പരിഭാഷ അദ്ധ്യായം സൂറത്തുന്നാസിആത്ത് - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം) - വിശുദ്ധ ഖുർആൻ വിജ്ഞാനകോശം

Sûretu'n-Nâziât

സൂറത്തിൻ്റെ ഉദ്ദേശ്യങ്ങളിൽ പെട്ടതാണ്:

التذكير بالله واليوم الآخر.

Allah ve ahiret günü hatırlatılmıştır.

---

ആയത്ത്: 1

وَٱلنَّٰزِعَٰتِ غَرۡقٗا

Allah, kâfirlerin ruhlarını güç ve şiddetle çekip alan melekler adına yemin etmiştir.

ആയത്ത്: 2

وَٱلنَّٰشِطَٰتِ نَشۡطٗا

Ve Müminlerin ruhlarını kolaylıkla ve hafifçe çekip alan melekler adına yemin etmiştir.

ആയത്ത്: 3

وَٱلسَّٰبِحَٰتِ سَبۡحٗا

Ve Allah’ın emriyle gökyüzünden yeryüzüne gelen melekler adına yemin etmiştir.

ആയത്ത്: 4

فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبۡقٗا

Ve Allah Teâlâ’nın emrini yerine getirmek için birbiriyle yarışan melekler adına yemin etmiştir.

ആയത്ത്: 5

فَٱلۡمُدَبِّرَٰتِ أَمۡرٗا

Ve Yüce Allah kulların amellerinden sorumlu olan melekler gibi, kendisinin takdir ettiği emirleri yerine getiren bütün melekler adına yemin etmiştir. Hesaba çekmek ve karşılıklarını vermek için onları yeniden dirilteceğine yemin etmiştir.

ആയത്ത്: 6

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ

O gün birinci üflemeyle yeryüzü sarsılır.

ആയത്ത്: 7

تَتۡبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ

Bu üflemenin ardından ikinci üfleme gelir.

ആയത്ത്: 8

قُلُوبٞ يَوۡمَئِذٖ وَاجِفَةٌ

O gün kâfir ve günahkârların kalpleri korku içindedir.

ആയത്ത്: 9

أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ

Onların gözlerinde zilletin izi görülür.

ആയത്ത്: 10

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ

Şöyle diyorlardı: “Öldükten sonra tekrar hayata mı döneceğiz?"

ആയത്ത്: 11

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ

“Çürümüş boş kemik yığını olmamızın ardından geri mi döneceğiz?"

ആയത്ത്: 12

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ

Şöyle dediler: “Eğer bir daha geri dönersek, bu dönüş sahibi için bir hüsran, bir aldanış olur.”

ആയത്ത്: 13

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ

Yeniden diriliş işi çok kolaydır. O sadece Sûr'a üflemekle sorumlu melekten gelen bir haykırıştır.

ആയത്ത്: 14

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ

Yerin altında ölü oldukları halde, bir anda bütün hepsi yeryüzünün üzerinde canlanıverirler.

ആയത്ത്: 15

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ

-Ey Peygamber!- Musa’nın, Rabbiyle ve düşmanı olan Firavun'la ilgili haberi sana geldi mi?

ആയത്ത്: 16

إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى

Rabbi ona, arındırılmış Tuva vadisinde seslenmişti.

ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:

• التقوى سبب دخول الجنة.

Takva cennete girme sebebidir.

• تذكر أهوال القيامة دافع للعمل الصالح.

Kıyamet gününün dehşetini hatırlamak salih amel işlemeye sevk eder.

• قبض روح الكافر بشدّة وعنف، وقبض روح المؤمن برفق ولين.

Kâfirlerin ruhları kuvvetle ve zorla, Müminlerin ruhu ise merhametle ve yumuşaklıkla kabzedilir.

ആയത്ത്: 17

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ

Söyledikleri arasında şunu dedi: “Firavun'a git! Şüphesiz o zulüm ve kibirlenmekte haddini aştı.''

ആയത്ത്: 18

فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ

Ve ona de ki: "Ey Firavun! Küfür ve günahlardan arınmak ister misin?''

ആയത്ത്: 19

وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ

Seni yaratan ve gözeten Rabbine yönlendireyim ki, böylece O'ndan korkarak razı olduğu işleri yapar ve onu öfkelendiren işlerden kaçınırsın.

ആയത്ത്: 20

فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ

Musa -aleyhisselam- ona, kendisinin Rabbinden gelen bir elçi olduğuna delalet eden büyük mucizeleri gösterdi. Bunlar el ve asa mucizeleridir.

ആയത്ത്: 21

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ

Firavun ise bu mucizeleri yalanlayıp, Musa -aleyhisselam-'ın ona emrettiğine karşı gelmekten başka bir şey yapmadı.

ആയത്ത്: 22

ثُمَّ أَدۡبَرَ يَسۡعَىٰ

Sonra da Mûsâ’nın getirdiklerine iman etmekten yüz çevirerek Allah'a isyan etmeye ve hakka muhalefet etmeye çalıştı.

ആയത്ത്: 23

فَحَشَرَ فَنَادَىٰ

Sonra da Mûsâ’ya galip gelmek için kavmini ve yandaşlarını toplayarak onlara şöyle seslendi:

ആയത്ത്: 24

فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ

"Sizin en üstün Rabbiniz benim! Siz, benden başkasına itaat edemezsiniz."

