ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߝߐߘߊ ߘߏ߫ ߕߏ߬ߙߏ ߝߐߘߊ - ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߙߎ߬ߥߊ߯ߘߎ-ߕߊ߬ߙߑߖߡߊ ߝߊ߲ߓߊ ߓߟߏ߫ - ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߔߘߋߞߎ

Sûretu't-Tîn

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 1

وَٱلتِّينِ وَٱلزَّيۡتُونِ

İncire ve zeytine yemin olsun!

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 2

وَطُورِ سِينِينَ

Ve Sîna Dağı'na andolsun.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 3

وَهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ ٱلۡأَمِينِ

Bu güvenli şehre (Mekke’ye) andolsun ki.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 4

لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِيٓ أَحۡسَنِ تَقۡوِيمٖ

Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 5

ثُمَّ رَدَدۡنَٰهُ أَسۡفَلَ سَٰفِلِينَ

Daha sonra, onu aşağıların en aşağısına döndürdük.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 6

إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَلَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونٖ

Ancak iman edip salih ameller işleyenler ayrı. Onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 7

فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعۡدُ بِٱلدِّينِ

(Ey insan!) Böyle iken, hangi şey sana hesap ve cezayı yalanlatıyor?

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 8

أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِأَحۡكَمِ ٱلۡحَٰكِمِينَ

Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?