പരിഭാഷ അദ്ധ്യായം സൂറത്തുൽ ഹുമസഃ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം) - വിശുദ്ധ ഖുർആൻ വിജ്ഞാനകോശം

Sûretu'l-Humezeh

സൂറത്തിൻ്റെ ഉദ്ദേശ്യങ്ങളിൽ പെട്ടതാണ്:

التحذير من الاستهزاء بالمؤمنين اغترارًا بكثرة المال.

Dünya malının çokluğuna aldanarak, Müminlerle alay etmek sakındırılmıştır.

---

ആയത്ത്: 1

وَيۡلٞ لِّكُلِّ هُمَزَةٖ لُّمَزَةٍ

İnsanların arkasından konuşan ve onlara dil uzatanlara kötü bir akıbet ve şiddetli bir azap vardır.

ആയത്ത്: 2

ٱلَّذِي جَمَعَ مَالٗا وَعَدَّدَهُۥ

Onun tek kaygısı mal biriktirmek ve saymaktır. Bunun dışında başka bir kaygısı yoktur.

ആയത്ത്: 3

يَحۡسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخۡلَدَهُۥ

Topladığı malının, onu ölümden kurtaracağını ve sonsuza kadar dünya hayatında kalacağını zanneder.

ആയത്ത്: 4

كَلَّاۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِي ٱلۡحُطَمَةِ

Durum hiç de bu cahilin tasavvur ettiği gibi değildir. Elbette o, azabının şiddetinden ötürü içine atılan her şeyi ufalayan ve parçalayan cehennem ateşine atılacak.

ആയത്ത്: 5

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡحُطَمَةُ

-Ey Peygamber!- İçine atılan her şeyi yakıp yıkan bu ateşin ne olduğunu sana ne öğretti?

ആയത്ത്: 6

نَارُ ٱللَّهِ ٱلۡمُوقَدَةُ

Şüphesiz o, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.

ആയത്ത്: 7

ٱلَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى ٱلۡأَفۡـِٔدَةِ

O ateş ki; insanların bedenlerinden kalplerine kadar delip geçer.

ആയത്ത്: 8

إِنَّهَا عَلَيۡهِم مُّؤۡصَدَةٞ

Şüphesiz o ateş, orada azap görenlerin üzerine kapatılmıştır.

ആയത്ത്: 9

فِي عَمَدٖ مُّمَدَّدَةِۭ

Oradan çıkmamaları için boylu boyunca uzanan sütunlarla üzerleri kapatılmıştır.

ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:

• خسران من لم يتصفوا بالإيمان وعمل الصالحات، والتواصي بالحق، والتواصي بالصبر.

İman, salih amel işleme, hakkı ve sabrı tavsiye etme nitelikleri bulunmayan kimseler hüsran içindedir.

• تحريم الهَمْز واللَّمْز في الناس.

İnsanların arkasından konuşmanın ve alay etmenin haram olduğu ifade edilmiştir.

• دفاع الله عن بيته الحرام، وهذا من الأمن الذي قضاه الله له.

Allah Teâlâ, Beytü'l-harâm'ı savunmuştur. Yaşanan bu olay orasının güvende olması için yüce Allah’ın takdir ettiği bir hükmüdür.