ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߝߐߘߊ ߘߏ߫ ߕ߭ߤߊ߫ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ 312 - ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߔߘߋߞߎ

Sûratu Tâhâ

ߝߐߘߊ ߟߊߢߌߣߌ߲ ߘߏ߫:

السعادة باتباع هدى القرآن وحمل رسالته، والشقاء بمخالفته.

Mutluluk, Kur'an'ın hidayetine tabi olmak ve mesajını taşımakla olur. Bedbahtlık ise ona muhalefet etmekle olur.

---

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 1

طه

(Tâ-hâ) benzerleri hakkında bir açıklama Bakara suresinin başında zikredilmiştir.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 2

مَآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ لِتَشۡقَىٰٓ

-Ey Resul!- Kavminin sana iman etmekten yüz çevirmesine üzülüp sıkıntı çekmen için sana Kur'an'ı indirmedik.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 3

إِلَّا تَذۡكِرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰ

Allah'ın kendisinden korkmaya muvaffak kıldığı kimselere bir öğüt olsun diye indirdik.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 4

تَنزِيلٗا مِّمَّنۡ خَلَقَ ٱلۡأَرۡضَ وَٱلسَّمَٰوَٰتِ ٱلۡعُلَى

Bu kitabı yeryüzünü ve yüksek gökleri yaratan Allah indirmiştir. O azim olan Kur'an'dır. Çünkü o Azim olan Allah katından indirilmiştir.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 5

ٱلرَّحۡمَٰنُ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ ٱسۡتَوَىٰ

Rahman olan Allah -Subhanehu ve Teâlâ- celaline yakışır bir şekilde arşının üzerine yükselmiştir.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 6

لَهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَمَا تَحۡتَ ٱلثَّرَىٰ

Gökyüzünde, yeryüzünde ve toprağın altındaki bütün canlıların yaratılışı, mülkü ve idaresi yalnızca Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya aittir.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 7

وَإِن تَجۡهَرۡ بِٱلۡقَوۡلِ فَإِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلسِّرَّ وَأَخۡفَى

-Ey Resul!- Sen sözünü açıktan söylesen de gizlesen de Allah -Subhanehu ve Teâlâ- hepsini bilmektedir. O, gizli olanı ve gizliden de daha gizli olan düşünceleri dahi bilir. Bundan hiçbir şey O'na gizli kalmaz.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 8

ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ لَهُ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ

Allah'tan başka hak mabut yoktur. Güzellikte en üst makama sahip isimler yalnızca O'na aittir.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 9

وَهَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ

-Ey Resul! Ant olsun ki Musa b. İmrân -aleyhisselam-'ın haberi sana geldi.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 10

إِذۡ رَءَا نَارٗا فَقَالَ لِأَهۡلِهِ ٱمۡكُثُوٓاْ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا لَّعَلِّيٓ ءَاتِيكُم مِّنۡهَا بِقَبَسٍ أَوۡ أَجِدُ عَلَى ٱلنَّارِ هُدٗى

Yolculuk ettiği esnada ateş gördüğünde ailesine: "Bu bulunduğunuz yerde bekleyin. Ben bir ateş gördüm, belki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum." demişti.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 11

فَلَمَّآ أَتَىٰهَا نُودِيَ يَٰمُوسَىٰٓ

Ateşin yanına gelince Allah -Subhanehu ve Teâlâ- ona: "Ey Musa!" diye seslendi.

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 12

إِنِّيٓ أَنَا۠ رَبُّكَ فَٱخۡلَعۡ نَعۡلَيۡكَ إِنَّكَ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوٗى

"Şüphesiz ki ben senin Rabbinim! Benimle münacat etmeye hazırlanman için ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen tertemiz olan (Tuvâ) vadisindesin."

ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:

• ليس إنزال القرآن العظيم لإتعاب النفس في العبادة، وإذاقتها المشقة الفادحة، وإنما هو كتاب تذكرة ينتفع به الذين يخشون ربهم.

Azim olan Kur'an, ibadet edilirken nefsi yormak ve onu ağır bir zorluk içine düşürmek için indirilmemiştir. Ancak o, Rablerinden korkanların istifade edip öğüt almaları için indirilen bir kitaptır.

• قَرَن الله بين الخلق والأمر، فكما أن الخلق لا يخرج عن الحكمة؛ فكذلك لا يأمر ولا ينهى إلا بما هو عدل وحكمة.

Yüce Allah, yaratmayı ve emretmeyi bir arada zikretmiştir. Nasıl ki yaratması hikmetin dışına çıkmıyorsa, aynı şekilde emretmesi ve yasaklaması da adalet ve hikmet iledir.

• على الزوج واجب الإنفاق على الأهل (المرأة) من غذاء وكساء ومسكن ووسائل تدفئة وقت البرد.

Kocanın ehline (hanımına) yiyecek, giyecek, kalacak yer ve kışın ısınacak alet ve araçları infak etmesi farzdır.