Check out the new design

Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht * - Përmbajtja e përkthimeve


Përkthimi i kuptimeve Surja: Merjem   Ajeti:
رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا فَٱعۡبُدۡهُ وَٱصۡطَبِرۡ لِعِبَٰدَتِهِۦۚ هَلۡ تَعۡلَمُ لَهُۥ سَمِيّٗا
Göklerin ve yerin yaratıcısı O'dur. O ikisinin sahibi ve işlerini yönetendir. O ikisinin arasındakileri yaratan, sahibi ve işlerini idare edendir. Yalnızca O'na ibadet et. İbadeti yalnızca hak eden O'dur. Ona ibadette sebat et/devam et. İbadette O'na ortak olacak bir eşi ve benzeri yoktur.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَيَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَءِذَا مَا مِتُّ لَسَوۡفَ أُخۡرَجُ حَيًّا
Yeniden dirilmeyi inkâr eden kâfir alaya alarak şöyle der: "Ben öldükten sonra mı diriltilip, kabrimden ikinci bir hayat için çıkarılacağım? Şüphesiz bu uzak bir şeydir."
Tefsiret në gjuhën arabe:
أَوَلَا يَذۡكُرُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَنَّا خَلَقۡنَٰهُ مِن قَبۡلُ وَلَمۡ يَكُ شَيۡـٔٗا
Yeniden dirilmeyi inkâr eden, o hiçbir şey değilken kendisini yarattığımızı düşünmez mi? İlk yaratılışı, ikinci yaratılışa delil getirmiştir. Bununla birlikte ikinci yaratılış daha kolay ve basittir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
فَوَرَبِّكَ لَنَحۡشُرَنَّهُمۡ وَٱلشَّيَٰطِينَ ثُمَّ لَنُحۡضِرَنَّهُمۡ حَوۡلَ جَهَنَّمَ جِثِيّٗا
-Ey Resul!- Rabbine ant olsun olsun ki onları sapıklığa sürükleyen şeytanlarıyla birlikte kabirlerinden mahşere çıkaracağız. Sonra onları zelil, dizleri üzerine çökmüş olarak cehennemin kapısına doğru sürükleyeceğiz.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ثُمَّ لَنَنزِعَنَّ مِن كُلِّ شِيعَةٍ أَيُّهُمۡ أَشَدُّ عَلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ عِتِيّٗا
Sonra her sapık topluluktan en isyankar olanlarını şiddetli ve sert bir şekilde çekip çıkarırız. Onlar o topluluğun önderleridir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ثُمَّ لَنَحۡنُ أَعۡلَمُ بِٱلَّذِينَ هُمۡ أَوۡلَىٰ بِهَا صِلِيّٗا
Sonra biz cehenneme girmeye, sıcağına ve sıkıntılarına dayanmaya daha layık olan kimseleri bilmekteyiz.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَإِن مِّنكُمۡ إِلَّا وَارِدُهَاۚ كَانَ عَلَىٰ رَبِّكَ حَتۡمٗا مَّقۡضِيّٗا
-Ey İnsanlar!- Cehennemin ortasına kurulmuş Sırat köprüsünden geçmeyecek kimse kalmayacaktır. Bu geçiş Allah'ın kesin bir hükme bağladığı bir husustur. O'nun bu hükmünü kimse geri çeviremez.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ثُمَّ نُنَجِّي ٱلَّذِينَ ٱتَّقَواْ وَّنَذَرُ ٱلظَّٰلِمِينَ فِيهَا جِثِيّٗا
Sonra Sırat köprüsünden bu geçişin ardından Rablerinin emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınarak korkanları selamette kılacağız. Zalimleri diz üstü çökmüş bir vaziyette bırakırız. Ondan kaçmaya güç yetiremeyeceklerdir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَيُّ ٱلۡفَرِيقَيۡنِ خَيۡرٞ مَّقَامٗا وَأَحۡسَنُ نَدِيّٗا
İnsanlara resulümüze indirilen apaçık ayetler okunduğunda, kâfirler Müminlere şöyle dediler: "Kalacak ve yerleşecek, meclis ve topluluk bakımından hangimizin grubu daha hayırlıdır. Bizim grubumuz mu sizin grubunuz mu?"
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَكَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّن قَرۡنٍ هُمۡ أَحۡسَنُ أَثَٰثٗا وَرِءۡيٗا
Bu kâfirlerden önce içinde bulundukları maddi imkanların üstünlüğü ile övünen nice ümmetleri helak ettik. Onlardan daha çok servete sahip, güzelliğinden dolayı görünüş olarak daha güzel elbiseler giyen kimselerdi ve nimetler içinde yüzüyorlardı.
Tefsiret në gjuhën arabe:
قُلۡ مَن كَانَ فِي ٱلضَّلَٰلَةِ فَلۡيَمۡدُدۡ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ مَدًّاۚ حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ إِمَّا ٱلۡعَذَابَ وَإِمَّا ٱلسَّاعَةَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ هُوَ شَرّٞ مَّكَانٗا وَأَضۡعَفُ جُندٗا
-Ey Resul!- De ki: "Kim sapıklık içinde debeleniyorsa, Rahman onun sapıklığı artana kadar mühlet verir. Dünyada kendilerine vadedilen azabı ya da kıyamete ertelenen azabı bizzat gördüklerinde kimin yerinin daha kötü olduğunu ve yardımcısının az olacağını anlayacaklar. Onların grubu mu yoksa Müminlerin grubu mu?"
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَيَزِيدُ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱهۡتَدَوۡاْ هُدٗىۗ وَٱلۡبَٰقِيَٰتُ ٱلصَّٰلِحَٰتُ خَيۡرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابٗا وَخَيۡرٞ مَّرَدًّا
Sapıklıklarını arttırmaları için onlara mühlet vermesinin karşılığında, Yüce Allah hidayet bulanların iman ve itaatlerini artırır. -Ey Resul!- Rabbinin katında, karşılık ve hayırlı akıbet bakımından ebedî saadete götüren salih ameller daha faydalıdır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
Dobitë e ajeteve të kësaj faqeje:
• على المؤمنين الاشتغال بما أمروا به والاستمرار عليه في حدود المستطاع.
Müminlerin emrolundukları şeyle meşgul olup, güçleri ölçüsünde bunları yapmaya devam etmeleri gerekir.