ആയത്ത്: 25

فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلۡأٓخِرَةِ وَٱلۡأُولَىٰٓ

Allah da onu dünyada denizde boğarak, ahirette de onu daha şiddetli bir azaba sokarak cezalandırdı.

ആയത്ത്: 26

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبۡرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰٓ

Muhakkak dünya ve ahirette Firavun’u cezalandırdığımız bu azapta Allah’tan korkan kimseler için bir öğüt vardır. Zira nasihatlerden faydalanan kimseler onlardır.

ആയത്ത്: 27

ءَأَنتُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُۚ بَنَىٰهَا

-Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar!- Sizi yoktan var etmesi mi Allah'a daha zordur, yoksa var ettiği gökyüzünü yaratması mı?

ആയത്ത്: 28

رَفَعَ سَمۡكَهَا فَسَوَّىٰهَا

Üst kısmını yükseltti; kusur, yarık ve hatalar olmayacak şekilde onu düzgün kıldı.

ആയത്ത്: 29

وَأَغۡطَشَ لَيۡلَهَا وَأَخۡرَجَ ضُحَىٰهَا

Güneş'i battığı zaman gecesini kararttı ve doğduğu zamanda ışığını gösterdi.

ആയത്ത്: 30

وَٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ

Gökyüzünü yaratmasının ardından yeryüzünü yaydı ve oraya bütün faydalı şeyleri yerleştirdi.

ആയത്ത്: 31

أَخۡرَجَ مِنۡهَا مَآءَهَا وَمَرۡعَىٰهَا

Orada akan kaynaklarla suyunu çıkardı ve hayvanların otladığı bitkiler yetiştirdi.

ആയത്ത്: 32

وَٱلۡجِبَالَ أَرۡسَىٰهَا

Ve dağları da toprağa sabit kıldı.

ആയത്ത്: 33

مَتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ

-Ey insanlar!- Bütün bu nimetler sizin ve hayvanlarınız içindir. Bütün bunları yaratan, bunları yeni baştan yaratmaktan da aciz değildir.

ആയത്ത്: 34

فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ

Her şeyin dehşetine kapılacağı ikinci üfleme gerçekleşince kıyamet kopacak.

ആയത്ത്: 35

يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ

O gün geldiğinde insan hayır veya şer olarak yaptığı bütün amellerini hatırlayacaktır.

ആയത്ത്: 36

وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ

Ve cehennem getirilerek onu görenlere açıkça gösterilir.

ആയത്ത്: 37

فَأَمَّا مَن طَغَىٰ

Fakat kim sapıklıkta haddini aşmışsa.

ആയത്ത്: 38

وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا

Ve geçici dünya hayatını kalıcı ahiret hayatına tercih ettiyse.

ആയത്ത്: 39

فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ

Muhakkak cehennem ateşi onun barınacağı yerleşim yeri olacaktır.

ആയത്ത്: 40

وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ

40-41 Her kim de Rabbinin huzurunda olmaktan korkarak kendini Allah’ın haram kıldığı arzularından alıkoyarsa, muhakkak cennet onun barınacağı yerleşim yeridir.

ആയത്ത്: 41

فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ

40-41 Her kim de Rabbinin huzurunda olmaktan korkarak kendini Allah’ın haram kıldığı arzularından alıkoyarsa, muhakkak cennet onun barınacağı yerleşim yeridir.

ആയത്ത്: 42

يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَا

-Ey Peygamber!- Yeniden dirilişi yalanlayan o kimseler sana soruyorlar: "Kıyamet ne zaman kopacak?"

ആയത്ത്: 43

فِيمَ أَنتَ مِن ذِكۡرَىٰهَآ

Senin buna dair bir bilgin yok ki, onlara söyleyesin ve zaten bu senin işin de değildir. Aslında senin görevin sadece insanları ona hazırlamaktır.

ആയത്ത്: 44

إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ

Kıyametin nihai bilgisi sadece Rabbinde vardır.

ആയത്ത്: 45

إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخۡشَىٰهَا

Şüphesiz sen, ancak kıyametten korkan kimseler için bir uyarıcısın. Çünkü senin uyarından istifade edecek yalnızca onlardır.

ആയത്ത്: 46

كَأَنَّهُمۡ يَوۡمَ يَرَوۡنَهَا لَمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا عَشِيَّةً أَوۡ ضُحَىٰهَا

Kıyamete şahit oldukları o gün, sanki dünya hayatlarında sadece bir günün arifesi veyahut sabahının ilk vakitleri kadar kalmış gibidirler.

ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:

• وجوب الرفق عند خطاب المدعوّ.

Davet edilen kimseye hitap ederken yumuşak olmanın gerektiği ifade edilmiştir.

• الخوف من الله وكفّ النفس عن الهوى من أسباب دخول الجنة.

Allah’tan korkmak ve nefsini arzularından alıkoymak cennete girme sebebidir.

• علم الساعة من الغيب الذي لا يعلمه إلا الله.

Kıyamet saatinin ilmi, Allah Teâlâ’nın dışında kimsenin bilmediği gizli bilgilerdendir.

• بيان الله لتفاصيل خلق السماء والأرض.

Allah Teâlâ, gökleri ve yeryüzünü yaratışının ayrıntılarını beyan etmiştir.