أن للجن أو غيرهم اطلاعًا على الغيب.
Gayb ilmini bilmenin Allah'a has olduğu, cinlerin ve diğerlerinin gayb bilgisine ulaştıklarını iddia eden kimselerin buna dair bir dayanaklarının ve esaslarının olmadığı beyan edilmiştir.

 
ಅರ್ಥಗಳ ಅನುವಾದ ಅಧ್ಯಾಯ: ಸಬಅ್
ಅಧ್ಯಾಯಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ ಪುಟ ಸಂಖ್ಯೆ
 
ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ - ಅನುವಾದಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ

ಪ್ರಕಾಶನ - ಕುರ್‌ಆನ್ ತಫ್ಸೀರ್ ಸ್ಟಡಿ ಸೆಂಟರ್

ಮುಚ್ಚಿ