• وُرُود جميع الخلائق على النار - أي: المرور على الصراط، لا الدخول في النار - أمر واقع لا محالة.
Bütün insanlar Cehennem'e uğraması yani Sırat Köprüsü'nden geçecekler demektir. Yoksa bununla tüm insanların Cehennem'e girecekleri ifade edilmemektedir. Bu olay, üzerinde şüphe bulunmayan bir gerçektir.

• أن معايير الدين ومفاهيمه الصحيحة تختلف عن تصورات الجهلة والعوام.
Dinin ortaya koyduğu mana ve kriterler, cahil ve avam kimselerin tasavvur ettiklerinden farklıdır.

• من كان غارقًا في الضلالة متأصلًا في الكفر يتركه الله في طغيان جهله وكفره، حتى يطول اغتراره، فيكون ذلك أشد لعقابه.
Kim sapıklıkta boğulur ve küfürde kök salarsa, Yüce Allah o kimseyi küfür ve cehalet bataklığında terk eder. Böylece aldanması artar ve bundan dolayı cezası da şiddetli olur.

• يثبّت الله المؤمنين على الهدى، ويزيدهم توفيقًا ونصرة، وينزل من الآيات ما يكون سببًا لزيادة اليقين مجازاةً لهم.
Yüce Allah Müminleri hidayet üzere sabit kılar. Başarı ve desteklerini arttırır ve onlara mükâfaat olması için kesin inançlarını arttıracak mucizeler indirir.

 
Përkthimi i kuptimeve Surja: Merjem
Përmbajtja e sureve Numri i faqes
 
Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht - Përmbajtja e përkthimeve

Botuar nga Qendra e Tefsirit për Studime Kuranore.

Mbyll