Check out the new design

വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം) * - വിവർത്തനങ്ങളുടെ സൂചിക


പരിഭാഷ അദ്ധ്യായം: അഅ്റാഫ്   ആയത്ത്:
حَقِيقٌ عَلَىٰٓ أَن لَّآ أَقُولَ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلۡحَقَّۚ قَدۡ جِئۡتُكُم بِبَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّكُمۡ فَأَرۡسِلۡ مَعِيَ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
Musa dedi ki: "Ben Allah tarafından gönderildiğimden dolayı bana ancak gerçek olanı söylemek yaraşır. Kesinlikle ben size doğru bir peygamber olduğumu ispat eden apaçık bir delille geldim ve size Rabbim tarafından gönderildim. Esaret ve baskı altında bulunan İsrailoğulları'nı benimle beraber serbest bırak."
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالَ إِن كُنتَ جِئۡتَ بِـَٔايَةٖ فَأۡتِ بِهَآ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
Firavun, Musa'ya: "İddia ettiğin gibi eğer bir mucize ile geldiysen, iddia ettiğinde doğru söyleyen biriysen, onu göster bakalım!" dedi.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
فَأَلۡقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعۡبَانٞ مُّبِينٞ
Musa asasını yere attı ve o bizzat izleyenler için hemen büyük bir yılana dönüştü.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
وَنَزَعَ يَدَهُۥ فَإِذَا هِيَ بَيۡضَآءُ لِلنَّٰظِرِينَ
Elini gömleğinin göğüs tarafından ya da koltuk altından çıkararak gösterdi. Eli bembeyazdı. Bu beyazlık abraş hastalığı olan kişilerdeki beyazlık gibi değildi. Elinin şiddetli beyazlığından dolayı bakanlara ışıldamaya başladı.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالَ ٱلۡمَلَأُ مِن قَوۡمِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٞ
Kavmin ileri gelen büyükleri ve önderleri Musa'nın asasının büyük bir yılana dönüşmesi ve elinin abraş hastalığı olmadan bembeyaz ışıl ışıl parladığını gördüklerinde; "Musa ancak sihirde çok kuvvetli bilgiye sahip bilgin bir sihirbazdır." dediler.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
يُرِيدُ أَن يُخۡرِجَكُم مِّنۡ أَرۡضِكُمۡۖ فَمَاذَا تَأۡمُرُونَ
Bu yaptıkları ile sizi bu topraklarınız olan Mısır'dan çıkarmak istiyor. Sonra Firavun ileri gelenlerle Musa -aleyhisselam- hakkında istişare ederek şöyle dedi: "Bana ne gibi bir görüş ifade etmek istersiniz?"
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالُوٓاْ أَرۡجِهۡ وَأَخَاهُ وَأَرۡسِلۡ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
(İleri gelen önderler) Firavun'a şöyle dediler: "Musa ve kardeşi Harun'u şimdilik beklet ve Mısır'ın şehirlerinde bulunan bütün sihirbazları toplayan memurlar gönder."
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
يَأۡتُوكَ بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٖ
Şehirlere sihirbazları toplamaları için gönderdiğin kimseler sana işlerinin ustası güçlü sihirbazları getirsinler.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
وَجَآءَ ٱلسَّحَرَةُ فِرۡعَوۡنَ قَالُوٓاْ إِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Firavun sihirbazları toplayan memurlar gönderdi. Sihirbazlar Firavun'a geldiklerinde: "Eğer kendileri, Musa'yı sihirleri ile yenip mağlup ederlerse onlar için bir mükâfat var mıdır?" diye sordular.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ لَمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Firavun da onların bu isteklerine karşılık şöyle cevap verdi: "Evet! Kuşkusuz sizin için bir mükâfat ve bir de ücret vardır ve mevki bakımından bana yakın kimselerden olacaksınız." dedi.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ نَحۡنُ ٱلۡمُلۡقِينَ
