Check out the new design

د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه * - د ژباړو فهرست (لړلیک)


د معناګانو ژباړه سورت: غافر   آیت:
قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ تَكُ تَأۡتِيكُمۡ رُسُلُكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ قَالُواْ بَلَىٰۚ قَالُواْ فَٱدۡعُواْۗ وَمَا دُعَٰٓؤُاْ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٍ
Cehennem bekçileri kâfirlere cevap vererek şöyle derler: "Peygamberleriniz size sapasağlam ve apaçık deliller getirmemiş miydi?" Kâfirler: "Evet, bize sapasağlam ve apaçık deliller getirdiler." Cehennem bekçileri onlarla alay ederek derler ki: "Öyleyse kendiniz yalvarın, bizler kâfirlere şefaatçi olmayız." Kâfirlerin ettiği dua, küfürleri sebebi ile onlardan kabul edilmediği için zayi olmuş ve geçersizdir.
عربي تفسیرونه:
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡأَشۡهَٰدُ
Şüphesiz ki biz peygamberlerimize, Allah'a ve resulerine iman edenlere dünyada sahip oldukları delilleri güçlü kılıp, ortaya çıkararak ve düşmanlarına karşı onları destekleyerek yardım ederiz. Kıyamet günün de ise onları cennete koyarız. Peygamberler, melekler ve Müminlerin (dinin) tebliğ edilip ulaştırıldığı hakkında ve bu ümmetlerin bunu yalanladığına şahitlik etmesinden sonra dünyada iken onlara husûmet edenleri ateşe sokarak cezalandırırız.
عربي تفسیرونه:
يَوۡمَ لَا يَنفَعُ ٱلظَّٰلِمِينَ مَعۡذِرَتُهُمۡۖ وَلَهُمُ ٱللَّعۡنَةُ وَلَهُمۡ سُوٓءُ ٱلدَّارِ
Küfür ve günahlarla kendi nefislerine zulmeden kimselere, zulümlerinden dolayı sundukları mazeretleri fayda vermez. O gün onlar, Yüce Allah'ın rahmetinden kovulmuşlardır. Ahirette elem dolu azaba çarptırılacak olmalarından dolayı kötü yurt da onlar içindir.
عربي تفسیرونه:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡهُدَىٰ وَأَوۡرَثۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٱلۡكِتَٰبَ
Ant olsun ki Musa'ya İsrailoğuları'nın kendisi ile hakkı bulacakları ilmi verdik. Tevrat'ı, İsrailoğulları arasında nesillerden nesillere miras olarak bırakacakları bir kitap kıldık.
عربي تفسیرونه:
هُدٗى وَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Hak yolunda hidayet rehberi ve akıl sahipleri için bir öğüttür.
عربي تفسیرونه:
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ بِٱلۡعَشِيِّ وَٱلۡإِبۡكَٰرِ
-Ey Resul!- Kavminin seni yalanlamasına ve sana verdikleri eziyetlere sabret. Rabbinin sana yardım ve destek sözü, üzerinde şüphe olmayan bir hakikattir. Günahlarından dolayı bağışlanma dile. Sabah ve akşam Rabbini hamt ile tespih et.
عربي تفسیرونه:
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ بِغَيۡرِ سُلۡطَٰنٍ أَتَىٰهُمۡ إِن فِي صُدُورِهِمۡ إِلَّا كِبۡرٞ مَّا هُم بِبَٰلِغِيهِۚ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡبَصِيرُ
Allah katından gelen hiçbir delil ve kanıt olmaksızın Allah'ın ayetlerini iptal etmek için çaba sarfedip tartışanlar var ya, işte onları buna götüren; hakka karşı tekebbür etme ve üstün olma arzularıdır. Ancak onlar istedikleri bu üstün olma arzusuna ulaşamayacaklardır. -Ey Rasûl!- Yüce Allah'a sığın. Şüphesiz ki O, kullarının söylediklerini hakkıyla işiten, yaptıklarını hakkıyla görendir. Bunlardan hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Bütün bunlarla ilgili olarak onlara karşılıklarını verecektir.
عربي تفسیرونه:
لَخَلۡقُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَكۡبَرُ مِنۡ خَلۡقِ ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Göklerin ve yerin yaratılması, genişliği ve ihtişamı insanların yaratılışından daha azametlidir. Göklerin ve yerin büyüklüğüne rağmen onları yaratmaya kadir olan, hesaplarını görüp karşılıklarını vermek için kabirlerden ölüleri diriltip yeniden yaratmaya da kadirdir. Ancak insanların büyük bir çoğunluğu bunu bilmez, bundan ibret almaz ve apaçık olmasına rağmen yeniden dirilişe dair bunu delil kabul etmezler.
عربي تفسیرونه:
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَلَا ٱلۡمُسِيٓءُۚ قَلِيلٗا مَّا تَتَذَكَّرُونَ
Gören ile görmeyen hiçbir zaman eşit değildir. Yüce Allah'a iman edip resullerini tasdik eden ve güzel (salih) amel işleyenler, fasit bir itikatla ve günahlarla amellerini kötüleştiren kimselerle denk değildir. Çok az düşünüyorsunuz. Eğer düşünseydiniz, iki grup arasındaki farkı bilir ve Yüce Allah'ın rızasını umarak iman edip salih ameller işleyenlerden olmak için çaba sarf ederdiniz.
عربي تفسیرونه:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• نصر الله لرسله وللمؤمنين سُنَّة إلهية ثابتة.
Yüce Allah'ın resullerine ve Müminlere yardımı sabit olan ilahi bir kanundur.

• اعتذار الظالم يوم القيامة لا ينفعه.
Zalimin kıyamet günü özür beyan etmesi kendisine hiçbir fayda sağlamaz.

• أهمية الصبر في مواجهة الباطل.
Batılın karşısında sabrın önemi beyan edilmiştir.

• دلالة خلق السماوات والأرض على البعث؛ لأن من خلق ما هو عظيم قادر على إعادة الحياة إلى ما دونه.
Göklerin ve yerin yaratılması yeniden dirilişe delil olmaktadır. Çünkü daha ihtişamlısını yaratmaya kadir olan, ondan daha alt derecede olana yeniden hayat vermeye de kadirdir.

 
د معناګانو ژباړه سورت: غافر
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه - د ژباړو فهرست (لړلیک)

د مرکز تفسیر للدراسات القرآنیة لخوا خپور شوی.

بندول