Sihirbazlar Musa'ya karşı galip geleceklerinden kesin emin oldukları için üstünlük taslayarak ve kibirli bir şekilde şöyle dediler: "Ey Musa! Önce sen mi maharetini göstermek için atmak istersin, yoksa ilk atanlar biz mi olalım?"
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
قَالَ أَلۡقُواْۖ فَلَمَّآ أَلۡقَوۡاْ سَحَرُوٓاْ أَعۡيُنَ ٱلنَّاسِ وَٱسۡتَرۡهَبُوهُمۡ وَجَآءُو بِسِحۡرٍ عَظِيمٖ
Musa Rabbinin kendisine yardım edeceğinden emin olduğu için onlara aldırış etmeden şöyle cevap verdi: "Önce siz iplerinizi ve asalarınız atın." dedi. Onlar atınca insanların gözlerini büyülediler ve olayın hakikatini idrak etmekten insanları engelleyerek onları korkuttular. Çok kuvvetli bir sihir yaparak izleyenleri büyülediler.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَلۡقِ عَصَاكَۖ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ
Yüce Allah peygamber olarak gönderdiği ve kendisi ile konuştuğu Musa -aleyhisselam-'a şöyle vahyetti: "Ey Musa! Asanı at!" Bunun üzerine o da asasını attı. Birdenbire Musa'nın asası bir yılana dönüştü. Bu yılan sihirbazların gerçek dışı yaptıkları ve insanların böylece yanılgıya kapılarak hareket eden yılanlar şeklinde gördükleri asa ve ipleri yakalayıp, yutuverdi.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
فَوَقَعَ ٱلۡحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Böylece hak ortaya çıktı ve Musa -aleyhisselam-'ın getirdiği şeyin doğruluğu açıklığa kavuştu. Aynı zamanda sihirbazların da yapmış oldukları sihrin batıllığı ayan beyan ortaya çıktı.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَٱنقَلَبُواْ صَٰغِرِينَ
Mağlup olup hezimete uğradılar ve Musa insanların toplandığı o alanda onlara karşı üstün geldi. Sihirbazlar orada zayıf ve yenilmiş kimseler oldular.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
وَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ
Sihirbazlar, Allah Teâlâ'nın kudretinin azametini ve apaçık ayetlerini gördükleri gibi hemen Allah -Subhanehu ve Teâlâ- için secdeye kapandılar.
അറബി ഖുർആൻ വിവരണങ്ങൾ:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• من حكمة الله ورحمته أن جعل آية كل نبي مما يدركه قومه، وقد تكون من جنس ما برعوا فيه.
Her bir peygamberin mucizesini, kavminin anlayacağı dilden kılması Allah'ın hikmeti ve rahmetindendir. O mucize, kavmin kabiliyetli ve becerikli olduğu şeylerde olabilir.

• أنّ فرعون كان عبدًا ذليلًا مهينًا عاجزًا، وإلا لما احتاج إلى الاستعانة بالسحرة في دفع موسى عليه السلام.
Şüphesiz Firavun; hakir, alçak, adi, aşağılık bir kimseydi. Yoksa Musa -aleyhisselam-'ı uzaklaştırmak için sihirbazların yardımına muhtaç olmazdı.

• يدل على ضعف السحرة - مع اتصالهم بالشياطين التي تلبي مطالبهم - طلبهم الأجر والجاه عند فرعون.
İsteklerini yerine getirmeleri için şeytanlarla iletişim halinde olmalarına rağmen Firavun'dan makam ve ücret istemeleri sihirbazların acizliğine delalet etmektedir.

 
പരിഭാഷ അദ്ധ്യായം: അഅ്റാഫ്
സൂറത്തുകളുടെ സൂചിക പേജ് നമ്പർ
 
വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം) - വിവർത്തനങ്ങളുടെ സൂചിക

മർകസ് തഫ്സീർ പുറത്തിറക്കിയത്.

അടക്കുക